47

6K 922 681
                                    

Önceki bölümü okuduğuna emin ol yavrum. Birkaç da yorum yaparsan çok makbule geçer. Regl ağrısından ölürken bölüm atıyorum iki yorum yapsan ölmezsin hade

Her ne kadar 'Acil mi?' diye sormak gelse de içinden alfanın, bu saatte buraya gelmesine bakılırsa önemli bir şey olduğunu anlamıştı.

"Olur." dedi arkadaşına. "Konuşalım." diye devam ederken el frenini indirdi ve cebindeki telefonu alarak Yunho'ya atarken konuştu. "Ama önce şurdan açık marketlere bak. Tercihen erik satan."

Sarışın alfa telefonu havada yakalamış ve şaşkınca arkadaşına bakmıştı. "Önemli bir konu konuşacaktım." dese de Minho'nun "Jisung daha önemli." demesiyle sinmişti oturduğu deri koltuğa. Ardından Minho'nun telefonunu açıp açık marketlere bakındı.

İkilinin sokak sokak erik arama serüveni telefon sayesinde kısa sürerken konuşmaları bayağı bir ertelenmişti. Minho arabasını evinin yanına park edip emniyet kemerini çıkardığında Yunho da onu taklit etti. Kahverengi saçlı alfa, poşette tuttuğu eriklerle birlikte evine doğru yürürken Yunho ise kalçasını arabaya yaslamış, arkadaşını beklemeye başlamıştı. Stresliydi, terleyen avuçlarını pantolonuna sildi.

Minho, Jisung'ın uyuyor olmasına karşın zile basmadan anahtarıyla girdi eve. Ancak hemen kapının önünde onu karşılayan parlak bakışlarla bunun olmadığını anlamıştı. "Eriklerim!" Omega, heyecanla alfanın elindeki poşete doğru bir hamle yaptı. Minho gülmüş, eşine poşeti verdikten sonra onun alnını öpmüştü. "İyice yıkamadan sakın yeme, tamam mı?" diye tembihledikten sonra Yunho'nun bahçede onunla bir şey konuşmak için beklediğini söyledi.

Jisung'ın gülümsemesi duyduklarıyla birazcık solarken bunu karşısındaki alfaya belli etmemeye çalıştı. Minho, onu evde bırakıp bahçeye çıktığında ise endişe tüm hücrelerine yerleşti. Umuyordu ki Yunho, Jisung'la ilgili olan mevzuyu söylemezdi. Minho bunu ilk Jisung'dan duymadığı için çok kırılırdı.

Omega, şimdi canının istemediği erikleri mutfağa bırakıp sol taraftaki bahçeyi gören odaya girdi. Pencerenin kenarında perdeyi hafifçe çekerek arkadaşına ilerleyen alfanın sırtını izledi. Huzursuzca bacağını salladığını fark etmemişti bile.

Konuşmalarını duyamamak daha da geriyordu onu. Minho'nun yüzündeki ifadeyi dikkatlice izledi. Alfanın kaşları çatıldığında Jisung'ın sanki kalbi teklemişti. Ancak dahası da vardı tabii, buna mütemadiyen Minho Yunho'ya bir yumruk atmıştı. Jisung ellerini ağzına kapatıp geriledi ve odadan çıkıp koşarak dışarı çıktı.

Minho'ya arkasından sarılıp onu sakinleştirmek adına dolu gözlerini sıkı sıkı yumdu. "Minho! Dur!"

"Jisung?" Alfa anında eşinin ellerini kendinden uzaklaştırıp tutuşundan kurtularak ona döndü. "Üşüyeceksin, ne diye çıktın dışarı?"

"Ben..." Omega kelimeleri toparlamaya çalışırken sevgilisine baktı. Yüzündeki ifadeyi anlamaya çalıştı. Şaşkın gibi görünüyordu, dikkati dağılmıştı. Ona kızmış mıydı?

"İşte bak." dedi Yunho. Kanayan dudağını elinin tersiyle sildi. "Aşk, insana her şeyi unutturuyor böyle." Gülerken söylediğinde omeganın gözleri büyümüştü. Ne yani, Yunho kendisine mi aşıktı?!

"Bak hala aşk diyor!" Minho tekrar arkadaşına doğru bir adım atsa da Jisung anında onun koluna koala gibi yapışıp engellemişti. "Minho, sakin ol lütfen."

"Nasıl sakin olayım Jisung? En yakın arkadaşım kardeşimi öpmüş, şimdi de gelmiş aşığım diyor!"

"Gerçekten söyleyecekti- kardeşini mi öpmüş?!" Omega şaşkınca karşılarında sırıtan Yunho'ya baktığında sarışın alfa omuz silkti. "Kardeşim ne yapayım ya?! Gönül ferman dinlemiyor."

They say 'FrIeNdS'/ MinsungМесто, где живут истории. Откройте их для себя