🧵17🧶

43.8K 1.7K 226
                                    

Bölüm sınırı:
Begeni:250
Yorum:150
Bu sınır geçilince bölüm yazmaya başlayacağım.

Sabah gözlerimi yeni güne aradığımda yatağımın boş olduğunu fark etmiştim. Dün akşam Mesut'un dedikleri uyku sersemliği yüzünden aklıma gelmedi ve bir süre yatağın içinde yüzüm asık oturdum. Evet bugün utanıp ondan kaçacağımı bilsemde sabah tek uyanmak biraz zoruma gitti. Hoş bu duruma üzüldüm de.

Ancak biraz kendime geldikçe neden evde olmadığını hatırladım. Akşam yatmadan önce bugün öğleden sonra merkeze ineceğimizi söylemişti. Annem gelecek diye alışveriş yapmamız gerekiyor.

Gözlerim yanan sobanın üstündeki güğüme kaydı. Mesut evden çıkmadan sobayı yakıp kalktığımda banyo yapayım diye de sobanın üstüne su bırakmıştı. Dudaklarımda ufak bir tebessüm peydah olurken ellerimi yanaklarıma kapattım. Kaynadığı belli olan güğüm bile dün akşam yaşadıklarımızı yüzüme vuruyordu.

Bedenimde sanki bunu düşünmemi bekliyormuş gibi hafiften sızlamaya başladı. Battaniyeyi üstümden atıp kafamı iki yana salladım. Mesut bir ara sinirlenip iç çamaşırımı parmaklarına taktığı gibi yırtmıştı. Sonra da yüzümün halini görüp bugün alacağını söylemişti. Hâlbuki söyleseydi bacaklarımdan çıkarırdım.

Yine de yırtarken ki hali gözümün önünden gitmiyor. Hatta düşündükçe bile kanımın kaynadığını hissedebiliyorum.

Minderin üstünde yırtılmış olan bez parçasını elime alıp  yüzümü buruşturdum. Nedense Mesut'un bu bez parçasına yaptıkları dün akşam aslında bana nazik davrandığını gösteriyordu. Sanki daha hırçın birini bir günlüğüne evcilleştirmişiz gibi.

Bakışlarım kızaran bacak arama kaydı. Başlangıcı oradan olan kızarmalar göbeğimden göğsüme kadar devam ediyordu. Başka yerimde varsa bile göremediğim için kendimi incelemeyi bırakıp ayaklandım. Öğlene kadar banyo yapıp bu çarşafları yıkamam gerekiyor.

Güğümü alıp sıcak odadan çıktım.

........

Sıcak suyu leğene boca edip iyice çarşafı yıkamaya çalıştım. Yastık yüzleri ve battaniyeyi tertemiz yıkadım ve sıra minder yüzüne geldi. Sırf bugün banyoda işim çok diye sobalı odanın kapısını açıp soğuk odanın ve mutfağın kapısını kapatmıştım. Soba hem bulunduğu odayı hem girişi hem de banyoyu istiyordu. En azından soğuk havanın kırılmasını sağlıyor.

Çalan kapıyla ayaklanıp yazmama göz gezdirdim. Kapının kulbuna astığım yazmayı koluma atıp kapıya ilerledim.

"Kim o?" Bu ara elimdeki yazmayı hızla üçgen yapıp saçlarımı örttüm.

"Benim. " Mesut'un sesiyle gözlerim irileşti. Saatlerce düşündüğümde utanmamı sağlayan adam kapıda. Heyecanla elim kapı kulbuna gitti ve indirdim. Saniyeler içinde dudaklarındaki geniş gülümseme ile Mesut beni karşıladı. Kafamı iyice önüme eğdim ve önümden geçip gitmesine izin verdim.

"Hoşgeldin. " kısık sesimle zorla konuştum. Mesut ardından kapıyı kapatıp montunu çıkardı. Bu arada kaçmak adına banyoya koşturdum.

"Hoşbuldum." Hemen arkamdan küçücük banyonun kapısına gelen adam ne yaptığıma baktı. Gözleri leğendeki çarşafta kalan adamın gözleri ışıldadı resmen. Daha demin soğuk havası kırıldı dediğim banyo bir anda sıcak basacak kadar ısınmıştı. Aslında çarşafa birazda neden bakılı kaldığını tahmin edebiliyorum. Dün akşam karanlık olduğu için kanı fark edemedik. Ancak ben yıkarken Mesut'ta şimdi kan lekesini görebiliyordu. Bu kan lekesini ilk gördüğümde çok korktum. Yanlış bir şey yaptık diye oldu diye düşündüm ancak zaman geçtikçe sakinleştim. Yanlış bir şeyler olsa şimdiye belirtisi olur.

Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶Where stories live. Discover now