• 1.1 •

61.4K 4K 1K
                                    

•••

(Yayımlanma Tarihi: 25

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yayımlanma Tarihi: 25.10.2022)
•••

|Gökmen Kurt|

Hiç beklemediğiniz bir anda, beklemediğiniz bir şey ile karşılaşan bir insanın ilk tepkiniz ne olurdu? Şaşkınlık. Peki neden şaşkın değil de sinirli, hırslanmış ve delirmek üzere gibi hissediyordu? Vera'nın odasından çıktığı söylenilen dosyayı birkaç saat önce incelemeye yollamış ve saatler sonra önüne konulan bu Allah'ın cezası rapor ile bütün sinir uçları uyarılmıştı.

Dosyada Vera'ya ait, birkaç parmak izi vardı.

Derin, göğüsünün körüklenmesine neden olan birkaç nefes alarak başını hafifçe geriye attı. Neden her şey sarpasarıyordu? Tam da ona inanmaya karar vermişken ve söyledikleri şeylerin doğruluğunu kendince kanıtlamışken neden yine şüpheye düşmesi için bütün bu kanıtlar üst üste geliyordu.

"İlyas!" diye bağırarak kapının önünde beklemekte olan askeri içeriye çağırırken, "Sorgu için hazır mı?" diye sorarak masasının üzerindeki telefonunu ve cüzdanını cebine sıkıştırdı. Önünde duran raporu kavrayıp parmakları arasında ezerken, "Hazır komutanım. Sizi bekliyor." cevabı adımlarının kapıya yönelmesine sebep olmuştu.

Diğer elinde tuttuğu bordo beresini omzuna sıkıştırırken seri adımlarının arasında, "Allah'ım yardım et." diye iç geçirdi. "Yardım et ki, doğru olanı yanlış olandan ayırt edebileyim. Yardım et ki masumun canı yanmasın."

Hızlı adımları sorgu odasının önünde aniden yavaşlayarak birkaç adım sonrasında durakladı. Kıza onu istemediği sürece görmeyeceğine, konuşmak istemediği sürece konuşmayacağına dair bir söz vermişti ancak şu anda aralarında sadece ağaçtan bozma bir kapı vardı ve biraz sonra o da olmayacak yüz yüze kalacaklardı. Gözlerini yumarak ağırca araladı. Ona yardım edebilmesi için onunla yüz yüze görüşmesi gerekiyordu ve bu o her ne kadar hoşlanmasa da olmak zorundaydı.

Kapı kolunu kavrayarak hiç beklemeden içeriye mümkün olduğunca sakin bir giriş yaparken içeriye girer girmez kulaklarına dolan iç çekme sesleri kaşlarının çatılmasına sebep oldu. Ancak kendisini hızlıca toparladı ve yüz ifadesini düz bir ifadeye çevirdi. Sandalyede dizlerini göğüsüne çekerek büzüşmüş, kollarını göğüsünün üzerinden dizlerine sarmış, kıpkırmızı gözlerle ve biraz da kendisini görmenin şaşkınlığı ile kendisine bakıyordu. Bir an için içeriye girmemiş ve onun bu görüntüsünü görmemiş olmayı diledi.

Çok... Zor zamanlar geçirdiği belli oluyordu.

Karşısında ağlaktan şişmiş gözleri, kıpkırmızı burnu ve yüzüme dağılmış açık kahve tutamlarının içlerinde sarıların bulunduğu saçları ile perişan olmuş bir haldeydi. Ağırca yutkundu. Bakışlarını büyük bir hızda üzerinden çekerken onun da irkilerek ayaklarını hızlıca aşağı sarkıtarak daha da içine büzüştüğünü fark etti. Kendisinden korktuğunu bilmiyor olsa da şu an her halinden belli ediyordu.

MÜNFERİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin