55. BÖLÜM "MESAJ"

10.2K 621 312
                                    

Yeni bir bölümden hepinize merhaba çiçeklerim.🌸

Umarım iyisinizdir. 

Hepinize keyifli okumalar diliyorum ve sizi çok seviyorum...

_____

Şuan hissettiğim duyguları tarif etmekte o kadar zorlanıyordum ki... İçim içime sığmıyordu ve her an kalp krizi geçirecek gibi hissediyordum. Her şeyden önce mutlu ve sevdiğim adamın kollarında huzurluyum. Mutluluk ve huzur bir süredir bana çok uzak olan iki kelimeydi ama şimdi Yavuz sayesinde bana bir o kadar yakınlardı. Özkan'ın bana yaşattıkları, 1 ay hastane de kalmam, Zeynep'in başına gelenler... Hepsi o kadar çok üst üste gelmişti ki, derin bir çukurun içine düştüğümü ve oradan ne kadar çabalarsam çabalıyım asla çıkamayacakmışım gibi hissetmiştim. Kendimi boşlukta ve sürekli düşünür vaziyette buluyordum. Sonra Yavuz gelmişti ve bana elini uzatmıştı. O eli tuttuğuma asla pişman değildim. 

Aksine iyi ki Yavuz'un elini tutmuş ve benim yanımda olmasına izin vermiştim. 

Şimdi ise bana evlilik teklifi ettiği ve asla unutamayacağım bir gece yaşattığı yerde uzanıyorduk. Uyanalı çok olmuştu. Hâlâ çıplaktık ve tüm gecemizi burada geçirmiştik. Yavuz'la birlikte olduktan sonra yorgun düşmüş ve uyumuştuk. Üstümüze örttüğümüz pike bizi hafif esen rüzgardan korusa da, tam yanımda hissettiğim Yavuz'un çıplak bedeni üşümekten çok sıcaktan kavrulmama sebep oluyordu. Hava aydınlandığında ben çoktan uyanmıştım ama Yavuz uyuyordu. Onu uyandırmamaya dikkat ederek göğsündeki başımı biraz kaldırıp, Yavuz'un yüzüne baktım. 

Saçları dağılmış, dudakları kızarmış bir şekilde uyuyordu. Şu an dudaklarını öpmeyi deli gibi istesem de bu, onu uyandıracağı için sonraya erteledim. Hafif kesilmiş sakalları yüzüne öyle çok yakışıyordu ki, sürekli sakallarına dokunmak istiyordum. Dün gece o kadar güzeldi ki... Uzun süre biriyle birlikte olmamasına rağmen sırf canım acımasın diye kendine hakim olmuştu. Onunla yaşadığım her bir an çok güzeldi. Yavuz'un kaşları hafif çatıldığında ve gözlerini kırpıştırdığında uyanacağını anladım. 

Gözlerini açtığı an bakışları benimle buluştu. "Günaydın," dedim kocaman gülümseyerek. 

Yavuz uzanarak alnımı öptü ve, "Günümü güzelleştirenim..." diye mırıldandı. "Günaydın."

Bana ettiği iltifatlar o kadar güzel ve hoştu ki, yiyesim geliyordu bu adamı.

"İyi uyudun mu?" diye sordu Yavuz. 

"Evet," dedim anın verdiği huzurla, mayışmış bir sesle. "Çok iyi uyudum."

Çıplak sırtımda elini gezdirdi. "Peki canın yanıyor mu? Doğru söyle bana güzelim."

Hafif bir sızı hissediyordum ama bu çok normaldi ve anı bozarak, Yavuz'un benim için endişelenmesini istemiyordum. "Gayet iyiyim, ağrım yok."

"Yaşadığım hayat boyunca geçirdiğim en güzel geceydi. ay ışığım... Sen benim tüm ömrüme bedelsin."

Yavuz'a doğru dönerek göğsüne elimi koydum ve elime de çenemi yaslayarak ona bakmaya başladım. "Sana o kadar aşığım ki, sevgini tüm bedenimde hissediyorum. Sanırım beni sevdiğin için dünyanın en şanslı kadınıyım."

"Öylesin," dedi Yavuz gülümseyerek. "Ve ben de dünyadaki en şanslı adamım, senin gibi bir güzelliğe sahip oldum için."

Elimi uzatarak Yavuz'un saçlarında elimi gezdirdim. "Sana bir şey söylemem gerek." 

Bu anı bozmak istemiyordum ama bunu Yavuz'dan da saklamak istemiyordum. Aramızda hiçbir gizli saklı kalsın istemiyordum.

Yavuz hafifçe kaşlarını çatarak, gözlerimin içine baktı. "Ne oldu?"

KALP TUTSAĞI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin