Bölüm6 Kadın Başrol

3.6K 353 71
                                    

Tamam nişana gitmeden önce hazırlanmalıyım. İki gün içinde kendimi savunmak için bir şeyler öğrenmeli.

Ama durumum tam olarak şöyle;

Yetenekli olduğu bir konu: Bilinmiyor

Öğretmen: Bulunmuyor

Zaman:. Ha tükendi ha tükenecek

Yani kendimi bu şartlarda eğitebileceğim bir şey lazım.

Bu yüzden aklıma gelen en iyi şeyi yaptım. Kümbüthaneye gitmeye karar verdim!

Neden mi?  Çünkü başroller hep öyle yapar. Elimde hile kodları varken beni yenemezler.

Kütüphaneye gittim ve savaş ve dövüş hakkında ne varsa topladım. Antik çağlar geç, savaş sanatı geç, on adımda en iyi stratejist olun...geç, beş dakika da kılıç ustası olmak...geç, bu kitapların başlıkları bana bir yerden tanıdık geliyor.

Sonunda ihtiyacım olan şeyi buldum! Resimli silahlar kitabı! Yaş sınırı 10 ama önemli olan bu değil.

Kitabı açtım. Kılıç bana göre değil fazla ağır ve balta da öyle. Ok... Hayır o sadece gerçek başroller için tam her şeyden vazgeçecekken onu gördüm. Ninja yıldızları!

Tamam hayatımın çoğunu hastanede geçirmiş olabilirim ama bu bana bazı şeyler kattı.

Hastanede sıkıldığımdan ve odamdan nadiren çıkmama izin verildiğinden odamda her türlü şey vardı.

Özellikle yattığını yerden dart atmayı seviyordum. Yıllarca aynı şeyi yaptıktan sonra bir meyve bıçağını bile ortaya saplayabilecek seviyedeydim.

Ninja yıldızları bana ilham verdi. Neden zaten olan bir silahı kullanayım? Benim silahım dartlar olacak!

Kolay taşınır ve ucuna zehir eklendi mi mükemmel ölümcül silah olur. Eğer yakın dövüş hakkında da bir kaç şey öğrenirsem her şey tamam!

Odama gittim ve bir kağıt alıp çizmeye başladım.

Dartların ortasında zehri barındırmak için oyulmuş bir bölme olacak ve dart kişiye veya bir yere saplandığında zehir içeri nüfus etmeye başlayacak.

Böylece zehir aniden vücuda girince kişi ne olduğunu anlamayacak ve kurtarılma oranı çok düşük olacak.

Bu planı babacığıma göstermeliyim! Kesinlikle bana onay verecektir.

Hatta bana uygun bir zehir bile bulabilir!

Yarın sabah koşarak babama gittim ve planlarımı gösterdim.

-Kızım... Sen bir dahi olmalısın!

Biliyorum.

-Sence nişana kadar bunlardan yapabilir misin?

-Tabi ki zehir işini merak etme sana iyi bir kaç zehir hazırlayacağım.

O an aklıma başka bir şey daha geldi.

Nişan elbiseme ya bunlardan saklarsam. Bir sürü gereksiz mücevher var yani bu şeyleri mücevher görünümünde yaparsam bir sorun olmamalı.

Zaten kimse farketmez bile. Hehe.

Grandükü henüz zehirleyemem çünkü başrol sonuçta. Bazı webtoonlarda bunu yapabilirsiniz ama bu webtoon için imkansız.

Çünkü gelecekte büyük bir olay olacak ve bunu çözebilecek tek kişi o. Ya da ben uğraşamam. Ama bu farketmez sadece zor işi başkasına at gerisi zaten gelir.

Bu arada abime ne oldu acaba? Neden bir ziyarete gitmiyorum?

Bir çiçek alıp abimin yanına gittim.

Odaya girdiğimde içeride misafir olduğunu farkettim.

Ahh bu görüntü... Şey değil mi? Başrol sama?

O burada ne yapıyor olabilir?

Başrol sama sarı saç pembe gözlerle kutsanmış tatlı bir karakter. Zorluklar atlatmış ve sonunda buraya gelmiş.

Ve bu görüntü...

Ben aşırı derecede hatta mükemmellik seviyesinin kat ve kat üstünde güzelsem o da tam tersi çok tatlı olarak yorumlanır.

Başrol sama neden yerde oturmuş ağlıyor?

-Estelle sen ne cüretle buraya gelirsin eğer amacın Eva ile uğraşmaksa...

Ah bu yataktaki de dırdırcı abim. Neden her şeyi ona bağlıyor?

-Kardeşimi ziyarete geldim sadece.

Arkamdan çiçekleri çıkardım.

-Ama istenmiyorum gibi öyleyse ben gidiyorum.

Arkamı döndüm. Başrollerini arasına girmeyip camdan izleyeceğim. Hep webtoonlardaki sahneleri canlı canlı görmek istemişimdir.

Ben tam çıkarken başrol sama beni tuttu.

Ona sert bir şekilde döndüm. Ahh bu elbiseyi giymek için onca uğraş verdim (zorlandım) ama şimdi onun yüzünden elbise kırıştı.

Hadi ama seslenmen yeterli neden o kadar sert çekiyorsun?

Sert bakışlarımı gören başrol sama hemen elini çekti.

-Ahh ben bu konuda üzgünüm...

-Leydi Evangeline üzgün olmanız bir işe yaramaz. Aniden birini çekmek kabalıktır.

-Ben..ben sadece abinizin öyle demek istemediğini söylemek istemiştim... ben.. ben...

Başrol samanın oldukça duygusal olduğunu bilsem de bu biraz fazla değil mi? Şimdiden kafam zonklamaya başladı.

-Estelle bu kadar kaba olmak zorunda mısın!? O sadece beni düzeltmek istedi!

-Ve bunu daha da bozarak mı yaptı?

-Hick... üzgünüm leydi Estelle ben bunu kastetmedim..hick.

Vay be buna sadece sözsüz kalıyorum.

-Estelle!

-Evet o benim. (Yazar: Günlük hayatta en çok kullandığım ve herkesi gıcık ettiğim cümle olsa gerek.)

-Hayır bunu biliyorum ahh! Sadece buradan git.

-Zaten siz beni durdurmadan önce bunu yapıyordum.

-Sadece beni düzeltmek istedi!!

-Hadi ama hatasını kabul etmek bu kadar zor mu?

-Es...

-Sen söylemeden ben söyleyeyim. O benim.

-Se..sen!

-Abiciğim sadece iki dakikalığına hayır bir dakika bile yeter. Bu kız geldiğinden beri kenarı koyduğun beynini çıkar ve kullanmayı dene. Sonra bağıracağın isme karar ver.

Arkamdan kapıyı kapatıp çıktım.

Hoho~ olaylar ilginçleşiyor. Bu dünyayı giderek daha iyi anlıyorum.

Sanırım başrol sama da bir sıkıntı var. Ve bu sıkıntıdan ben yararlanacağım.

*Kötü gülüşü

________
Yazar:Villainesssss


Peki Ya Bir KötülüksemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin