13

12.1K 1.6K 1.8K
                                    

Oy sınırı: 255
Yorum sınırı: 400

Önceki bölümü okuduğuna emin ol.

Ertesi sabah, Felix inanılmaz bir neşeyle hala uyumakta olan Jisung'ın üstüne atlayarak arkadaşını uyandırmaya çalışıyordu.

"Günaydın Ji!"

Jisung rahatsızca yerinde kıpırdanıp ona adeta bir ahtapot gibi yapışan arkadaşını üzerinden itmeyi denedi. Aynı anda yavaşça doğrulmuş ve gözlerini ovalamıştı. "Felix, çekil be!"

"Amma uyudun ha, hadi kalk kahvaltı hazır!"

İşte, Jisung'ın en sevdiği cümlelerden biri buydu. Böylelikle gözleri anında açılmıştı. Felix gülerek yataktan kalktı ve kapıya doğru ilerledi.

Jisung üzerinden yorganı çektiğinde sarışın omega duraksadı ve yüzünde beliren şeytani gülüşle kapıdan çıkmadan hemen önce arkadaşına döndü.

"Gelmeden önce bir duş alsan iyi olur bu arada."

Ardından Jisung'ı odada bırakıp gülerek aşağı inmişti. Genç omega oflayarak bedenini geri yatağa attı. Bununla birlikte, bedeninden yükselen sigarayla karışık bergamot ve nane kokusu ağlamak istemesine sebep olmuştu.

Dün gecenin görüntüleri sanki bir saniye olsun aklından çıkmamış gibi tekrar düşüncelerine hücum ederken kafasını iki yana sallamış ve banyoya gitmek üzere ayaklanmıştı.

Hızlı bir duşun ardından aşağı indi ve çoktan kahvaltıya oturmuş olan arkadaşlarına katıldı.

"Ya Jeongin, içme artık şu suyu!"

Hyunjin yanında oturan çocuğun elindeki büyük bardağa davrandığında Jeongin onun eline vurmuştu. "Kendi işine bak sen."

"Günün yirmi beş saati tuvalettesin çocuk. Bazen seni yanımızda görünce iki saniye falan 'Lan bu kim?' diye düşünüyorum. Sonra aklıma arkadaşımız olduğun geliyor."

Felix'in sözlerine karşılık masadan kıkırtılar yükseldiğinde Jeongin bardağının dibinde kalan suyu Felix'e fırlatmıştı.

Masadaki seslerin son bulduğu bir anda Jisung'ın ağzından ufak bir inleme döküldü. Arkadaşlarının meraklı bakışları onu bulurken genç omega içinden küfretti.

"Bir şey yok, ımm- dilimi ısırdım da yanlışlıkla."

Gülümsediğinde arkadaşları tekrar kendi işine dönmüştü. İşin aslı tabii ki böyle değildi. Yediği çorbanın sıcak suyu dün Minho'nun sigarasını söndürdüğü yeri sızlatmıştı.

Minho'nun bakışları onu bulduğunda Jisung da istemsizce ona baktı. Alfanın yüzündeki sırıtma genişlerken Jisung bakışlarını kaçırıp kafasını eğdi.

Sabah sabah cidden sinirlerinin bozulduğunu hissediyordu. Tekrar kaşığına davrandığında bu sefer içmeden önce üzerindeki sıvıyı yavaş yavaş üflemişti.

Kahvaltı genel olarak normal geçerken sonrası ise tam bir kaostu. Jeongin onu sıkıştıran Hyunjin'e yanlışlıkla vurmuştu. Hyunjin ise bunu fazla abartıp onu kovalamaya başlamıştı. Böylece Jeongin, Hyunjin'den kaçmak adına kendini tuvalete kitlemişti. Hyunjin ise onu çıkarmak için uğraşıyordu.

Kapıyı açmaya çalışırken birden yanlışlıkla kolu elinde kalmıştı. Felix, annesigil gelmeden bunu nasıl halledeceğini düşünürken kara yaslara gömülmüş, Changbin ve Jisung onu sakinleştirmek adına bir yerden buldukları kolonya ile bileklerini ovmaya başlamışlardı.

Hyunjin sürekli özür dilerken Chan ise kilitli kalan Jeongin'e kurtarmak adına kapıyı kart benzeri şeylerle açmaya çalışıyordu.

Minho elindeki sigarayla koltuğun birinde oturmuş arkadaşlarını izlerken Seungmin ise bıkkınca alnını ovalıyordu. Ardından genç alfa Jeongin'in ağlamaya başlamasıyla sigarasını yanındaki kül tablasına bırakıp ayaklanmıştı.

They say 'FrIeNdS'/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin