29.Savaş Çağrısı

3.2K 348 86
                                    

Merhabaaaa, işte yeni bölümm

Çok uzun giriş yapmayacağım. Bölüm diye üstüme atlayan kişiler var 🤣🤣

Hepinize keyifli okumalar 🥰😘

***

Moni ile yan yana tıpkı suçlu çocuklar gibi oturuyorduk. Ben gerginlikten tırnaklarımın kenarlarını yolarken, Moni de kucağına aldığı kuyruğu ile oyalanıyordu. Şimdi ikimizde aynı gemideydik ve tek temennimiz üzerimizden geçecek olan fırtınadan sağ kurtulmaktı.

Kaçamak bir şekilde, hemen karşımızda oturan, kaşları neredeyse burnuna kadar inmiş, bedeni tel gibi gerilmiş ve siyah gözleri ile tehditkar bir şekilde oturan bedene kaydı. Gözleri anında beni avlarken başımı tekrar ellerime indirdim.

Hırıltılı bir nefes odaya dağıldığında zamanın geldiğini anladım.

"Moni, Rana neredeydi?" Sesindeki sakin ama korkutucu ton ile sertçe yutkundum. Eğer Moni, kütüphane koridorunda beni yakaladığını söylerse, nasıl bir açıklama yapacağımı düşündüm.

"Kalede!" Moni kuyruğunu sıkıp yüksek sesle cevap verdi. Rheyold derin bir nefes alarak oturduğu yerden ayaklandı.

"Kalede neredeydi?" Ağır adımları Moni'nin önünde durdu. Ondan gelen tehlike çanlarını sadece ben duymuyordum. Moni hızlı nefesler alıyor, gözleri Rheyold dışında her yerde dolanıyordu. Parmakları ile kıpır kıpır olan kuyruğunu sabit tutmaya çalışıyordu.

"Kalenin içindeydi, yürüyordu." Israrla beni ele vermemesi, ona olan sempatimi birazcık arttırmıştı. Rheyold dişlerini sıkarak sakallarını sertçe kaşıdı.

"Moni, bana gerçeği söylemezsen ne olacağını biliyorsun değil mi?" Tehditi sadece benim tüylerimi ürpertmedi. Moni tamamen çıkmaza girdiğinde boğazımı temizleyerek çekingen bir şekilde Rheyold'a baktım.

"Bunu ikimiz çözebiliriz. Moni'nin bir suçu yok." Kararmış gözlerini bana çevirdi. Karanlığı her an çıkıp, ortalığı ateşe verecek gibiydi.

"Öyle mi?" Diye sakince sordu. Sakinliği, öfkesinden daha beterdi.

"Bizi yalnız bırak. Dışarı çık." Gözleri benim üzerimde olsa da sözlerinin hedefi Moni idi.

Düşen göz kapakları ile bana baktı. Çaresiz ve korkmuş görünüyordu.

"Tekrarlamam mı gerekiyor?" Rheyold'un uyarı dolu sözleri ile Moni gitmek için ayaklandı. Üzgün bir şekilde bana bakarak ilerleme başladı.

"Cezalısın! Hiyam'ın yanına gidiyorsun." Moni sopa yutmuş gibi dimdik oldu. Gözlerinden geçen korkuyu çok net gördüm. Dudaklarım itiraz için aralandığında Moni benden önce davrandı.

"Ama, Kuna Rana'yı buldum. Onu size sağlıklı bir şekilde getirdim." Titreyen sesi ve dolan gözleri ile her an ağlayacak gibiydi.

"Rana'yı kaybettiğin için değil, yalan söylediğin için cezalısın."

"Moni yalan söylemedi!" Başını hızla iki yana sallayarak itiraz etti.

"Ama, gerçeği de söylemedi!" Moni'nin omzuları düşerken son kez bana baktı. Bir kaç dakikanın ardından Rheyold ile yalnız kalmıştık.

Moni için itiraz etmek istiyordum ama konuşmaya çalışsam başarılı olamayacak gibiydim. Aramızdaki gerginlikle dolu sessizlik devam ediyordu. Bir eli koltuğun kenarına diğeri sırt kısmına yaslanarak üzerime eğildi.

"Sen söylemek ister misin?" Ilık nefesi saçlarımı havlandırdı. Kuruyan boğazımı ıslatmak için yutkundum.

"Neyi?" Öfkeli soluğu sertçe yüzüme vurdu. Çenemden tutarak başımı kaldırdı.

KaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin