🧵5🧶

40.1K 1.8K 179
                                    

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

Birde kitapla ilgili düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim.

Altımda oluşan sarsıntıyla gözlerimi araladım. Mesut beni uyandırmadan uzandığı yerden kalkmaya çalışıyordu. Belli ki sobayı yakacaktı.

"Günaydın. " Mesut dönüp bana baktı. Uyandığımı fark etmesine rağmen belimdeki kolunu sıklaştırıp kendinden uzaklaştırdı ve yatağa bıraktı.

"Günaydın. Hemen çıkma yataktan, soğuk içerisi. " odunları sobaya atarken demişti bunları.

"Bugün göreve gidecekmişsiniz. " dün Sevda abla kahve içerken demişti bunu. Mesut dönüp yandan bir bakış attı ve yeniden sobayla ilgilenmeye devam etti.

"Evet. "

"Ne zaman dönersiniz peki? " abimden biliyorum. Bazen bir hafta bazende aylarca eve gelmediği oluyordu.

"Bilmiyorum. " Yine soğuk haline geri dönmüştü. Üstümdeki battaniyeyi atıp ayaklandım. Evde sadece ikimiz olduğu için yazma takmak yerine Mesut'un karşısına geçtim.

"Kahvaltı hazırlayayım o zaman. " dün akşam bana sarılıp yatmasından sonra bu tavrı beni üzmüştü. En azından soğuk davranmasaydı.

"Gerek yok. Normalde de kahvaltı yapmam. " kendime engel olamayıp kolundan tuttum. Sonunda gözleri yüzüme kaymıştı. Eminim çatık kaşlarımı fark edebilmiştir.

"Mesut, bilmeden bir şey mi yaptım? "  bana doğru bir adım atınca istemsiz geri kaçtım ancak sırtım duvarı bulmuştu. Kafasını eğip yüzlerimizi yakın olacak seviyeye getirdi.

"Bilmeden çok şey yaptın. Tüm gece kendimi tutmuşken zorlama. " boğuk sesi ve tuhaf tavırları yüzünden yutkundum. Gece yatarken deli yattığım için tekme mi atmıştım acaba? İrkilip elimi dudaklarımın üstüne kapattım. Yoksa gece konuşmalarım yine mi başlamıştı? Belki dün akşam ki çirkin mevzusunu uykumda demişimdir.

"Bilerek olmuyor. Bende fark etmiyorum ki. " sonuçta konuşurken bilinçli olumuyorum. Elini önüme getirip gözümün önündeki saç tutamını usulca geriye itti. Bakışlarım parmaklarından gözlerine kaydı. Yeşillerinde tuhaf bir parıltı vardı. Nefesim sekteye uğrarken hızla gözlerimi kaçırdım.

"Bilerek olmadığının farkındayım. Yoksa... " diyip susmuş ve öylece beni duvara yapışmış şekilde bırakıp uzaklaşmıştı. Derin nefesler alırken ona ters bakışlar atıyordum. Üstümde bıraktığı etkiyi hiç sevmemiştim.

"Kahvaltı hazırlıyorum. " anın etkisiyle istemsiz emir verip odadan hışımla çıkmıştım. Alev alan bedenime soğuk hava iyi gelmiş ve telaşla Mesut'un merkezden aldığı poşetleri karıştırmıştı. Birçok yiyecek almıştı. Hepsini mutfak tezgahına taşıyıp demliği tüpün üstüne verdim.

Siniye hızlı bir şekilde kahvaltılıkları dizip ikimizede bardak indirdim. Çay içersek eminim ki içimiz ısınır.

Merkezden aldığı sofra bezini elime alıp odaya adımladım. Yine gerilmiştim işte. Mesut koca minderi ve battaniyeleri kaldırmış odanın bir köşesine bırakmıştı.

"Siniyi ben alırım. " sofra bezini yere serip peşinden gittim. Çayı ve ekmeği alıp peşinden parmak uçlarımda seke seke ilerledim.

"Şimdi ekmeği sıcak edip toppik yaptık mı, bir de çay içtik mi değme keyfime. " bunları neşeyle demiştim. Babam arada tulum peyniri alır ve toppik yapardık. Çok sık olmadığı için şimdi yapacak olmam keyiflendirmişti beni.

"Toppik mi? Oda nedir?" Mesut'a sırıtıp ekmeği sobanın üstüne bıraktım.

"Şuradaki minderi altına çek bir. Oturmuşsun betona. " dediğimi ikiletmeden yapmıştı. Bende ısınan ekmeği alıp içine tulum peyniri doldurdum. Sonrada elimin içinde sıktım. Sıcak olduğu için azıcık elim yansada işim gitmişti. "Sen şunu al ben çay doldurayım. " Mesut elimdeki top yaptığım ekmeği alıp şaşkınca bana baktı. Çayımızı doldurup yeniden demlikleri sobanın üstüne bıraktım.

Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶Where stories live. Discover now