🧵37🧶

22.4K 1.6K 255
                                    

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

Üstünde oturduğum bedene biraz daha yaslandım. Gergin bedenini bedenime değdiğinden net bir şekilde anlayabiliyorum. Önde oturan kızın babasına sinirlendiği için eminim kafasında adamı birçok dövme şekilleri geçiriyordu.

"İlk önce bu isteme işini halledelim. Sonra kızın babasıyla konuşmaya gideriz. Tabi sizin dilinizde gerçekleşen bir konuşma olur. " Mesut öfke dolu gözlerini kaldırdı. İstemsiz yutkunup ondan uzaklaşmaya çalıştım ancak kolunu belime sarıp izin vermedi. Açıkçası ilk defa bakışlarından ürktüm ve bu duyguyu kesinlikle sevmedim.

"Direkt arayıp adamı şikayet edeceğim. Öyle biriyle karşı karşıya gelirsem elimde kalır. " sinirini yatıştıramayan kocama yardımcı olmak adına biraz daha ona doğru sokuldum. Hemen yanımızda oturan Sefer ve Hakan özellikle diğer cama bakıyordu. Olduğumuz konumdan dolayı bizi utandırmak istemiyorlardı.

"Doğrusunu sen bilirsin. " dudaklarıma işveli bir gülümseme kondurdum. Mesut'un öfkeyle harmanlanan kahveleri dudaklarıma inince ikimizde aynı anda yutkunduk. Resmen aracın havası saniyeler içinde değişmişti. Sesli konuşmak yerine yüzünü eşarbıma yaslayıp kulağıma fısıldadı.

"Yapma şunu. " gülümsememden bahsettiğini bildiğim için utançla yanaklarım kızardı. Halbuki azıcık gülümsemiştim. Ben de onun kulağına dudaklarımı dayayıp fısıldadım.

"Neyi yapmayayım?" Öyle bir ses tonuyla konuştum ki gözlerim irileşti. Resmen adamı sesimle etkiledim ve altımdaki beden iyice kasıldı. Belimi saran kolu bile sıkılaşmıştı. Yüzümü kulağına yaklaştırdığım için yüzünü göremesemde ısınan yanağını hissedebildim.

"Hiçbir şey yapma. Nefes bile alma. " ses tonu değişen kocamın isyanı ile neredeyse kıkırdayacaktım. Köy yolu yüzünden sarsılan araç çukura girip hızla çıkınca istemsiz yükseldim ancak geri inişim belimdeki kol yüzünden daha yakın oldu. Resmen adamın malum yerine kalçam denk geldi. Burada bile uyumlu olduğumuz için gülümsemem büyüdü. Ancak Mesut kafasını arkaya doğru atıp boynunu gözler önüne serdi. Arkaya bakmaktan belim ağrıdığı için önüme doğru döndüm. Bu arada sarsıntılı yol yüzünden Mesut'un zorda olduğunu hissedebiliyorum. En azından fiziksel olarak altımdaki organı hissettiriyor.

"Ne kadar yol kaldı?" Mesut'un gür sesiyle irkildim. Eminim arabadakiler hala kızın mevzusuna sinirli olduğu için bu şekilde bağırdığını düşünüyordu. Olayın aslını bildiğim için gülüşümü elimin arkasına sakladım.

"Bağırma. " gelen kısık sesli yalvarmayla bütün bakışlar ön koltuktaki kıza kaydı. Ellerini kulaklarına kapatmış kafasını iki yana sallıyordu. Destek olmak için omzuna dokunmamla sıçrayıp öne doğru kendini itti. "Ben bir şey yapmadım. Uslu durdum. " korkak bakışları aracı süren Osman'a döndü. Belkide aramızda ilk onunla tanıştığı için ona açıklama yapma isteği duyuyordu.

"Abi sende bağırma. Zaten küçücük araç. Nefes alsan duyuyoruz. " Osman'ın aksi sesiyle Mesut homurdandı ve tek kelime etmeden kafasını cama doğru yasladı.

..........

O kadar kalabalık bir aile ile karşılandık ki şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim? Sefer araçtan iner inmez kızımı kucağıma verip eşyaları taşımıştı. Ben de Mesut'un peşine takılıp aileden insanlarla merhabalaştık. Ancak birçoğunun ismini hatırlamıyorum bile. Hatta hiçbirinin hatırlamıyorum. Bu konularda Mesut'ta ben de tecrübesiz olduğumuz için bocalamıştık. Tek yaptığım gülümseyip gelen soruları yanıtlamak oldu.

Hava soğuk olmasına rağmen bizleri evin içine almak yerine bahçede atılan sandalyelerde oturttular. Kucağımda huysuzlanan bebek ve soğuk havayla durumum pekte içler acısı değil.

Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶Où les histoires vivent. Découvrez maintenant