48

5.7K 887 640
                                    

Önceki bölümü okuduğuna emin ol aşk oy verip yorum yapmayı unutma

3 ay sonra

"Minho!"

"Efendim? Ne oldu? Bebek mi geliyor? Tamam, derin nefes al ver!"

Omega, alfanın telaşlı haline gülmeden edemedi. "Ya salak mısın? Gelmiyor bebek falan." Doğuma çok az kalmıştı, Minho ve Jisung normal doğum riskli olduğundan ameliyat için haftaya gün almışlardı. Ancak Minho, Jisung'ın her kendisine seslenişinde bebeğin erken gelmeye karar verdiğini sanıyordu.

Minho, eşinin yanına vardığında rahat bir nefes aldı. "Ne oldu o zaman?" diye sordu. Jisung dudaklarını büzüp yerdeki ayakkabıları gösterdi. "Hava almak için dışarı çıkacaktım." dedi. İyice büyüyen karnı yüzünden eğilemiyordu.

Genç alfa, eşinin yanağına kocaman ve sulu bir öpücük bıraktıktan sonra önünde eğilmiş ve ayakkabılarını giydirmişti. "Teşekkürler." dedi Jisung ve kendini bahçeye attı. Temiz havada, çimlerin üzerinde yürümeyi seviyordu. Hem kramplarına da iyi geliyordu.

Ancak bugün farklı bir sebepten dolayı çıkmıştı bahçeye. Birazdan yapacağı şey için ortam hazırlıyordu, evde duvarlar üstüne üstüne geliyordu çünkü. Derin bir nefes alıp ciğerlerini temiz havayla doldurdu ve elindeki telefonu sıktı. Ardından daha fazla ertelememek adına telefonunu açarak rehbere girdi. Aradığı ismi sonunda bulduğunda, bu kadar uzun süre konuşmamış olmaları gerçeği bir hançer gibi saplanmıştı kalbine.

İsme tıklayıp telefonu kulağına götürdü ve ritmik bip seslerini dinledi. Bir yandan da alt dudağını dişliyordu. Kalbi istemsizce hızlı çarpmaya başlarken diğer taraftan gelen ses daha da hızlandırmıştı ritmini.

"Efendim?"

"H-Hyunjin." Anında gözleri dolmuştu Jisung'ın. Alfanın sesini duymak, onu ne kadar özlediğini tüm çıplaklığıyla hissettirmişti. Gittiğinden beri iki tarafın da bir kez olsun aramaması kalplerini olabilirmiş gibi daha fazla kırıyordu.

"Jisung...Nasılsın? Bebek nasıl?" Hyunjin de duygulanmıştı. Çok özlemişti arkadaşlarını; her ne kadar kendine yeni bir hayat kurmaya çalışsa da her zaman büyük bir boşluk vardı, büyük bir eksiklik.

"İyiyiz." dedi omega. "Ya sen?" diye sordu. Birkaç saniyelik de olsa sanki dakikalar sürmüş gibi bir sessizlik girdi araya. "İyiyim." dedi Hyunjin sonra. İyi olmadığını ikisi de biliyordu oysa. Burnunu çekti Jisung. Ağladığını belli edip arkadaşını üzmek istemiyordu ama dayanamıyordu işte. En iyisi kısa kesmek diye düşündü. "Haftaya salı günü..." Dedi. Alfa dikkatle dinliyordu onu. "Doğum için ameliyata gireceğim." Direkt olarak 'gel' diyemiyordu çünkü korkuyordu. 'Gelemem.' kelimesini duymak istemiyordu.

"Anladım." dedi Hyunjin sadece, tekrar sessizlik. Jisung'ın kalbi tekrar ve tekrar, istediği cevabı alamadığı için kırılırken "Tamam o zaman, kendine iyi bak." dedi. Hyunjin de aynı şekilde veda etti ona. Omeganın, telefonu kulağından indirir indirmez boğazından bir hıçkırık kopmuştu.

O sırada eşini merak eden alfa, bahçeye çıkmak üzere kapıyı açtı. Jisung gelen kapı sesiyle gözyaşlarını silmeye çalışsa da Minho tek bakışında anlamıştı ağladığını. Ayakkabılarını giyip omeganın yanına adımladı. Ne olduğunu sormayacaktı çünkü tahmin ediyordu. Jisung birkaç gündür Hyunjin'e haber vermek istediğini alfaya söylüyordu.

Eşinin arkasından şişik karnına kollarını sardı yavaşça. Çenesini omzuna yasladı ıslak yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra. "Söyledim." dedi Jisung. "Geleceğim, bakarım, belki gelirim bile demedi."

Minho dudaklarını birbirine bastırdı. Jisung'ı böyle ağlattığı için Hyunjin'i fena dövmek istese de derin bir nefes verdi ve kollarını çözüp doğruldu. Omeganın elini tutup onu kendisine çevirdi ve ellerini yanaklarına koydu. Baş parmağıyla eşinin sürekli yerine yenisi eklenen gözyaşlarını sildi. "Ağlama artık. Onca yıldır arkadaşın, gelir bence." Gerçekten geleceğini düşünüyordu Minho ancak korkuyordu da çünkü sarışın alfaya belli olmuyordu.

They say 'FrIeNdS'/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin