🧵13🧶

36.7K 1.7K 133
                                    

⚠️Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın⚠️

Bakışları yüzünden titrerken buldum kendimi. Mesut'sa sanki kalbimi hızlandırmamış gibi rahatça revir odasına doğru ilerledi. Bu adamın niye her lafının altında derin anlamlar yatıyor.

Peşinden odaya adımladım. Birkaç yatakta yatan askerler vardı. Belli ki soğuk hava yüzünden hasta olmuşlardı. Uzanan erkeklere bakmamak için asker üniforması giyen, doktorla konuşan Mesut'un yanına adımladım. Bakışları kısa sürede olsa bana değmiş yeniden konuşan adama bakmıştı.

"Hala kendine gelememiş belli. " bana dönen adamla göz göze gelmemek için gergince kıpırdandım. Mesut ve abimde bu sıkıntı olmasa da hala kimseyle göz göze gelemiyorum.

Mesut'un montunu avucumun içine alıp sıktım. Cevap vereceğim bir şey demediği için susmayı tercih ettim.

"Şu sedyeye uzan serumu takayım. " işaret ettiği yatağa baktım. Bu kadar erkek arasında uzanmam doğru olmaz diye Mesut'a baktım. Onunda gözleri odadaki erkeklerde dolanıyordu.

"Bence ben uzanmayayım. Otursam sorun olur mu?" Doktorla konuşmaya çekindiğim için Mesut'a sordum. Sonunda gözleri bana kaymış ve belli belirsiz gülümsemişti. Sanki onu huzursuz eden şeyi anlamışta itiraz ediyormuşum gibi.

"Otursan da olur. Bitene kadar çıkarmayın yeterli. " doktor elindeki torbaya bir şeyler bırakırken bana hitaben konuştu. Montunu tuttuğum adamı peşimden sürükleyip yatağa oturdum. Mesut'sa önümde dikilip diğer erkeklerle irtibatımı kesti.

"Bugün sol koluna yapacaksın değil mi? Sağ kolu hala şiş ve mor. " doktor sesli cevap vermesede Mesut cevabını almış gibi bana doğru eğilip montumu açmaya başladı. Gözlerim iri iri karşımdaki adama baktım. Böyle ani hareketleri toplum içinde yapmasa yanaklarım için daha hayırlı olur. Keza şimdiden kızardığını hissedebiliyorum.

Montumu sol kolumdan indirip bileğimden tutup kaldırdı. Kazağımı yukarı doğru sıyırıp sonunda gözlerime baktı. Hala iri iri açtığım gözlerimle her hareketini izliyordum. Ancak bakışıyla utanıp hızla gözlerimi kaçırdım.

"Canın biraz yanacak ancak kolunu çekme. " doktor elindeki torbayı üstümdeki bir yere asıp elindeki iğneyle tamamen bana döndü. Bu arada sertçe yutkunup Mesut'a baktım. Sanki korktuğumu anlamış gibi biraz daha bana doğru geldi.

Koluma bir şey bağladığını görünce kafamı pencereden dışarıya çevirdim. Bu arada koluma değen soğuk ve ıslak pamukla korkuyla irkilip kolumu hızla kendime çektim.

"Kolunu çekme. İğne içinde kalabilir. " bu dediği daha çok korkuttuğu için Mesut'a yalvaran gözlerle baktım. Evde hasta hasta yatmaya razıyım.

Doktor bu defa bileğimden tutup kendine çekti. Bu arada diğer bileğime parmaklar dolandı. Bakışlarım hızla bileğimi tutan ele döndü. Mesut montunu tutan elimin bileğini sıkıca kavramıştı. Usulca kafamı kaldırıp güven veren bakışlar atan adama baktım. Sanki bu halde olmama içi gidiyormuş gibiydi.

Baş parmağı bileğimi okşarken gözleri bir an olsun gözlerimden ayrılmamıştı. Bakışlarına dayanamayıp dudaklarımın iki yana gerilmesine izin verdim. Mesut tebessümüme bakıp yeniden gözlerime baktı. Bakışlarındaki duygu yoğunluğunun ne anlattığını çözemesemde zaman kavramını çoktan yitirdim.

"Bu şekilde bitene kadar beklemen lazım. Arada kontrole geleceğim komutanım. " doktorun sesiyle irkilip hızla ona döndüm. Bu arada tuttuğum nefesimi bırakmıştım. Doktor hazır ola geçip selamını verdi ve diğer askerlere bakmaya gitti. Mesut'ta bileğimi bırakmadan yanıma oturdu.

Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶Where stories live. Discover now