7.Asla

5.3K 424 95
                                    

Merhabaaaa, ben geldimmm. Yine geç oldu. Ama bayram benim üstümden geçti   😂

Hepinize keyifli okumalar diliyorum  ❤️

***

''Hayır!'' Tenim cayır cayır yanıyordu. Başıma gelen şeyin gerçekliğini sorguluyordum. O beni gerçekten ısırmış mıydı? Sivri dişlerin arasından süzülen kanım köprücük kemiğimden göğsüme doğru aktı. Böylece sorumun cevabını da almış oldum. Acı dolu inlemelerim arasından dişlerini geri çekti. Yerimde kıvrandım, göğsüm iyice sırtına yapıştı. Boynumu kavramak için kalkan elime, elini sararak indirdi. Soğuk nefesi izlerin üzerinde süzüldü. Yanan tenim az da olsa ferahladı. Onun tarafından yanıyordum ve yine onun sayesinde ferahlıyordum. Nefesi dışında da bir ferahlık hissettim. Pürüzlü, sanki dikenli gibi olan dili ile ısırdığı yeri yalıyordu. Bizim dilimiz gibi değildi. Bizim dilimizin pürüzsüz ve oldukça yumuşak bir yapısı vardı.

Sivri dişler, karanlık gözler, dikenli bir dil...

O gerçek bir yırtıcıydı.

Boynumda başlayan ateş tüm bedenime yavaşça yayılmaya başladı. Damarlarımda akan kan çok sıcaktı. Son kez boynumu yalayıp beni kendine çevirdi. Nemli dilinin değdiği tenimden mideme kramplar gidiyordu. Gözlerim yaşlarla dolu, yüzüm ıslanmıştı.

''Acıyor!'' dedim kısık ve titreyen sesimle. Aslında çok acımıyordu. Yani en azından ilk ısırdığı zamana göre acımıyordu. Isırdığı yeri yalaması sanki acımı almıştı. Bu kadar güçsüz olmak beni gerçekten öfkelendiriyordu. Fakat ona şu an da sesimi yükseltecek durumda değildim.

Bir eli yüzümde ki ıslaklığı sildi. Hareketi şefkatli olsa da, gözlerinde ki vahşilik ve dişleri yerli yerindeydi. Sanki daha çok şey yapmak istiyordu da yapamıyordu.

Burnumu çekerek kendimi onun dokunuşuna bıraktım. Kendimi çok hassas hissediyordum. Boynumda ki sızı geçtikçe bedenim uyuşuyordu. Gözlerimin önüne bir sis perdesi iniyordu.

"Beni çok sinirlendirdin." Çatallı sesi hala öfke doluydu. Kendini zor tutuyordu. Dudaklarım aşağı doğru sarkarken tekrar burnumu çektim.

"Nereye kaçacaktın? Seni bir kez daha kaybedeceğimi mi düşündün?"

Islak gözlerimle bir şey demeden ona bakmaya devam ettim. Ne diyebilirim ki? Büyük bir salaklık yapmıştım.

Dipsiz bir kuyuyu andıran gözleri, her an hıçkırıklara boğulacak yüzümü süzdü. Derin bir nefes alarak arkasını döndü. Tabi beni de peşinden sürüklemeye başladı. Bileğime sarılan iri elleri biraz daha baskı uygulasa bileğimi kıracaktı. Yine de tüm öfkesine rağmen oto kontrolü çok iyiydi.

Kaçtığım da boş olan koridorlar dolmuştu. Bizi görenler şaşkınlıkla benim bitik halimi görüyordular. Bakışları önümde beni sürükleyen adama kayınca da tedirginlik ve korkuyla bakışlarını çekiyordular. Şüphesiz en çok etkilenen kadınlardı. Kulaklarıma ince çığlık sesleri geliyordu.

Tepkileri çok normaldi. Daha önce hiçbir Akirliyi bu şekilde görmemişlerdi. Benim de içimde çığlıklar kopuyordu. Ama şu an da ağzımı açacak cesaretim yoktu.

En sonunda tanıdık koridora girince nefesimi tuttum. Önümde ki adam yol boyunca bana hiçbir şekilde bakmamıştı. Bu nedensizce içimi sıktı. Hafif uyuşan bedenim ona yakın olmak istiyordu. Bana bakmasını ve tekrar şefkatle sevmesini istiyordu.

Açık zihnimle asla düşünmeyeceğim şeyleri düşünüyordum. Tekrar aynı odaya girince beni koltuklardan birine otutturarak kemerimi bağladı.

Üzerime eğilen bedenine yaklaştım. Burnumu boynuna değerken derin bir nefes çektim.

KaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin