Bölüm29 Veliahtın Yanında

2.7K 317 34
                                    

Gelen mektup üzerine imparatorluk sarayı'na doğru erkenden yola çıktım.

Bir hizmetçi eşliğinde veliahtın bulunduğu odaya gittim.

Oldukça sert görünüyor. Aniden karar değiştirdiğim için kızgın olmalı. Sonuçta anlaşma yapacak kadar ileri gitmişler.

Bu anlaşmanın nihai sonucunu anlamamış olsam da onun için önemli olmalı.

Beni odaya bıraktıktan sonra odadan ayrıldı ve yalnızca ikimiz kaldık.

Bakışlarını bana çevirdi.

-Leydi Arendale neden bana bu anı değişimi anlatmıyorsunuz?

Ahahaha... Evet oldukça kızgın.

-Ahem. Aslında bir fikir değişikliğine uğradığım doğru ve grandükten vazgeçtim.

Bakışları giderek keskinleşti.

-Yani bu bir plandı!

-Nasıl yani?

-Aaa... Söyle ki. Ben ne zaman Evangeline ile uğraşsam garndük onu kurtarıp ilişkilerini geliştiriyordu. Ben de farklı bir taktik denemeye karar verdim.

-...

-Eğer onları birlikte olmaya zorlarsam bu sefer ayrılırlar?

İşe yaradı mı? Veliahtın ifadesiz yüzüne baktım ve geçen bir kaç saniye sonra odayı kahkahalar doldurdu.

-Hahahaha...hahaha...

-?

Biri bana da ne olduğunu söyleyebilir mi?

Durdu ve devam etti.

-Değişik bir plan. Ahem. Peki bu planın işleyeceğinden gerçekten emin misin?

-Tabi ki!

Şu durumda reddedemem.

-Bir soru daha annem imparatoriçe bana bazı şeylerden bahsetti.

Ahh onu destekleyeceğim plandan bahsediyor.

-Seni bu karara iten nedir? Yani neden dükalığa sahip olmak istiyorsun?

Basit değil mi? Tüm serveti bir salağa bırakamam.

Bir kahkaha daha attı.

-Daha fazlasına gerek yok yüzün her şeyi açıklıyor. Eğer gerçekten de beni destekleyeceksen ben de aynısı yapacağım.

Gülümsedim.

-Öyleyse iyi anlaşalım.

Gülümsediğini bilsem de gözleri gülmüyordu. Sadece rol yapıyor. Eh bu konuda usta olunca ayırt edebiliyorsun.

-Dinle Leydi Arendale. Onları ayırmada başarılı olmalısın. Bu herkesin geleceği için önemli.

Ben giderken bunları söyledi.

Onların ayrılması neden herkesin geleceği için önemli olsun ki? Sonuçta başroller birleşirse herkes mutlu olur değil mi?

Ahh önemli değil.

Eve gittim ve antrenman sahasına yöneldim.

Yavaş yavaş kılıç kullanmaya başladım. Çok boş zamanım var.

Babama ordu hakkında düşündüklerimi söyledim ve kendimi eğitmeye başladım.

Geceleri yalnızken kara büyü çalıştım ve sabahları antrenman yaptım. Böylece günler hatta haftalar geçti.

Bir iki haftada kılıç uzun olamazdım ama sonuç kötü değil. En azından artık sokaktaki o haydutları pataklayabilirim.

Bir sonraki baloda babamdan benim veraset adayı olduğumu duyurmasını istemiştim ve önümüzde bir festival var.

Festival dediğime bakmayın bunu sadece halk yapar burada ise bir yetenek şovu.

Evet öyle...

Tüm soylular birleşir ve düellolar yapılır. Bazen kadınlar arasında bazen erkekler arasında ya da karışık.

Bu düellolar her şey olabilir. En iyi nakış yapan veya en iyi ata binen.

Bu kişiye bağlıdır ama bir düelloyu reddetmek güçsüz olduğunu kabul etmekle aynı şeydir.

Estelle ata binmeyi ve nakış yapmayı çok iyi biliyor. Grandük ata binmeyi sevdiğinden beri o da öğrendi sonunda ata binmeyi bile bilmeyen Evangeline ile bir atı paylaşarak birlikte sürdüler ve o ayrı kaldı.

Bu şovun yani sözde eğlencenin olduğu gün duyuru yapılacak.

Kim bilir o gün her şey olabilir. Hatıralarıma göre Estelle'e daha önce meydan okuyan olmamış. Güçlü bir otoritesi vardı.

Umarım bu sene de her şey aynı olur.

Hmm hatırladığım kadarıyla orijinalde Estelle Evangeline'e meydan okumuştu.

Bu at sürmek hakkındaydı. Ama Evangeline at sürmeyi bilmiyordu. Yine de düelloyu kabul etti çünkü Grandükün adının lekelenmesini istemiyordu.

Bir kaç kez grandük ona at sürmeyi göstermişti ama bu ne kadar işe yarar? Sonunda yere düştü ve yaralandı.

Sonra tüm suç malum kişiye kaldı.

Bu sefer bir meydan okuma yapmayacağıma göre her şey iyi olmalı.

_______
Yazar:Villainesssss

Peki Ya Bir KötülüksemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin