43

7.8K 996 876
                                    

Önceki bölümü okuduğuna emin ol ve oy ver cnm

Bir de birazcık yorum yaaa pls yaaaa!

Genç omega, birbirine yapışan gözlerini zorla aralayıp yüzünü buruşturmuştu. Dikdörtgen camdan sızan güneş ışıkları tam da yüzüne vuruyordu. Yerinde kıpırdandı ve belinde sarılı kolların sahibine doğru döndü.

Dün koltukta uyuyakalmalarının aksine şu an odalarındaydılar. Bu da demek oluyordu ki Minho gece yarısı uyanmış olmalıydı.

Jisung, huzurla gözlerini kapatıp bir kedi gibi sevgilisine iyice yanaştı ve burnunu onun boyun girintisine sürttü. Bu hareketi Minho'nun da uyanmasına sebep oldu. Genç alfa omegasının etrafındaki kollarını sıkılaştırdı ve odayı saran tatlı kahve kokusunu içine çekti.

"Günaydın." dedi Jisung. Yüzüne vuran güneş ışığına karşı gözlerini sıkıca kapatmıştı.

"Günaydın bebeğim." Minho'dan cevap gecikmedi. Yüzü omeganın boynuna gömülü olduğundan sesi boğuk çıkmıştı. İkisi de her ne kadar yataktan kalkmak istemeseler de mecburen kalkmak zorunda olduklarını biliyorlardı. İlk önce Minho geri çekilip bir güzel esnedi. Jisung ise öylece sırt üstü yatmış, tavanı inceliyordu.

Alfa yatakta doğruldu. O an Jisung'ın sıyrılan tişörtünden gözüken çıkık göbeği gözüne çarpmıştı. Yüzüne anında aydınlık bir gülümseme yerleşti ve omeganın karnına doğru uzandı. Jisung'ın şortunun lastiği karnına ufak bir iz bırakmıştı. Minho lastiği tutarak biraz aşağı indirdi ve omeganın göbeğini gözler önüne serdi. Ardından beklemeden birkaç öpücük bıraktı.

Jisung huylandığı için ortama birkaç kıkırtı bırakmıştı. Minho onun gülüşüne bakmak için kafasını çevirdiğinde ise karşılaştığı pasparlak gözlerle kalbinin teklediğini hissetti. Derin bir nefes alıp tekrar doğrulmuş ardından Jisung'ın alnına ufak bir öpücük bırakıp ayaklanmıştı. "Kahvaltıyı hazırlayacağım." diyerek odadan çıktı ve banyoda işlerini hallettikten sonra mutfağa indi.

Genç omega ise yatakta biraz daha oyalandıktan sonra kalkabilmişti. Yüzünde her sabah uyandığında olan o sarhoş sırıtışla alfanın yanına indi. Neredeyse hazır olan masaya oturmuş ve çenesini ellerine yaslamıştı. Alfanın sırtını incelerken hayatına bir kez daha şükretti.

Birlikte her zamanki gibi kahvaltılarını yapmış, hazırlanmış ve okula gitmek için yola koyulmuşlardı. Son birkaç ayda olduğu gibi Jisung bol şeyler giymişti. Göbeğinin belli olmasını şimdilik istemiyordu.

Kısa bir yolculuğun ardından okula vardılar. Arabadan ilk önce Jisung, ardından Minho indi. Genç omega topuklarının üzerinde sallanıyordu, sevgilisinin gelmesini beklerken. Minho ise arabayı kilitleyip çok geçmeden gelmişti yanına. Jisung bir bebek gibi elini ona uzatmış, Minho da memnuniyetle tutmuştu. Parmaklarını birbirine geçirdikten sonra fakülteye doğru ilerlemeye başladılar. İlişkilerini kimseden saklamak gibi bir amaçları yoktu. Çok uluorta da yaşamıyorlardı, hep bir denge halindeydiler.

Fakülteye girdiklerinde arkadaşlarının orada olduğunu umarak direkt olarak kantine ilerlemişlerdi. Bir masada oturan Changbin, Seungmin ve Felix'i gördüklerinde yanlarına doğru yürüdüler ve masadaki boş sandalyelere oturdular.

"Selam." dedi Changbin, arkadaşlarına. Felix Jisung'ı gördüğünde her yaptığı gibi ona sıkıca sarılmış ve yanağına kocaman bir öpücük bırakmıştı. Hamilelikten olsa gerek, Jisung'ın yanakları olduğundan daha tombullaşmıştı.

Yeni dönem dersleri hızlı başladığından sohbetleri pek uzun sürmedi. Tek tek masadan dersi olan ayrıldığında Felix, Minho ve Jisung da aynı anda ayaklanmışlardı. Bugünkü ilk dersleri ortaktı. Bu yüzden dersin olacağı amfiye doğru ilerlediler.

They say 'FrIeNdS'/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin