Kimse geri çekilmedi. Saldırı devam etti ve durmadan kılıç seslerimiz inatla yükseldi.
Bir kaç saniye sonra ise yüksek bir ses duyuldu.
Toplar ateşlendi, silahlara asıldılar, okçular harekete geçti ve büyücüler büyük bir saldırıya başladılar.
Üstümüze ok yağdı. Askerlerimiz kalkanların tuttular ve ben büyü yaptım.
Bu anı saldırı ve bilinmeyen karşısında panikleyen ordu içeride sıkıştığını çok geç farketti.
Durmadan ateş ettiler. Büyücüler biraz sonra birbiriyle çatışmaya başladı ama ok yağmuru ve tüfeklerden gelen kurşunlar durmadı.
Onlar ne olduğunu anlayamadan hayatta kalanlarla dışarı çıkmak için harekete geçtik. Plan zaten başarılı. Farkedilmedik.
Önümdeki askeri kurtarmaya çalışırken biri sırtımdan vurmak için harekete geçti ama başka bir asker beni kurtardı.
Böylece önümde iki askerle birlikte bir kaç kişinin etrafımızda kurduğu çemberde kaldık.
Beni kurtardı yani ona borçluyum.
-İkiniz eğilin!
Eğildiler kara aurayla kılıcımı çevirdim.
Dairedeki askerler artık dairede değillerdi.
Koşmaya başladık.
Ama arkadan gelen ses beni durdurdu.
-Haince bir plan!
Oklar yere saplandı ve kan içinde kalmış zırhıyla iri yarı bir adam bana doğru kılıcını sürükleye sürükleye yürüdü.
-Sana gerçek gücümü göstermeme izin ver cadı!
Kara büyü kullanıyorum. Sanırım kötü bir cadı olabilirim hehe.
-O zaman sana kötü bir cadının nasıl olacağını göstermeme izin ver.
O tüm aurasını dışarı bıraktı ve ben de yapabildiğim kadarını yaptım.
Gökten gelen oklar bize ulaşmadan yönlerini değiştirdiler.
Kılıçlarımızı çektik ve hücum ettik.
Havada çarpışan metal tiz bir ses çıkardı. Siyah aura ve mavi aura birbirini kucakladı ama sadece biri kazanacak.
Havada çarpışan kılıçların itim gücüyle geri çekildik. Bir dahaki saldırı için ilk o harekete geçti.
Engelledim ve saldırdım. Böylece devam ettik.
Ne kadar zaman geçtiğini bilmesem de ikimizde ölümüne savaşıyorduk.
Saatin ne olduğunu bilmiyorum. Diğerlerinin durumunu bilmiyorum sadece bu dövüşe odaklanmış durumdayım.
Kılıçlarımız tekrar çarpışınca bir hançer çıkardığını gördüm. Hançer göğsüme doğru ilerledi hızlı reflekslerim sayesinde saplanmaktan kurtulsam da büyük bir çizik oluştu.
Ahh!
-İki yüzlü!
-Haha kaybedeceksin!
-Ama ben de öyleyim.
-Huh?
En zehirli olan dartı göğsüne geçirdim.
-Biraz kendi ilacından tat.
Yaralı ve yorgun bir bedene giren güçlü zehir onu hızlıca yok etti.
Kanayan bir vücutla kendime kalkan yaptım.
Kan ve toz sisinin içinden yürüdüm ve kılıcımı önüme gelene salladım.
Gözlerimin karardığını hissediyorum. Diğerleri nasıl? Boşver.
Yağan oklardan uzaklaştım ve bir kaç kişi bana doğru koştu.
-Komutan!
-Orada o başardı!
-Kanaması var hızlı olun!
Bir kaç kol beni sardı ve sürüklemeye başladı.
-Heh o laneti öldürdüm.
-huh? (Diğerleri)
_________
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Ya Bir Kötülüksem
Historical FictionBir Webtoon bağımlısı olarak başıma gelebilecek en iyi şey geldi ve bir Webtoon'a (favori webtoon'um) kötülük olarak girdim! Tamam bazı eksileri olabilir mesela ölecek olmam gibi ama başrollere bir şey yapmadan uzaktan izlemenin sakıncası olmaz deği...
