15.Ajayu

4.6K 412 109
                                    

Merhabaaa, evet kaçak olan yazarınız geldi. Ben geldim. 😂

Çok uzatmıyorum ve sizi, bölümle baş başa bırakıyorum. ❤️😍

Sadece tek bir şey söylemek istiyorum. Şarkı, bölümün tamamını alan hikayenin ilham kaynağıdır. 🌸

Son kısma açıklama yaptım. 🥰

***

Rheyold (Üç yıl önce, ilk kaçış sonrası)

Elimde sıkı sıkı tuttuğum pembeye hırkaya bakıyordum. Onu elimden nasıl kaçırabilirdim? Ellerimin arasında yok olacak kadar narin olan bedeni ile beni nasıl bozguna uğratırdı? İçimde ki canavar durmadan kükrüyor ve onu istiyordu. Gökyüzü gözlü eşini.

Önce tıklatılan daha sonra da açılan kapı ile elinde ki hırkayı görünmeyecek şekilde ekranların önüne koydu. Askeri biraz endişeli biraz da mahcup bir şekilde karşısında dikiliyordu. Kadını yakalayamayan kendisiydi fakat mahcup olan askeriydi.

Bu durum onu daha fazla sinirlendirdi.

''Söyle!''

''Efendim, Kralımız ile istediğiniz bağlantıyı oluşturduk. Birazdan sisteminize düşer. Bir de, geçit için hazırız emrinizi bekliyoruz.''

''Tamam, çıkabilirsin.''

Asker geldiği gibi çıkarken derin bir nefes aldım. Şimdi uğraşmam gereken daha büyük bir sorun vardı!

Pembe hırkayı, parçalamak için elime aldığım da izinsizce burnuma sızan kokuyla bundan hızla vazgeçtim. Pembe bez parçasını yavaşça burnuma yaklaştırdım. Hafif, çiçeksi koku tüm zerrelerimi istila etti. Gözlerimin önüne mavi parlayan gözler düştü. Benden kaçarken uçuşan toprak rengi saçları, hafif yanık teni, küçük ağzı, kızarmış yanakları, dik burnu ile başımı döndürecek kadar güzeldi.

Fakat bu, ona öfkelenmeme engel değildi. Beni bu hale nasıl sokabilirdi? Ben bu hale nasıl düşebilirdim?

''Eve kadar bekleyemedin mi?'' Duyduğum kalın tınılı ses ile elimdeki hırkayı hızla aşağı indirdim.

''Bir açıklama yapmanı istiyorum.'' Kralımız, yani amcam ses tonumdan pek hoşlanmamıştı. Ekran da görünen yüzü sert bir hal aldı. Dudaklarını aralamıştı ki, yengem hızla başını amcamın kolunun altından çıkararak gülen yüzü ile bana baktı. Amcam kenara kayarak eşine yer açtı.

''Hani, nerede? Gelinimizi ilk ben göreceğim! Annene hava atabilirim.'' Adelina yengem, bal gözleri kısılana kadar güldü. Amcamın az önceki sert hali dağılmış ve yüzünde tebessümle eşine bakıyordu. Bu adamları bu hale getiren annem ve yengeme bir kez daha saygım arttı.

''Oğlum, sakın kıza kötü davranma. Şimdi çok korkuyordur. Kibar ol ve onu biraz rahat bırak, tamam mı?'' Yengemin sözleri normal şartlarda bana yol gösterici olurdu. Fakat şu an da sadece beni öfkelendirmişti. Gözlerimde ki değişimi anlayan amcam,

''Bize biraz müsaade eder misin, Gül Bahçem?'' diyerek eşinin saçlarını okşadı. Yengem bir bana bir de amcama baktı. Bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacak ki hafifçe tebessüm etti ve başını salladı.

''Sorun ne?''

''Kaçtı!'' Tepkisi çok aniydi. Hızla ekrana eğildi ve kaşları olabildiğince çatıldı.

''Anlamadım!''

''Eşim, elimden kaçtı.''

''Ne demek elinden kaçtı? Bu nasıl mümkün olabilir?'' Sesi her geçen saniye artarken, önündeki masaya yumruğunu geçirdi.

KaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin