24. KISKAN BENİ

4 0 0
                                    

Estefaras neredesin? Nereye kayboldu bu çocuk?" Apella da sesime uyanmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Ne oldu Aymira?" Uykulu gözlerini ovuştururken bir yandan esniyordu.

"Estefaras yok. En son kucağımda uyuyordu."

"Hava almaya çıkmıştır. Gelir az sonra, telaş yapma." Derin bir nefes alıp kalktığım yatağa geri dönerken açık pencereden içeriye Estefaras girdi.

"Efendim, bir şey mi oldu? Beni çağırdınız?"

"Hayır sadece nereye gittin merak etmiştim." Bir dakika ya... "Sen beni uzaktayken duyabiliyor musun?"

"Evet efendim. Sana bağlandığım için beni ismimle çağırmanız yeterli."

"Vayy, bu çok iyiymiş." Estefaras kucağıma yatarken onun sıcaklığında tekrar uyuyakaldım.

Apella hazır duşta ben de ruh nefesimi çağırmayı deneyeceğim. Nasıl çağırabilirim ki?

"Ruh nefesim, beni duyuyor musun?" Off bu çok saçma.

"Evet Aymira duyuyorum. Gelmemi ister misin?"

"Evet seninle konuşmak istiyorum." O sırada yanımda beliren nefesimle ürperdim. Aynadaki yansımamıza baktığımda şaşırmadan edemedim.

"N-nasıl? Neden seni göremiyorum?"

Ruh nefesim bana tebessümle bakarken aynanın önündeki tarağı alıp saçlarımı taramaya başladı.

"Bizim yansımamız ya da gölgemiz yoktur Aymira. Ben zaten senin bir parçanım. Ruhlar sizin gibi değildir. Ne bir duygusu ne bir gölgesi ne bir yansıması vardır. Biz senin birer yansımanız."

"Nasıl yani? Senin nasıl duyguların olmaz?"

"Ben zaten senin bir duygunun patlaması sonucu oluşan bir parçanım."

"Evet aklıma gelmişken sormak istiyorum. Herkes senin ne tür bir ruh nefesi olduğunu sordu."

"Ben ÖFKE'yim. Senin içine attığın öfkelerin sonucunda oluştum. Sadece öfkeyi hissederim."

"ÖFKE mi? Ama onun nadir bir ruh nefesi olduğunu duymuştum."

"Evet Aymira. Sen çok özelsin." Saçlarımı taramayı bitirmişti.

"Peki senin bir ismin var mı? Seni nasıl çağıracağımı bilemiyorum."

"Hayır. Bana bir isim verirseniz çok sevinirim." Öyle sorunca bir an bütün isimler aklımdan uçup gitmişti. Aklıma gelen fikirle sordum.

"Black Moon'a ne dersin?"

"Sevdim."

Yemekhaneye giderken karşılaştığımız kalabalık karşısında Apella ile birbirimize baktık. Kalabalığın içinden geçerken beni gören kalabalığın susmasıyla gerilmiştim. Neler oluyordu? Hayır bir sorun mu var bende? Neler olduğunu anlamak için etrafıma bakınırken yüzümde patlayan flaş ile kalakalmıştım.

"Festivalin gözbebeği, akademimizin gururu Aymira Solender. Yarınki kutlama için söylemek istedikleriniz var mı?"

Ahh doğru festival sonrası kutlama yapılmamıştı. Bütün akademiler dağıldıktan sonra küçük bir kutlama yapmaya karar vermiş olmalılar.

"Öncelikle herkese merhaba. Kutlamadan yeni haberim oluyor."

"Nasıl bu kadar güçlendiniz?"

"Garonları nasıl yendiniz?"

"UD kılıcı neden sizi seçti?"

"Pisagorun gelini olmak nasıl bir duygu?"

Herkes bir ağızdan bana sorular yöneltirken hangisini cevaplayacağımı şaşırmıştım.

Pisagor'un Gelini /TAMAMLANDITempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang