Bölüm19 Bir Savaş Destanı: Kahvaltı

2.9K 338 109
                                    

Sabah istemesem de erkenden kaldırıldım.

İnanın bu hizmetçiler oldukça hırslılar. İlk başta hepsi benden korksada şuan onlardan korkan benim.

-Leydim o grandüke kim olduğunuzu göstermelisiniz!

-Evet! Onun pişman olmasını sağlayın!!

Ahh... Bu nasıl bu hale geldi bilmiyorum. Sanırım nişanda görev aldıkları için şovumu görüp etkilendiler.

Bir de Marie çok şey anlatmış olmalı.

Geriye şu korumaların değişmesi kaldı ve herşey mükemmel olacak.

Ben yarı baygın bir şekilde giydirilirken bir anda kapı açıldı ve içeri uşak girdi.

-Leydim kahvaltı hazır.

Hizmetçiler aceleyle her şeyi bitirdiler ve ben olabildiğince yavaş adımlarla ilerledim.

Ahh acaba mide hapları var mı?

Yanındaki hizmetçiye babamın gelip gelmeyeceğini sordun ama balo yüzünden işlerinin artırdığını ve kahvaltı yapmayacağını söyledi.

Sanırım yalnız savaşmak zorundayım.

*****

Zırhımı giymiş, silahlarımı kuşanmış savaş alanına doğru ilerliyordum.

Bölgeye ulaştığım da etrafta sonsuzluk gibi gelen bir sessizlik hakimdi.

Her taraf düşman dolu. Benim bulunacağım pozisyona doğru geçtim.

Sevgi içermeyen bakışlar kan görmek istediklerini haykırırcasına bana bakıyordu.

Benim düşüşümü görmek istiyorlar bunu biliyorum ama yine de terimin son damlasına kadar savaşacağım.

Sayıca üstün olabilirler belki ama yine de Allah'ın izniyle düşmanı bertaraf edeceğiz!

Herkes yoğun sessizlikte silahlarını çıkardı ve birbirlerine doğrulttular.

*****

Sonunda hizmetçiler geldi ve yemekleri koydular.

Hala neden burada olduklarını anlamış değilim. Neden burada kaldılar ya da neden en başından beri buraya geldiler.

Grandüke baktım ve burnunda bir yara vardı. Ahh dün geceden bir hatıra olmalı.

Evangeline her zamanki gibi utangaç bir şekilde gülümsüyordu.

Konuşmayı açan abim oldu.

-Ahem. Umarım yemekler zevkinize göredir.

Sadece kahvaltı yani...

Evangeline devam etti.

-Bunların tadı gerçekten harika! Baronlukta ki yemekler bunun yanından bile geçemez.

Sadece kahvaltı, masada salata ve yumurta var!

Grandük bu sefer ikiye katladı.

-Emin ol grandükalıkta sana en iyilerini verebilirim istersen yarın gelebilirsin.

Bir kahvaltı daha ne kadar abartılabilir merak mı ediyorsunuz? O zaman oynat bakalım.

-Haha. O kadar emin olmayın grandük. Bizim yumurtalarımız gezen tavuklardan.

-Öyle mi bizim sütlerimiz ise en iyi beslenmiş ineklerden geliyor. Yüzde yüz organik

-Vay canına keşke her gün bunlardan yiyebilsem.

Peki Ya Bir KötülüksemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin