• 2.6 •

70K 5.2K 2K
                                    

•••

(Yayımlanma Tarihi; 22

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yayımlanma Tarihi; 22.02.2023)
•••
📌 2K oy 🌟 / 1K Yorum 💭

| Vera Kurt |

İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri?
Yoksa,
İnsan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?

Öyle endişeli, öyle korku doluydum ki bir an önce uyansa, gözlerini açsa, koyu kahvelerinde bana ait koca bir dünya görüp rahatlayacaktım. Onun için fazla mesaiye kalan kalbim müsait bir yerde duracak ve ben gerçek anlamda dinlenecektim. Güçsüzlük bir yana dursun onu böyle hareketsiz yatarken görmek kalbime sayısız hançer saplanmasına sebep oluyordu.

Yaklaşık 20 saat önce bir ameliyata daha alınmıştı. Bilinci kapalı ve uyku halindeydi. Doktoru iyi olduğunu ve ilaçlar sayesinde uyku halinde olduğunu söylüyordu ancak tüm bunların yanında, yaptıkları arsenik madde ile başlayan cümlelerde yüzlerindeki ifadede garip bir değişiklik oluyordu. Bunu saatler önce Engin Bey'e sormuş ve kurşunun zehirli olduğunu öğrenmiştim. Bir de bu durumun onları zora soktuğunu.

Hayati tehlikesi saatler içinde tamamen ortadan kalkmıştı ancak hâlâ ölü gibi hareketsiz bir şekilde yatakta uzanıyor olması göğüsümdeki ağırlığın artmasına sebep oluyordu. Gözlerini kapatmadan önce bana kurduğu o son cümleler zihnimde bozuk bir plak gibi dönüp duruyor, yüzünün solgunluğu, bedeninin güçsüzlüğü bir an olsun gözümün önünden ayrılmıyordu.

İyi olacaktı.
İyi olmak zorundaydı.

Omzumun üzerine bırakılan elle bakışların usulca arkamda duran Engin Abiye çevrilirken yüzünde küçük ama sahici bir tebessümle beni izlediğini fark ettim. "Bir şeyler yemelisin, Vera. 2 gündür bir şişeden içtiğin yarım litrelik su dışında ağzına hiçbir şey sokmadın."

Doğruydu ancak yiyemiyordum. Midem almıyordu. İçtiğim su bile bünyeme bazen fazla geliyor bu durum bana kusma isteği oluşturuyordu. Belki de... Onun bu halde olmasına sebep olduğum için kendime acı çektirmek istiyordum. Bilmiyordum. "Uyandığında onunla birlikte yiyeceğim."

Bana onaylamaz bir bakış atarken başını iki yana sallayarak, "Evet, bunu 19. Kez söylüyorsun ve emin ol Gökmen bu durumdan hiç hoşlanmayacak." diye homurdandı. Birkaç saat önce bana zorla tost yedirmeye çalışmış, ikinci lokmayı yutturamadan başlayan öğürtülerim sayesinde o da pes etmişti.

"Engin abi... Bu kadar uyuması normal mi?"
Dudaklarının arasından bıkkın bir nefes firar etti. Tekrarlayan sorularımdan o da bunalmış olmalıydı. Haklıydı da, ancak gözlerini açmadığı her saniye içimde tarifi zor acılar yeşeriyordu. Engel olamıyordum. Koyu kahvelerini görmem ve onlara bir an önce tutunmam gerekiyordu. "Bunu da 20 kez sordun, Vera. Evet. Normal." Dudaklarımı büzerek bakışlarımı avuç içi yatağa bakacak şekilde duran yara bere içindeki eline çevirdim. "Merak etme. Birkaç saat içinde gözlerini açacaktır. Endişelenecek bir şeyi kalmadı."

MÜNFERİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin