Mutlu Mesut 🧵Tamamlandı🧶

🧵2🧶

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın...

Odadaki herkes sessizce oturmuş birbirine bakıyordu. Aralarında bir tek ben onlardan uzakta sobanın dibindeki minderde oturuyordum. Daha demin yaşanan korkutan olay yüzünden konuşmaya cesareti olan yoktu.

"Sizin evde de soba yanıyor mu?" Abim dönüp bana baktı. Hala ısınmadığımın farkındaydı.

"Evet sobalarını ben yaktım ancak burası gibi sıcak değildir. Sonuçta ne zamandan beri boş duruyordu. Ali abinin cevabıyla yine sessizlik oluştu.

Eteğimi iyice çekiştirip çıplak ayaklarımı kapatmaya çalıştım. Sobanın dibinde olmama rağmen hala ısınmamıştı.

"Sana çorap getireyim. " aslında çantamda var demek isterdim ancak getirdiğim çantalarda pek kıyafetim yoktu. Bir iki etek ve iki tane kazak tek vardı. Annem biraz kışlık mazeme indirmişti, bir de sözde çeyizimi benimle birlikte yollamışlardı. Yani kısacası tek çorabım elimde bulananlardı.

"Olur. " kısık sesle konuştum. Açıkçası hala utanıyordum.

"Kardeşim aç mısınız?" Ali abi hızla ayaklanıp tepeden baktı bize. Bebek uyuduğu için ve diğer odalar soğuk olduğu için abimin oturduğu koltukta uzandırılmıştı. Bu yüzden odadaki herkes kısık sesle konuşmaya özen gösteriyordu. Abim, Ali abiye cevap verirken meraklı bakışlarım Mesut'a döndü. Onun gözleri eteğimin altına saklamaya çalıştığım ayaklarımdaydı.

Nedensizce yanaklarım daha da ısınırken eteği iyice çekiştirdim. İlk defa çok fazla kıyafetim olmadığı için utanmıştım.

"Al canım. Bunlar ayaklarını sıcacık yapar. " adının Sevda olduğunu öğrendiğim kadına tebessüm edip elinden aldım. Benden altı yaş büyük olan kadın sanki halimi anlıyormuş gibi fazla ilgiliydi.
"Mutlu'yu görünce aklıma ne geldi Ali? Hatırlıyor musun, sen beni kaçırdığında da mevsim kıştı. Ve ben tıpkı Mutlu gibi soba başında titriyordum. " Sevda buruk bir gülümsemeyle Ali abiye bakıyordu.

"He Gülüm he nasıl unutayım? Anan belimi kırmıştı. " demesiyle abim kahkahayı bastı. Onun gülüşüyle istemsiz bende tebessüm ettim. Belli ki abim onların kaçışını biliyor. Yoksa bu denli gülmezdi.

"Bırakın şimdi şamatayı. İkimiz aynı eve gireceksek benim için sadece resmi nikah yetmez biliyorsunuz. " Mesut'un bu dedikleriyle birlikte Ali abi ayaklandı ve odadan çıktı. Bense gergince halıyı izliyordum. İmam nikahı yok diye bu akşam burada mı kalacağım acaba?

"Nemrut suratlı, iki dakika eğlenmemiz bile paşamıza batıyor. " abim Sevda ablanın dedikleriyle yeniden güldü. Damadına laf söylüyorlar abi.

"Yengem haklı valla. " gözlerim konuşan abimden Mesut'a kaydı. Sevda ablanın dediği gibi somurtmuş oturuyordu. Bana bakmamasını fırsata çevirip gelişi güzel inceledim. Uzun boyu, iri vücudu ve hafif kilosu ile fazla heybetli duruyordu. Hatta abimden bile heybetli duruyordu. Belirgin çene hatları, kafif kalın siyah kaşları ve siyah dağınık saçlarıyla fazla serseri duruyordu. Bizim mahallenin delikanlı abilerine benziyordu.
Daha önce aldığı darbeyle yamulmuş burnu harici iyi duruyordu.

Hayallerimi süsleyen erkek profilinden çok farklı olsada bence kötü durmuyordu. Hem sanki bu adamın tenide esmer, belki esmerin bir tık açığı da olabilir.

Aklıma abimin dedikleri doldu bir anda. Aile sıcaklığı görmemiş, evin ne demek olduğunu pek bilmeyen bir adamla evliydim. Belki de Sevda ablanın dediği gibi mutluluklarını bölmek için değilde onlara nasıl ayak uyduracağını bilmediği için bu şekilde davranıyordu.