2

13.3K 2K 3K
                                    

Oy sınırı: 115
Yorum sınırı: 350

Jisung elinde bir bardak su, suratında ise sinsi sırıtışıyla Minho'nun odasının önünde bekliyordu. Chan ve Minho birlikte yaşıyorlardı. Bugün tüm günü grupça onlarda geçireceklerdi. Jisung ise birazcık erken gelip çok sevdiği arkadaşını kendisi uyandırmak istemişti.

Kapıyı yavaşça açarak heyecanlandığı için artan feromonlarını bastırdı. Parmak uçlarında kahverengi ve lacivertin ağır bastığı odaya adımladı. Kapıyı sonuna kadar açıp içeri girdi.

Minho, yatağında hareketsiz bir şekilde uyuyordu. Bir bacağını ve kolunu yorganına sarmıştı. Üzerinde sadece bir eşofman altı vardı. Jisung güldü, onun için daha iyiydi.

Derin bir nefes alıp kaçma pozisyonunu aldı, elindeki bardağın içindeki suyu Minho'nun yüzü ve üstüne denk gelecek şekilde fırlatarak anında koşmaya başladı. "Günaydın!"

Genç alfa, irkilerek uyanmıştı. Hemen yatağında doğrulup elleriyle yüzünü sildi. "HAN JISUNG!"

Jisung kahkahalar eşliğinde merdivenleri üçer beşer iniyordu. Koşarak mutfağa girdi ve kahvaltı hazırlayan Chan'ın arkasına saklandı. Minho'nun sesi neredeyse tüm evi titretmişti.
Çok geçmeden bedeni merdivenlerin başında belirdi. Jisung hala gülüyordu, Minho bir hışımla aşağı inip mutfağa girdi.

"Uyanmışsın."

"Chan dalga geçme ve önümden çekil."

Jisung kafasını Chan'ın arkasından uzatıp sinirden kızaran bedene baktı. Su damlaları çıplak göğsünden kasıklarına kadar süzülüyordu. Dağınık saçları ve yeni uyandığı için şişmiş dudakları onu adeta bir tanrı gibi gösteriyordu.

Genç omega, kurdunun hareketlenmeye başladığını hissetti. Anında müdahale ederek içindekini bastırdı ve gözlerini Minho'nun ateş saçan gözleriyle buluşturup dil çıkardı.

Minho ona doğru atıldı. "O dilini kökünden keseceğim senin!"

Jisung geriledi, "Yakalayabilirsen yaparsın."

Chan araya girmesi gerektiğini düşünerek Minho'ya döndü. "Minho tamam. Hadi git elini yüzünü yıka."

Jisung bir kahkaha daha attı. "Gerek yok ki hyung, ben onun için yıkadım işte! Tch iyilik de yaramıyor!"

Genç alfa gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. "Bugün gözüme gözükme." İşaret parmağını hala sırıtan omegaya doğru sallayıp dişleri arasından konuştu. Sonra da elini ıslak saçları arasından geçirip mutfaktan dışarı çıktı.

"Jisung bir gün elinde kalacaksın."

Omega omzularını silkti. O sırada kapı çalmıştı. Hızla kapıya ilerleyip keyfi yerinde olduğu için suratından eksilmeyen gülümsemesiyle açtı. "Hoş geldiniz!"

İçeri giren arkadaşları hızla dağılmıştı. Hyunjin ve Changbin direkt salona geçti ve bedenlerini koltuğun üstüne attı. Seungmin ve Felix mutfağa girip ellerindeki poşetleri bıraktılar. Jeongin "Çişim var çekil!" Diyerek herkesi ittirip lavaboya koşmuştu.

Seungmin, kahvaltı hazırlayan sevgilisinin arkasından ona sarılmış ve sırtına birkaç öpücük bırakmıştı. Chan anında yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. "Hoş geldin."

İkisi birlikte Felix'in de yardımlarıyla kahvaltıyı hazırlamaya devam ederlerken Minho, sakinleşmiş bir şekilde aşağı inmişti. Arkadaşlarına selam verip mutfağa girdi. Jisung ise yanında oturduğu Hyunjin'e birazcık daha yaklaştı. Hyunjin kolunu onun omzuna atıp telefonuyla ilgilenmeye devam etti.

They say 'FrIeNdS'/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin