Bölüm43 Yola Hazırlık

2.4K 293 22
                                    

Bir hafta boyu taa ki gideceğimiz günden önceki gün gelene kadar bu antrenmanlara devam ettik.

Orijinalde dükalığın ordusu savaş için hazır değildi ama yine de çok güçlü bir orduydu.

Buna rağmen yenildi ve grandükün ordusu destek için geldi. İki ordu birlikte zar zor savaşı yendiler.

Ne kadar hazırlıklı olsam da iki büyük ordunun güçlükle yendiği bir savaşta tek başıma olacağım.

Hiç bir şekilde kolay olmayacak. Hatta ben de kaybedebilirim. Bunun farkındayım.

Ama güçlendik. Savaşı nasıl manipüle ettiğin önemli. Karşı taraf çok güçlü olabilir veya daha fazla askerle gelebilir.

Yine de her asker insandır ve insanlar kolay yönlendirilir. Gözleri korkan askerler kaçmak ister ve savaşa kendilerini veremez.

Aynı zamanda kendi bölgemizde savaşacağız yani bu bölgenin yer şekillerine hakimiz.

Savaşacağımız krallıkla yani artık bir krallık sayılmaz ama neyse rakiple sınır düşmanıyız.

Aslında aramızda başka bir krallık vardı. Sonra rakibimiz onu kendine kattı, diğer küçük krallıklarla birlikte...

Bunu yapan ise yeni imparatorları olmalı. Tahta geçtiği gün hazırlıklara başladı ve her geçen gün gücüne güç kattı.

Sonunda yeterince güçlenince bize saldırmaya başladılar. Söylenene göre imparator fethettiği yerlerdeki insanları sömürüyor.

Böylece durmadan büyüyen bir ordu ve imparatorluğa sahip.

İyi bir hükümdar olup olmadığına karışmam ama bildiğim tek bir şey varsa kaybedemeyeceğim.

Çünkü bu savaşta verilen kayıp Arendale dükalığının çöküşünün başlangıcıydı.

Bu olaydan sonra giderek zayıfladı. Belki de bir dükün kızının bu kadar kolay öldürülme sebebi budur.

Babam savaşta ağır bir darbe aldı ve bir çok soylunun güvenini kaybetti.

Grandük tahta geçince her şey daha da kötü oldu. Dükalığa karşı sürekli bir baskı vardı.

Sonunda....her şey bitti.

Bir sürü erzak hazır ve şuan bölgeye karşı yoldalar.

Ve yarın biz de yola çıkıyoruz.

Bölge uçsuz bucaksız bir düzlükte yer alıyor.

Bölgenin ortası sadece çimenlik alan iken etrafı ormanla çevrili.

Bahsettiğim çimenlik alan dediğim gibi çok büyük öylemi kilometrelerce yer kaplıyor.

On binlerce askerin olduğu ordu şimdi kendinden emin bir şekilde yola çıkmak için bekliyor.

Savaş topunu bir sürü usta sıkı çalışmalar sonucu dövdü. Elimizde sadece iki tane olmasına karşı bu rakam kesinlikle çok iyi.

Tek sıkıntı henüz test edilmedi. Yani bir şeyler yanlış giderse elimizde de patlayabilir.

İki savaş topu için toplam otuz kişi ayırdım. Ve onlara nasıl yapacaklarını gösterdim.

Risk almak zorunda olduğumuzdan bunları da savaşa götüreceğiz.

Savaş planı tam olarak şöyle.

Bölge haritasına baktığımızda bizim tarafımızda küçük bir tepe var. Buraya topları yerleştireceğiz.

Saat başı sadece iki top atabilen bu aletleri kullanan kişiler aslında okçular yani tepeden topu ateşledikten sonra oklarla savaşmaya devam edecekler.

Büyücülerden ikisini de o tepede konumlandırmayı planlıyorum.

Bu tepede bulunan kişiler ne olursa olsun yerlerini terketmeyecekler.

Değişik olarak yeni bir düzen kurdum. Silah kullanan kişiler en sağ ve sol köşelerde duracak savaşanlara yaklaşmadan uzaktan vuracaklar.

Onların saklanması ve kimse anlamadan öldürmesi en mantıklısı. Çünkü bilinmeyen gücün karşısında geri çekileceklerdir.

Kurşunun yönünü o karmaşa da kolay kolay saptayamazlar.

Geri kalanlar aynı. En arkada okçular ve en önde atlı süvariler var. Orta da ise Sadece kılıç kullananlar.

Ben atımla en önde yer alacağım. 

Ama kara büyümü saklamayacağım. Siyah aurayı dışarı bırakmayı planlıyorum.

Orada büyücüler ve benim askerlerim olacak.

Caein zaten sırrımı biliyor ve diğer büyücüleri idare eder. Ben de kendi askerlerime güveniyorum.

Hem biri ihanet etse ve her yerde siyah aura mevzusu yayılsa bile savaşı yenersem kimse beni suçlayamayacak.

Marie her şeyi hazırlarken babam abim ve ben yemek yiyorduk.

Babam her zamanki sevecen tavrıyla değil onlarca savaştan çıkmış sert ve gururlu bakışıyla karşımızda duruyordu.

Sonra konuşmaya başladı.

-Estelle, Christian. Beni dikkatle dinleyin. Henüz yaşlı olmasam gitmenize izin vermezdim.

Abim Evangeline ile görüşmeyi bırakınca babamla ilişkileri önemli ölçüde düzeldi.

-Ama şimdi siz yalnız başınızasınız. Savaş sırasında sadece kendinize güvenebilirsiniz çünkü herkes her an ölebilir hatta taraf değiştirebilir.

Yüzünde ekşi bir ifade vardı. Sanki ihaneti tatmış gibi.

-Savaş düşündüğünüzün aksine sadece kandan ve vahşetten oluşmaz. Savaş bir sanat ve akıl oyunudur. Kayıplar verilir, ama verilen kayıplar kazanç da getirebilir. Kazanacağınızın bir garantisi yok. Öyle ki her an başınızı kaybedebilirsiniz. Ölüm korkusu sizi her gün diri tutacak ve geceleri uyuyamayacaksınız. Ama yarın sabah savaşa devam edeceksiniz.

...

-Savaş bir sanattır. Sadece nasıl baktığınızla alakalı. Bunu bir vals olarak düşünün. Karşındaki düşmanla dans edersin ancak karşındaki yorulunca dans biter. Burada önemli olan dayanıklılık veya ne kadar iyi dans ettiğin değil karşındakinin kontrolünü nasıl eline aldığınızdır. Soru şu siz mi dansı yönetebileceksiniz yoksa rakibiniz mi? Unutmayın ve gücü her zaman elinizde tutun. Böylece sonunda kazanan siz olacaksınız.

Böylece yemek bu sözlerle sona erdi.

Ne büyücüler ne de biz bu sözleri unutacaktık.

________
Yazar:Villainesssss





Peki Ya Bir KötülüksemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin