OMG, You're Sasaeng! [#2]

₪ Bölüm 20 | It's Hurt

Y/N: Size bir sürpriz yapayım dedim ve bugün 2 bölüm attım Yehorat! Ama lütfen bu bölümü attım diye bir önceki bölümü görmezden gelmeyin * love youu *

"Sorun ne?" Suho Kyungsoo'nun onu çağırmasıyla oldukça önemli olan para sayma işinden kalkıp onun yanına geldi.

"Dünden beri odadan çıkmıyor, hyung internette her yerde onun adı var ve altına yazılanlar güçlü biri için bile kaldırması zor sözler. Onun için endişeleniyorum."

"Chanyeol nerede?" Suho alnını buruşturacak şekilde bir ifadeyle sordu.

"Odanın kapısında ama Baekhyun onu içeri almıyor, bilmiyorum sadece korkuyorum hyung" Suho Kyungsoo'nun sırtını sıvazladıktan sonra başını salladı.

"Şu an ben gidersem de beni içeri almayacak. Eğer Chanyeol onun yanında olursa daha iyi olacaktır" Kyungsoo üzgün bir ifadeyle kafa salladıktan sonra kapıda yere oturmuş olan Chanyeol'un yanına gitti.

"Ne durumda?" Chanyeol dudaklarını ısırdı ve dolan gözlerini yere sabitledi.

"Bilmiyorum... Nefret ediyorum. Bizi bu duruma sokmalarından nefret ediyorum. Fanların bu şekilde davranmasından nefret ediyorum" Chanyeol mırıldanırken çoktan bir damla yere düşmüştü bile.

"Chanye-" Kapının kilidinin açılma sesi geldiğinde Chanyeol hızla ayağa kalkarak dikildi.

'Sadece Chanyeol' Yazan bir kağıt kapının altından atıldığında Chanyeol Kyungsoo'ya minnettar bir gülümseme sunup içeri girdi. Kapıyı arkasından kapatıp tekrar kilitlerken gözleri küçük bedeni görmesiyle gözyaşlarını tutmaktan vazgeçmişti.

Baekhyun şişmiş ve kızarmış gözleriyle hala ağlamaya devam ederken vücudunu küçültmüş ve köşeye çekilmişti.

"H-herkes b-ben-benden nefret ediyor" Baekhyun bağırmak istese de ağlamaktan zedelenmiş olan boğazlarından kısık bir ses çıkmıştı.

"Ki-kimse beni sevmiyor Y-yeol" Chanyeol kendi ağlamasını durdurmaya çalışarak küçük bedene yaklaşıp yavaşça yere eğildi. Baekhyun güçlükle kollarını uzatıp Chanyeol'un boynuna dolarken yüzünü hızlıca boyun girintisine gömdü.

"Canımı y-yakıyorlar" Baekhyun hıçkırarak söylediğinde tırnaklarını Chanyeol'un omuzlarına batırdı ve ona daha sıkı sarıldı.

"B-beni sevmiyorlar" Chanyeol da gözyaşlarını Baekhyun'un sırtına akıtırken tek eliyle onun sırtını okşuyordu.

"Ben seni seviyorum bebeğim" Güçsüzce söyledi.

"Onlar da seviyorlar, sadece kızgınlar" Chanyeol Baekhyun'un saçlarını öperken bir yandan da ona daha sıkı sarılıyordu.

"O yüzden mi artık fanım olmadıklarını söylüyorlar. İhanet ettiğimi söylüyorlar?" Chanyeol boğazına yerleşen yumruya engel olmaya çalışarak Baekhyun'un ağlamaktan kızarmış yanaklarını öptü.

"Hayır, hayır, okuma onları. Seni seven tonlarca insan var" Baekhyun hızla kafasını sallayıp reddetti.

"Artık sahneye çıkmamı istemiyorlar" Bacaklarını Chanyeol'un beline sarıp onun kucağına yerleştikten sonra kafasını göğsüne koydu.

"Belki de gerçekten gitmeliyim" Baekhyun hıçkırmasa da gözlerinden akan yaş son bulmamıştı.

"Saçmalamayı keser misin Baek? Yurtta herkes senin için endişeleniyor. Şu yorumları okumayı kesmelisin ve hayata dönmelisin. Seni seven ben dahil tonlarca insan var" Baekhyun burnunu çekip Chanyeol'a döndü.

"Bana sarıl ve hiç bırakma olur mu?" Chanyeol şefkatli bir gülümseme verdikten sonra kendine koala gibi yapışmış olan Baekhyun'la beraber ayağa kalktı ve yatağa yürüdü. Önce Baekhyun'u yatağa bıraktıktan sonra kendisi de yanına kıvrıldı ve sıkıca ona sarıldı.