Bölüm26 Kara Büyü

2.8K 318 23
                                    

Zar zor ayağı kalkıp hazırlandım.

Öncelikle gideceğimiz yer çok yakın. Önce bölgede biraz görüneceğim ve buradaki alanı gezmeye başlayacağım.

Vardığımda nehir kenarında bir çok işçi hazırlık yapıyordu. Harry zaten önceden beri buradaydı.

Geldiğimde herkes beni selamladı. Ben de bir süre bir şeyler anlıyormuş gibi yaptım ve oradan ayrıldım.

Daha önce şehrin bu kısmına hiç gelmemiştim ama hizmetçilerden biri bana burada değişik mağazaların olduğunu söylemişti.

Dediği yere gelince burada gerçekten de değişik mağazalar vardı. Ama benim ilgimi çeken kenarıda duran karanlık bir havaya sahip olan dükkandı.

Aha burası tam olarak aradığım gibi bir yer. Umarım değişik şeyler görürüm.

İçeri girdiğimde bir falcı havası aldım. Hayır...ya da daha değişik bir şey.

Uzun püsküllerin asılı olduğu kapıdan geçtiğim de karşımda eski bir masanın önünde oturan bir figür vardı.

Kısa siyah saçları ve yüzünü kapatan siyah danteliyle etrafında garip bir hava uyandırıyordu.

Beni görünce gülümsedi.

-Hoş geldiniz. Ne istersiniz?

Etrafa bakındım.

-Hmm demek ne istediğini bilmeyen bir müşteri.

-Haha...

Ayağa kalktı ve yanıma geldi. Ben kadına dikkat etmeden raflardaki kitaplara baktım.

Antik zamanlardan büyüler, kara büyü, büyüden arınma...

Bu kitaplar bizim kütüphanemiz de bile yok!

Kişi bana yaklaştı ve elimi tuttu. Elimi aniden çekmeme dürtüsüne dayandım.

-Demek büyüyle ilgileniyorsun.

Elimi bir elinin üzerinde tutarken diğeriyle ovdu sonunda parlak bir gülümsemeyle ayrıldı ve yerine oturdu.

-İstersen sana biraz büyü hakkında bahsedebilirim.

Hmm. Neden olmasın.

Kafamı salladım ve konuşmaya başladı.

-Büyünün varlığı insanlığın varoluşundan bile eskidir. Tanrı insanları yarattı, onlara mana ve bazılarına kutsal güç yani kendi gücünden verdi.

Kendi gücünden...

-Büyünün gelişimi ise manayı kontrol edebilen insanların varlığıyla gelişti. İnsanlar kendi elementlerini ve ait oldukları yerleri buldular. Ateş, şu, toprak, hava ve...

Ve? Dört element değil mi? Yani orijinalde...

-Ve karanlık. Veya boşluk herneyse.

-Kara büyüden mi bahsediyorsunuz? Ama karanlık bir element olarak sayılabilir mi?

-Shh sadece dinle. İnsanlar kendi elementlerini buldu ve bunu insanlık için kullandı. Ama her aydınlığın ardında bıraktığı gölge bir yer vardır.
Bazı insanlar güçlerini başkaları için kullanamayacak kadar çaresizdi ve güçleri ancak yaşamak için yetti ama halk bunu kabul etmedi. Tanrı tarafından seçilmiş kişi herkese aitti.

...

-Böylece manası az olan büyücüler dışlandı. Çoğusu yalnız bir hayat yaşasa da bu sayı gün geçtikçe arttı ve insanlar merak etmeye başladı. Ya daha güçlü olsaydım? Bu kişiler güçlenmek için el ele verdiler ve güçlerini evriltmenin bir yolunu buldular.

Dur bu mümkün mü?

-Tanrı için bir kurban vereceklerdi. Böylece bir azizeyi kaçırdılar ve onu kurban ettiler. Ama hiç biri bu kurbanı tanrıya değil şeytana verdiklerini bilmiyorlardı.

Bir azizenin kurbanı. Böyle bir olay tarih kitaplarında yok. Silindi mi? Ya da yok mi edildi?

-Sonunda tanrının terk ettiği bu insanlara şeytan güç verdi. Karanlığın gücü. Ama elbet her büyük gücün ki gibi bunun da sonuçları vardı. Güçlerini insanları lanetlemek ve yönetmek için yaptılar ama güçlerini kullandıkça bedenleri yıprandı ve sonunda hepsi aynı sonu paylaştı... ölüm.

...

-Yüzyıllar boyunca onların torunları, torunlarının torunları ve daha fazlası kara büyüye yatkın olarak doğdu. Ancak onların soyundan gelenler kara büyü kullanabildi diğerleri ise denerken öldüler. Ama bir istisna vardı.

İstisna?

-Rivayete göre ilk kurbanı verenlerden biri kara büyü yüzünden ölmedi. Ve sonraki her bir yüzyılda bir kişi kara büyü kullanmasına rağmen bir şekilde ondan zarar görmedi.

Dur... Hikaye de Estelle'de kara büyü kullanmasına rağmen hiç bir şey olmadı.

Kadın düşüncelerimi okuyormuş gibi gülümsedi.

-Bu kişiler hakkında çok bilgi olmasa da yüzyıllar boyu yapılan bir çok katliamın başında olduklarını tahmin ediyorum.

-Ama siz bunları nereden biliyorsunuz? Tarih kitaplarında veya başka bir yerde bununla ilgili bir hikaye görmemiştim.

Gülümsemesi aniden soldu. Ama saniyeler içerisinde tekrar toparladı.

-Meraklı bir kızsın ama bu kadarı şimdilik fazla.

Ben bir şey diyemeden eline bir çanta aldı ve dükkanın değişik bölümlerinden eşyalar attı. Sonra çantayı bana verdi.

-Bu şimdilik sana yetecektir. Dönmeniz gereken yere dönün bayan sizi bekliyorlar.

Dışarı çıktığımda hava kararmaya başlamıştı. Ama daha geleli en fazla bir saat oldu.

Dükkânın olduğu yere döndüğümde orası sadece boştu. Sadece iki saniye önce buradaydı!

Elimdeki çanta bunu kanıtı.

Araba hala bıraktığım yerdeydi atladım ve nehrin yanına gittim.

Bu çanta önemli bilgiler içeriyor. Onları incelemek için vakte ihtiyacım var.

________
Yazar:Villainesssss

Peki Ya Bir KötülüksemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin