35. BÖLÜM ''HAVUZ''

40.1K 1.5K 1.7K
                                    

Yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz çiçeklerim.

Umarım iyisinizdir.

Hepinize keyifli okumalar diliyorum.

_____

''Ayıp ayıp parkın ortasında şu terbiyesizlerin yaptığına bak!''

Daha Yavuz'un beni bir anda öpmesinin şokunu atlatamazken duyduğum ses ikinci bir şaşkınlığa sebep oldu. Gözlerimi açarak hızla Yavuz'u ittim. Parkın ortasında bize ayıplayan gözlerle bakan teyze ile göz göze geldiğimde utancım devreye girmişti. Yanaklarımın yavaş yavaş ısınmaya başlamasıyla gözlerimi teyzeden çekip Yavuz'a baktım.

Yüzündeki alaylı sırıtması ile teyzeye bakıyordu. ''O benim karım teyze,'' dedi karım kelimesine baskı yaparak.

Teyzenin ayıplayan gözleri Yavuz'u buldu. ''Karın diye ulu orta yerde şey yapacak değilsiniz ya! Gidin evinize ne yaparsanız yapın.''

Kadının sözleri, gözlerimin belermesine sebebiyet verdi. ''Teyze ne yaptık sanki,'' dedim istemsizce.

''AA,'' diye bağırdı teyze. ''Daha ne yapacaksınız! Gidin evinizde öpüşüp, koklaşın.''

Kadına karşılık verecekken Yavuz buna engel oldu. ''Tamam teyzeciğim,'' diyerek elimi ellerinin arasına aldı. Sonra da bana doğru bakarak bağırdı. ''Biz gidip evimizde öpüşüp, koklaşalım.'' Yavuz'un bulunduğumuz durumla eğlenip, dalga geçmesine gözlerimi devirdim.

Teyze son kez bizi süzdü. ''Şimdiki gençlerde hiç edep kalmamış,'' diyerek parkın çıkışına doğru ilerlemeye başladı.

Teyze gözden kaybolduğunda hızla Yavuz'a döndüm ve elimi elinin arasından çekerek koluna sertçe vurdum. ''Ne diyorsun be kadına sen! Senin yüzünden işitmediğimiz laf kalmadı!''

Gözlerini büyüterek yüzüme baktı ve işaret parmağıyla kendini gösterdi. ''Ben ne yaptım?''

''Ne öyle milletin içinde beni öpüyorsun? Bak, rezil olduk teyzeye!''

Güldü. ''Güzelim ben, seni öpmeme kızdın sandım ama sen parkta herkesin içinde öpmeme kızmışsın.'' Söylediklerini idrak ettiğimde gözlerim büyüdü ancak konuşmama müsaade etmedi. Hızla elimi kavradı. ''Gel evimize gidelim, orada öpeyim ben seni.''

Hâlâ dalga geçiyordu!

Elimi tekrar elinden çektim ve işaret parmağımı ona doğru kaldırarak, ''Yavuz beni deli etme!'' dedim. ''Ne demek istediğimi gayet de anladın!''

Yavuz'a arkamı dönerek parkın çıkışına doğru ilerlemeye başladım. Ta ki Yavuz'un sesine kadar. ''Güzelim araba o tarafta değil. Yanlış yöne gidiyorsun.''

Güldüğünü sesinden anlayabiliyordum.

Ona doğru döndüm. Ellerini kot pantolonunun cebine sokmuş gülerek bana bakıyordu. Bu kadar gülmesi sinirime dokunurken bir ayağımı sertçe yere vurdum ve geldiğim yönün aksine yürümeye başladım. Yavuz'un yanından geçecekken kolumdan tutuldum ve bir anda kendimi Yavuz'un kollarının arasında buldum.

''Yavuz bırak,'' dedim sinirle.

Umursamadı, daha sıkı sardı bedenimi. ''Sinirlenince daha bir güzel oluyorsun sanki.''

Bu sıralar çok fazla iltifat etmeye başlamıştı ve sinirinin azaldığını görebiliyordum. Eskisi gibi anlamadan dinlemeden bağırıp çağırmıyordu. Sorun şurada ki Yavuz bu aralar bana hiç bağırmıyordu. Gözle görülür bir değişiklik vardı.

KALP TUTSAĞI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin