Mutlu Mesut 🧵Tamamlandı🧶

🧵4🧶

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

Yemek boyunca sadece iki kişi konuşmamıştı: benle Mesut. Ben takındığım tavırdan utandığım için Mesut'sa eminim nedeninden konuşmamıştı.

Sofra toplandı ve Sami hariç erkekler sigara içmek için kapının önüne çıktılar. Sobalı odada ben, Sevda ve Sami kalmıştık. Birde küçük Hakan.

"Yenge komutanıma deme ama sana yazık olmuş. " Sami'nin üzgün tavrına karşılık Sevda abla gülmüştü. Bense neler döndüğünü anlamadığım için şaşkındım. "Böyle bir adamla değil bir ömür, bir dakika bile geçirilmez emin ol. " üzgün ifadesi yerine kurnaz bir gülüşe bırakınca Sevda ablanın gülüşleri büyümüştü. Benimle dalga  geçiyordu resmen.

"Deme kıza öyle şeyler. " Sevda ablayı nedense pek ciddiye alamadım.

"Ne demiyeyim abla? Sende biliyorsun bizim nemrut suratlıyı. "

"Ne varmış ki? Ben bilmiyorum. " dayanamayıp atıldım. Sami sır verirmiş gibi kendi minderinden kalkıp geldi ve yanımdaki mindere oturdu. Sesini kimse duymasın diye çabalıyordu. Sevda ablada gelip Sami'nin diğer yanına oturdu.

"Valla yenge benden duymuş olma ama bizim komutan çirkin, nemrut suratlı, iki kelam edemeyen, emirden başka bir şey bilmeyen ve kızların asla istemediği biri. " söylediği cümlede dikkatimi çeken yeri cımbızla aldım. Kaşlarım derinden çatıldı ve hırsla yazmamı geriye çekiştirdim.

"Daha önce hayatında biri vardı da o mu istemedi?" İkiside gelen soruyla sus pus olmuşlardı. Bense içimdeki anlamsız sinirle yerimde duramıyordum. Hani abim bu adama güveniyordu. Daha ilk günden foyaları ortaya çıktı.

"Aslında tam olarak öyle değil. Bizim erkekler Mesut'un yuvası olsun diye ondan habersiz birkaç kız buldular ancak... " Sevda abla susup Sami'ye baktı. Ne kadarını anlatması gerektiğini bilmiyormuş gibiydi.

"Ancak..." ısrarla üsteledim.

"Mesut komutanı gören kızlar çirkin diye istemedi. " kaşlarım havalandı. Mesut gerçekten çirkin miydi? Peki bana neden öyle gelmemişti ki? Acaba aramızda nikah olduğu için mi gözüme hoş geldi?

"Çirkin mi?" İkisinede bu soruyu yöneltmiştim. Sami başını olumlu anlamda sallarken Sevda abla bilmiyorum dermiş gibi baktı. Sadece burnu yamuktu adamın, onun haricinde itici bulduğum bir yanı yoktu ki.

"Yani seninde maşallah güzelliğin yerinde, eminim bizim oğlanı çok üzeceksin. " aldığım iltifatla anında yanaklarım kızardı. Bu arada kapı açıldı ve içeri titreyen erkekler girdi. Yine odaya en son giren adamın gözleri direkt bulunduğum mindere kaydı. Sonrada yanımdaki Sami'ye baktı ve kalın kaşlarını derinden çattı.

"Kalksam iyi olacak. " Sami oturduğu yerden kalkıp divana oturdu. Bense hala minderde oturuyordum. Sırf sobaya daha yakın olmak için. Mesut diğerleri gibi divana oturmak yerine gelip Sami'nin kalktığı yere oturdu ve sırtını duvara verdi.

Gözlerim yerde boş duran kırlente kaydı. Sırtını duvara verirse üşütür diye egilip aldım.

"Az öne kay bunu bırakayım. " Mesut'un yeşilleri elimdeki kırlentten bana kaydı ve yanağıma baktı. Hala dediğim şeyi yapmamıştı. "Hadi, hasta olacaksın sonra. " sertçe yutkunan adam tek kelime etmeden kendini öne çekti. Artık duvara yaslanmıyordu.

"Niye sinirliydin bugün?" Hafif sigara kokan bedeninden biraz uzaklaştım istemsiz. Şunun kokusunu bir türlü sevemedim.

"Bende merkeze gelecektim. Heves etmiştim. " daha fazla uzatmadan demiştim diyeceklerimi. Mesut'un gözleri gözlerime kaydı. Bedenim bakisiyla anında gerilmiş ve hızla gözlerimi kaçırmıştım.