20. BÖLÜM

35.7K 1.8K 305
                                    

BÖLÜM 20

Güneş gözlerime vururken çırılçıplak uzandığım yatakta kıpraştım. Gerilirken yatakta açılan kollarımla oldukça rahattım. Hatta yüzümde geniş bir tebessüm bile vardı.

Ta ki elim bomboş yatağı avuçlayana dek.

Yatağın sol yanı soğuktu. Aniden havaya dikildiğimde gözlerimi korkuyla açtım. İnsan bilmediği bir şeyden korkamazdı. Korkularımızın altında yatan asıl etken aslında travmalarımızdı.

Bomboş yatağa baka kaldığımda nefeslerim çırılçıplak bedenimi harekete geçirdi. Terk edilmek istemiyordum. Sırf biraz uyudum diye onun beni terk etmesine vakit vermiş olmayı istemiyordum.

Hiddetle yataktan kalktığımda neredeyse sinir krizi geçirecek kadar panik dalgasına kapılmıştım. İçerinden gelen bir tabak kırılma sesi kendime getirdi beni. Ardından Akın'ın içeriden gelen ufak bir küfrünü duydum.

Evdeydi. Buradaydı...

Öyle rahat bir nefes almıştım ki nefesimin sesi duvarda yankılandı.

Alalacele dolabımdan kısa bir gecelik aldım. Üst kısmındaki danteli tenimi okşarken kalçalarımı zor örten beyaz saten rahattı. Ama içim daha da rahattı. Akın'ın içeride olduğunu bilmek ilişki sonrası yalnız kalmaktan korkan bilinç altımı yatıştırmıştı.

Altımda iç çamaşırım olmadan ilerledim mutfağa. Topladığı kırık parçaların şangırtısını duyabiliyordum.

"Cık cık cık!..." dedim dilimi şaklatarak. "Sen onca yıllık asker ol, ama bir tabağa mukayyet olama..." Kollarımı kavuşturup, bilmiş bir tebessümle kapı pervazına yaslanmıştım.

Parçaların çoğunu toplamış yan gözle bana baktı. Hareleri dahi parlıyordu. Yüzü ciddi olsa da seks en az benim kadar onu da rahatlatmıştı. Kendinden emin duruşu laf sokmalarımdan etkilenmediğinin en büyük ispatıydı.

Derin bir nefes verirken; "E bizim de oluyor hatalarımız işte... Arada." dedi mırıldanarak.

Sözlerimden çok duygularıma hakimdi. Neyi neden söylersem söyleyeyim altında yatan mimikleri çözdüğüne emindim.

Bundandı gamsızlığı belki de.

"Arada?" dedim onu tekrar ederken kaşlarımı kaldırarak.

"E senin açından benim varlığım tamamen bir hatadır tabii..." dedi imayla bana göz kırpıp önündeki işe dönerken.

Mutfağı saran kokudan menemen yaptığını anladım. Kokuyu içime çekerken;

"Hamaratlığın da askerliğine dahil mi?" dedim. Kollarımı kavuşturmuş ve tezgaha gezinerek bakınıyordum ama en çok da Akın'ı süzüyordum.

Yaralarını bilsem de üstü giyinikken kaslı dokusu bariz bir şekilde germişti tişörtün kumaşını.

Akın omzunun üstünden dönüp, ufak ve keskin bir bakış attığında mutfak dolabını açtı aniden.

"Titizliğim de dahil!" dedi kendi maharetlerini övmenin yanında beni de kınar gibi.

"Ohaa...." diye şaşkınlıkla mırıldandım dolapta intizamla dizili bardaklara bakarken. Neredeyse bir manyak gibi bardakları boy boy boylamış soy soy soylamıştı. Her eve bir Akın lazımdı. Ama şimdilik Akın bana sadece yatakta lazımdı.

Sanırım gözlerindeki kınama da beni pasaklı ve dağınık gördüğü içindi.

"Hmmm..." dedim sahte bir takdirle dudaklarımı bükerken. "Bir fuck buddy için fazla iltimaslısın."

ATEŞ HATTI Where stories live. Discover now