KALP TUTSAĞI +18

31. BÖLÜM "POLİS"

Yeni bir bölümden hepinize merhaba çiçeklerim.

Umarım hepiniz iyisinizdir ve keyfiniz yerindedir.💕

Hepinize keyifli okumalar dilerim...

______

Bedenim tanımadığım kolların arasındaydı, başım ise omzunda. Kendimi iyi hissetmiyorum. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum ki en son ne zaman iyi hissetmiştim onu da hatırlamıyorum. Hiç beklemediğim bir anda Yavuz girmişti hayatıma. Onu istememiştim ama o zorla girmiş ve beni kendine tutsak etmişti. Sadece Yavuz değil, Yavuz'la beraber çoğu kişi girmişti hayatıma. Özkan da bunlardan biriydi. Yavuz hayatıma girdiğinden beridir bana sadece o zarar vermiyordu ki. Onunla beraber çevresindeki herkes zarar veriyordu. 

Şimdi ise hiç tanımadığım bir adamın kollarındaydım. Korkudan bayıldığımı sanmıştım ama hayır, bayılmamıştım. Gözlerim kapalıydı ve çevremde olup biteni duyuyor, hissediyordum.

Maskeli adam yere diz çökmüş ve bir eli belimdeydi. Diğer elinde ise telefonla Dinçer ile konuşuyordu.

Dinçer'in sesini duymayalı uzun bir süre olmuştu. Beni kurtarmayı teklif etmiş ama ben o zarar görmesin diye istememiştim. Yine de her şeye rağmen beni bırakmamış ve adamlarını peşime takmıştı.

"Abi, Yavuz geliyor. Ne yapalım?"

Karşı taraftan Dinçer'in sinirli sesini işittim. "Tam da zamanını buldu anasını satayım." Derin bir nefes aldığını duydum. "Kızı bırakın ama o piçin almadan sakın dönmeyin buraya," dedi Özkan'ı kastederek.

"Tamam abi."

Yavaşça yere bırakıldığımı hissettim. Sonra da duyduğum seslerden anladığım kadarıyla Özkan'ı yerden kaldırıp arabaya bindirmişlerdi. Kısa bir süre sonra da araba sesi işittim. Gittiklerini anladığımda yavaşça gözlerimi araladım. Gözüme çarpan ilk şey kanı daha yeni kurumuş olan bileğim oldu. Hâlâ sızlıyordu. Yavaşça taşlı zeminden doğrulduğum ağzımdan kısık sesli bir inleme kaçtı. Daha tam ayağa kalkamadan ani bir frenle evin önünde duran arabadan telaşla Yavuz ve korumaları indi. Yavuz beni yerde öylece otururken gördüğünde hızla yanıma gelip diz çöktü.

Elleri direkt yüzümü bulurken, "İyi misin güzelim?" diye sordu. Gözleri bileğime iliştiğinde dehşetle gözlerinin büyüdüğünü gördüm. "Bunu o Özkan iti yaptı değil mi?" Etrafına bakındı. "Nerede o?"

"Kaçtı," diyebildim sadece. Tabii ki olanlardan ve özellikle de Dinçer'den ona bahsetmeyecektim. Hazır Dinçer'i unutmuşken tekrar hatırlayıp da peşine düşmesine izin veremezdim.