Bölüm82 Eve Yürüyüş

1.2K 167 35
                                    

Yolum uzun ve bir kaç dağ aşmalıyım.

Kesin beni çok merak etmişlerdir.

*****Aynı zamanda sarayda.

-Bir maça daha ne dersiniz geçen seferin rövanşı olsun. (Veliaht)

-Heh yenilmeye doymadınız mı? (Abel)

*****
Önemli misafirlerde var. Yokluğum çok belli oluyor olmalı.

Elimden geldiğince hızlı dönmeliyim. Dağlarda ilerledim ve hiç durmadım.

Ama sanırım... kayboldum...

-Kimse var mı!?

Evet ve yapılabilecek en mantıklı şeyi yapıp ormanda bağırdım.

Sonra bir ses geldi. Yoksa birisi...

Bunun yerine değişik bir canlıyla karşılaştım. Bu da ne?

Canlı bana doğru koşmaya başlayınca ben de aynısını yaptım.

Dur sakın deme yoksa sihirli yaratıklar ormanında mıyım!?

Burasının bir özelliği var. İçeride değişik canlılar -insanlar genelde onlara canavar der- barınıyor.

Geçmişte bu canavarlar insanlığa yakın olan her yerden kovuldu ama efsaneye göre bir güç onları buraya topladı.

Bu ormana herkes girebilir ama herkes canlı çıkamaz.

Ve ben işte buradayım.

Aynı zamanda canavarları buraya koyan kişinin bir lanet yaptığı da söylenir.

Her kim zevk için canlılarımı öldürürse hepsi ebedi azabı tadacak vesaire vesaire.

Ondan önce ben arkamdaki şeyi ne yapmalıyım!?

Kara büyümü kullanmak istedim.  Ama vücudum buna hazır değildi.

-Tsk. Bunu eski yollarla halledeceğiz.

Kılıcım ve dartlarım burada.

İyiki sahadan çıktıktan sonra üzerimde bıraktım onları.

Kılıcımı çıkardım ve peşimden koşan dört ayaklı küçük canlıyı öldürdüm.

Çok güçlü olmaması iyi. Haah.

Ama arkamdan gelen sesle irkildim.

Arkamda o canlının bir kaç katı büyüklüğünde benzeri vardı.

-Haha. Sen bir ihtimal...onun annesi misin?

-Grrr.

-Anlıyorum. O zaman ben önden gideyim.

Kaçmaya başladım.  Bu haksızlık! Yeni uyandım ve kara büyümü kullanamıyorum bile.

Biz etrafta koşuştururken ağaçtan biri atladı.

Elindeki tozu havaya septi ve koca canavar yere yığıldı.

Bende derin bir nefes aldım.

-Haah. Teşekkürler.

Arkasını dönen kişi Mavi saçlar ve mavi gözlere sahipti. Vay canına bu tipi bir yerden hatırlıyorum.

Hmm... Yüz şekli ve duruşu... Olabilir mi?

-Burada ne yapıyorsun? Burası tehlikeli.

Tamam belki yanlış düşünüyorum ama sormanın sakıncası yok.

-Küçük bir ihtimal madamın ah yani en büyük bilgi loncası sahibi olan madamın oğlu olabilir misin?

Bir an şaşırdı. Saç ve göz rengi olarak olmasa da yüzü aynen ona benziyordu.

Peki Ya Bir KötülüksemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin