"Seni sevmeme izin ver," diye fısıldadı. "Ver ki sana cenneti yaşatayım."
_
Sevmek nedir bilmeyen Yavuz Seçkin, babasının yolundan giderek sevdiği kadını kendine tutsak eder.
Hayatı acılarla dolu olan Esila Durukan, Yavuz'a boyun eğmemeye kararlıdır...
Hepinize merhaba arkadaşlar, yeni bir bölümle daha birlikteyiz. Umarım hepiniz iyisinizdir.
Keyifli okumalar dilerim.
_________
Boğazımda ki acı ve ağzımdaki kuruluk hissi beni, gözlerimi açmaya itiyordu. Yavaşça gözlerimi araladığımda öksürerek doğruldum. Yanımdabulunan komodinin üzerinden bir bardak su doldurupyavaşyavaş yudumladım. Boğazlarım o kadarçok ağrıyordu ki yutkunurken bile acı çekiyordum. Burnum da tıkalıydı vebaşımın ağrımasının sebebi bu olmalıydı. Doğrularak sırtımıyatağınbaşlığınayaslandım. Aklıma son yaşananlar bir bir düşerken irkildim. En son Yavuz'un beni sokağa attığını ve ormana doğru ilerlediğimi hatırlıyordum. Gerisi yoktu. Tek hatırladığımşeysoğuktu. Fazlasıyla hem de. Kafamıkaldıraraketrafıincelediğimdebulunduğumodanın ahşaptan olduğunugördüm. Yanımda bir pencere ve tam solumda kapıvardı. Onun harici karşımda bulunan küçükgiysi dolabından başka bir şeyyoktu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Aklınızda canlanması için. Odayı böyle hayal edebilirsiniz. :) )
Buraya nasıl geldim ya da biri mi getirdi hiçbir şey hatırlamıyordum. Elimi saçlarımın arasındangeçirerek derin bir nefes aldım. Kalkıp evde birinin olup olmadığını kontrol etmek istiyordum ama bunu yapacakgücü kendimde bulamıyordum. Bedenim o kadar yorgun ve halsizdi ki elimi kaldırmak bile güçtü. Bir anda boğazımdan gelen öksürükle, şiddetle öksürmeye başladım. Elimde su bardağıvardı ama içemeyecek kadar fazla öksürüyordum. Anidenodanınkapısınınaçıldığını hissettim ama başımöneeğik öksürdüğüm için gelenin kim olduğunugöremedim. Elimdeki su bardağı odaya gelen kişi tarafındanalındı ve dudaklarıma yaslandı.
"Haydi iç kızım."
Bu ses kime aitti hiçbir fikrim yoktu. Yine de dediğini yaparak zor da olsa dudaklarımı araladım ve suyun boğazımdangeçmesine izin verdim. Birkaç saniye sonra kendime geldiğimde kafamıkaldırdım ve yatağın ucuna oturmuş, bana telaşla bakan adamla gözgöze geldim. Adam çokyaşlıdeğildi. Yaşıtahminenkırk civarıydı. Kirli sakalı, mavi gözlerivardı. Saçlarının -fazla beyaz olsa da- kahverengi olduğunu seçebiliyordum. Adamı incelemeyi bırakıp bacaklarımıkarnımadoğruçekerek ürkekçe adama baktım.