🧵26🧶

33.9K 1.6K 198
                                    

Beğenmeyi ve bol bol satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

Elim tersiyle yanaklarımdaki yaşları temizledim. İlk başta gurur yapıp o odadan çıkmak yerine hesap sormalıydım. Bana bu şekilde davranmasını gerektirecek bir şey yapmadım. Hırsla doğrulup önüme gelen saçlarımı arkaya savurdum. Bu arada sırtını gördüğüm adamın uyumadığını gergin bedeninden anlayabiliyordum.

"Uyumadığını biliyorum. Kalk konuşacağız. " verdiğim emirle daha deminki hırsım azıcık kırılsa da geri adım atmadım. Mesut'un odasında o kadın varken aramızın bozuk kalmasına izin veremem.

Mesut hafif doğrulup kaldırdığı kaşlarıyla bana baktı. Bakışları nemli kirpiklerimde dolandıktan sonra kaşları aşağı indi ve derinden çatıldı. Bense dişlediğim dudağımı serbest bırakmadan sabırsızca ona bakıyordum.

"Bu tavrının nedenini dinliyorum. " Benim gibi oturur vaziyete geldi. Hala nemli kirpiklerime bakınıyordu. Ağladığım için afalladığı anlaşılıyordu.

"Sana tavır almıyorum. " daha fazla bu haline dayanamayıp bir elimi yatağa yaslayıp ona doğru eğildim. Hareketimle gıcırdayan divanı umursamadan çenesine parmaklarımı geçirdim ve kafasını hafif kendime doğru çektim. Sonunda benide delirttiler.

"Karşında çocuk yok. Bu yatağa girdiysek sebebi belli olmayan bir olay yüzünden birbirimize sırt çevirmeyeceğiz. " sinirle tısladım resmen. Çatık kaşlarım bir an olsun düzelmedi. Mesut'sa yaşadığı şaşkınlıktan sessizce beni izliyordu. Hoş kahvelerinde tuhaf parıltılar geçip duruyordu.

"Sebebi belli. " dudağım tek yöne havalandı. Yavaş yavaş dökülen kocam konuşsun diye sessizliğimi korudum. Ancak kaynayan öfkem bana hiç yardımcı olmuyor. "Sırf seni kıskandığım için Sefer'le plan yapıp beni kıskanma rolüne girmene gerek yoktu. İkimizde biliyoruz ki ben kıskanacağın biri değilim. " masumca konuşan adamla öfkem diner sanarken kendi kendime gülmeye başladım.

Çenesini bırakıp öne gelen saçlarımı iki elimle arkaya attım. Bu arada yataktan çıkıp odada iki yana yürümeye başladım. Yıllardır içimde birikenler patlamak üzereymiş gibi karıncalanıp duruyordu bedenim.

"Yeter artık. Çirkin değilsin derken ciddiydim. Seni o kadından kıskanırken rol yapmıyordum. Sen beni sevdiğin için seni sevmiyorum. Bunu o kuş beynine sok anladın mı?" Annemin sesimi duymasını umursamadan bağırdım. Mesut yaptığım itiraflarla gözlerini kaçırdı. Hala dediklerime inanmadığını bildiğim için parmaklarımı saçlarımın arasına soktum. "Ne istiyorsun, sana karşı duygularımı anlaman için ne yapmam lazım? " bütün bedenim sinirden titrerken hala bağırıyordum. Sinir krizinin çevresinde dolaştığımın farkında bile değilim.


"Senin gibi güzel biri evli olmasak yüzüme bile bakmazdı. İkimizde bunu biliyoruz. " kısık sesiyle başımı olumlu anlamda salladım. Kahvelerinin an ve an solduğunu bizzat gördüm.

"Belkide haklısındır, evli olmasak yüzüne bile bakmazdım ya da o zamanda seni görüp severdim. Bunu ancak evli olmadığımız zaman anlardık. Şu an evliyiz ve durumlar bu şekilde gelişti. " bağırmaktan sesim hafif kısıldı ve boğazımdaki yanmayı hissettim. Sinirden dolan gözlerim bile o an umrumda değildi. Mesut'un her yaptığım harekette aklında kurup benden uzaklaşmasını engellemem gerekiyor.



"Beni sevmen, kıskanman gerçek gelmiyor. Sana inanıyorum ancak bu düşünceye engel olamıyorum. Geçmişimi tek seferde silip gelemiyorum. " sağ gözünden düşen yaşla bir adım geri gittim. Karşımda bu denli savunmasız olması beklediğim bir şey değildi. Dudaklarımı iki kez aralayıp kapattım. Bu arada ağladığını görmemek için gözlerimi kapattım.

Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶Where stories live. Discover now