🧵39🧶

15.5K 925 140
                                    

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın...

Arabadan çıt bile çıkmadan Elazığ'ın otogarına doğru yol almaya başladık. Karanlık yolları sadece sokak lambaları aydınlatırken tek yaptığım yolu izlemek oldu. Hepimizin üstünde şaşkınlık ve üzüntü var. Bunun en ağırını yaşayan ise Hakan. İçimizden biri bile cesaret edip onunla konuşamadı.

Üç erkek arka koltukta otururken uyuyan kızım Sefer'in kucağındaydı. Benle ela gözlü kız öndeki koltuğa sıkıştık. Mesut'umsa direksiyon başında tıpkı benim gibi yolu izliyordu.

"Kimi otogarda indireceğim?" Eve kadar bu şekilde gidemeyeceğimiz için mecbur erkeklerden birinin otobüsle gelmesi gerekiyor.

"Ben giderim. " Hakan'ın soğuk sesiyle yutkundum. Onu bu halde tek başına bırakmamız pek doğru değil.

"Sen bizimle geliyorsun. Sefer sen otobüsle gel. " Hakan arkadan itiraz etsede kimse onu umursamadı.

Normalde istemeden sonra bizim bitirim üçlüyü Beyhan gilin köyde bırakıp ailemin yanında kalmaya gidecektim. Ancak durum bu şekilde olunca mecbur evimize dönüyoruz. Hakan'ı bu halde tek bırakmak doğru olmaz.

"Ben gideyim mi? Otobüse binerim hem. " hemen yanımdaki heyecanlı kıza gülümseyerek baktım. Tek başına gelmesi imkansız olduğu için dudaklarımı araladım.

"Sen benim yanımda kal. " önüne dökülen, sarıya çalan saç tutamını geriye ittim. Şimdi çilleri daha belirgin olmuştu. Elalarını göremeyeceğini bile bile arkasındaki Osman'a çevirmeye çalıştı.

"Duydun mu, yanında kalmamı istiyor. " gülerek söylediği şeyle arabanın atmosferi az da olsa yumuşadı. Ancak Osman tam yumuşamamış olmalı ki yanımdaki kıza cevap vermedi. Zaten bu da son konuşmamız oldu.

........

"Ne yapacağız peki? Hakan'ı kolay kolay toplayamayacağız belli ki?" Oturma odasında hala ismi olmayan kız uyurken yatak odasında da benim güzel kızım uyuyordu. O yüzden sabah namazına Mesut'u da kaldırıp bu mevzuyu mutfakta konuşuyordum. Bir yandan da kahvaltı hazırlamaya çalışıyordum.

"Bizim yapacağımız tek şey destek olmak. Elimizden başka ne gelir?" Mesut duvara sırtını yaslayıp beni izlemeye başladı. Gözleri her hareketimi takip ediyordu resmen.

"Sen de haklısın. Yine de ben bile kaldıramıyorum. Kız evimize gelip gidiyordu. Yahu hiç öyle garip biri değildi. Ailesinin yanına gidince bir değişti. " siniye indirdiğim reçel için eğilmişken hafif kafamı kaldırıp Mesut'a baktım. Beni dinlemeyi çoktan bırakmış vücudumu süzmeye başlamıştı. Kan akışım istemsiz hızlandı ve derin bir nefesle hızla doğruldum.

"Bakma öyle. " dediğimi umursamadan yine bedenimi süzünce istemsiz kıpırdandım. Vücut hatlarım belli bile değilken neyi süzdüğünü  anlayamadım.

Mesut'un gözleri kalçama kayarken aynı zamanda alt dudağını ağzının içine yuvalarayıp geri saldı. İstemsiz ben de ıslattığı dudağına bakarken buldum kendimi. Sertçe yutkundum ve ona bakmayı kesip tezgaha doğru adımladım. Daha kahvaltılıkları siniye koymam gerekiyor.

Tezgaha kavuşmamla arkadan kolların bedenimi dolaması bir oldu. Ela gözlü kız bizi bu halde görecek diye korkuyla kıpırdandım ancak beni bırakmadı. Tam tersi kollarıyla bedenimi daha sıkı sardı.

"Dayanamıyorum artık. " kendini iyice bana doğru bastıran kocamı geri itemedim bile. En az onun kadar ben de özledim. Bana dokunuşlarını, tenini...
Mesut hafiften kendini bana sürtmeye başlayınca istemsiz ellerimle tezgaha tutundum. O kadar uzun zamandır birlikte olmadık ki ufak dokunuşları bile canımı yakar oldu.

Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶Where stories live. Discover now