Düğünümüz diğerlerinden farklı olacak.
Tapınak artık ve kuralları dediğim gibi artık beni kasmıyor yani bir sorun olmamalı.
Veliaht son üç gün kala provalar için planı bana da gösterdi.
Festivalin ilk günü halka ait. Ve biz ilk gün düğünü yapacağız. Çifte kutlama gibi bir şey olacak.
İlk gün soylular da gelecek ve diğer günlerde olan eğlenceler aynen devam edecek.
Bizim olmayımız ise güzel giyinip yemin ettikten sonra dans edip hediyeleri kabul etmek.
Bir kaç soylu da selamlarız.
Sonra arabayla halkı selamlama gibi şeylerde var tabi.
Her neyse.
Tek umudum eğlenceli geçmesi çünkü genelde böyle kutlama benzeri şeyler sıkıcı olur.
Yalakalık yapmaya çalışan soylular, kâr güdenler, hırslı olanlar ve entrika peşinde olanlar.
Ya da maskelerinin ardında saklanan basit insanlar.
Hepsiyle uğraşmak yorucu.
Düğünden önceki gece veliahtla tekrar balkonda buluştuk.
Balkonlar sanki bizim için önemli bir anlam taşıyor gibiydi. İlk buluşma sayabileceğim gün buradaydık ve sonrasında da bir çok kez burada toplandık.
-Tamam bu biraz rüya gibi geliyor.
-Haha...bu normal kaç kişi ölüp geri geliyor ve başka biriyle evleniyor ki?
İkimizin de aynı durumda olduğunu hayal bile edemez. Hehe sanırım bir gün ona bunlardan bahsedeceğim. Ve o zaman birlikte gülebiliriz.
Öylece dururken veliaht bir anda konuşmaya başladı.
-Boynundaki...
-Huh?
-O kolye yani ayna, benim verdiğim ayna değil mi?
Kıyafetimin altında duran aynayı çıkardım.
-Sen onu bana verdiğinden beri burada saklıyorum.
-Yani bana ilk önce sen aşık oldun.
-Nasıl olabilir? Güzel görüntüm ve keskin zekama ilk hayran kalan kesinlikle sendin!
-Yalan söyleme. Yakışıklı görüntüm sayesinde dans ederken ağzından su akıyordu.
Bu gerçekten oldu mu!? Hatırlamıyorum. Ahh rezil oldum.
-Hahaha... Demek gerçekten öyle düşünüyordun!
Ben...
-Öyle olsa ne olur? Birinin dış görünüşüne hayran kalmak kötü bir şey mi?
-Her zamanki gibi cevabın hazır.
-Her zaman
-Gelecek planlarınız neler majesteleri?
-Tabi ki imparatorluğu Caein'e bir not eşliğinde bırakıp kaçmak. Böylece deniz kenarındaki evimizde sakince yaşayabiliriz.
-Heh Caein kesinlikle bişi öldürürdü.
-Biliyorum. Aslında o mantıklı bir adam sayılırdı. Sonra Evangeline geldi ve onu bozdu. Gidişi ise onu tamamen yıktı. Yakında ise yalnız ve yaşlı bir adam olacak.
-Shh bizi duyarsa olacakları düşün.
-Ama yine de iyi bir dost. İki malzemeyi onun yardımıyla aldım. Böylece seni geri getirebildik.
-Bunu biliyorum. Duyduğuma göre cesedimi çıkartırken de oradaymış.
-Evet.
-Böyle diyince garip oluyor.
-Peki ölmek nasıl bir his?
-Aslında bir şey hissetmedim. Bazen yanımda birileri varmış gibiydi ama onun dışında sadece boşluk vardı. Her an beni yutabilir gibi hissettiren bir boşluk. Neyseki beni döndürmek için sen vardın.
-Muhteşem olduğumu daha önce söylemiş miydim?
-Peki ya bir egoist olduğunu biliyor musun?
-Hayır ama sanırım birazcık kötü olabilirim.
-Birazcık? Bir kaç yıl ve herkesin dilindeki kötülüktün.
-Eh? Peki ya bir kötülüksem?
-Sonuçta senden daha iyi değilim? Değil mi?
-Hmm öyle mi?
Sonuçta adam baş kötüydü ona iyi diyemem.
-Bilmek istemezsin ya sonra beni sevmezsen.
-Ne yapmalı o zaman yeni bir cariye almalıyım.
-Dene ve gör sevgili imparatoriçem. Kötü biri olarak k cariyeye eziyet edeceğim.
-Bak şimdi bir takıntılı kötü gibi konuştun.
-Bu bir iltifat mı?
-Sana bağlı.
Uzun bir süre daha bu saçma konuşmaya devam ettik.
Kendimize ait dünyada, gerçek anlamda bize ait olan bu dünya da mutlu olmayı planlıyoruz.
Bir kötülük veya sadece normal bir insan olarak.
Sabah olduğunda hizmetçiler beni yakalanmadan önce Caein'in yanına kaçtım.
-Hey Caein!
-Ha senin burada ne işin var!? Hazırlanman gerekmez mi?
-Bir uğruyayım dedim sonuçta sen yalnız bir adamsın.
-Haha, majestleri sabahın köründe beni sinirlendirmek için mi buradalar?
-Ne hayır? Ben öyle biri miyim?
-...
-Tamamem iyi niyetle geldim. Seninki kaçtığından beri daha da yalnız olmalısın.
-O benimki falan değil.
-Caein yalnız olduğunu kabul et.
-Haah. Peki öyleysem ne olmuş?
-Shh sorun değil biz buradayız.
-...
Yalnızlık insanı ne hallere getiriyor.
-Sana kaç kere bana öyle bakmamanı söylediğimi bilmiyorum.
-Ah bu arada, güvenlik önlemleri ne alemde?
-Sorun yok. Bir sürü büyücü ayarlandı olası bir saldırıda herkesten önce farkedeceklerdir.
-Emin olma karşıdaki kişiler çok güçlü gibi duruyor.
-Ben de orada olacağım ve sen de güçlüsün. Bir sorun olmamalı.
-Bilmiyorum. Ortada yoklar ya güç toplamak için bekliyorlardı ya da saldırı için doğru zamanı. Bu gün savunmasız olamayız.
-Biliyorum. Sen hazırlanmana bak ve ben diğerlerini tekrar kontrol edeceğim.
-Emredersiniz komutanım!
-Hadi, git ve hazırlan bir de Cadriel'in işi bitince bana uğrasın ona diyeceklerim var.
-Anlaşıldı. Ben gidiyorum öyleyse.
içimdeki kötü his gitmiyor.
En azından hazırlıklıyız. Bir sorun çıkmayacağına inanıyorum.
________
Yazar:VillainesssssYine bir yol ayrımındayız Veliahtla ilgili sorduğum zamanki gibi. Ama bu çok daha önemli.
Aklımda yine deli şeyler var lütfen net cevap verin.
Yakın bir zaman içinde mutlu bir son mu yoksa beklenmedik ve belki de bazılarınıza ne oluyor dedirtecek olaylar mı?
Yorumlarınız ve bir kaç etkene bakarak karar vereceğim.
(人*'∀`)。*゚+
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Ya Bir Kötülüksem
Historical FictionBir Webtoon bağımlısı olarak başıma gelebilecek en iyi şey geldi ve bir Webtoon'a (favori webtoon'um) kötülük olarak girdim! Tamam bazı eksileri olabilir mesela ölecek olmam gibi ama başrollere bir şey yapmadan uzaktan izlemenin sakıncası olmaz deği...