OMG, You're Sasaeng! [#2]

₪ Bölüm 28 | Final | Mr.Sasaeng

Y/N:  Omg, It's Compulsory Love'a kısa bir süre sonra başlayacağım. Haberiniz olsun ~

"Baekhyun" Chanyeol odanın loş ışığının Baekhyun'un pürüzsüz yüzü daha da mükemmelleştirdiğini düşünürken kısa olanın gözlerinin üzerine düşen saçı tutup kulaklarının arkasına sıkıştırdı.

"Hımm" Baekhyun gözlerini zar zor açık tutarken yanıtladı. Uzun bir gece olmuştu.

"Biliyorum bunu duymak monotonlaştı ama seni seviyorum bebeğim. Şu ana kadar her zaman senin kalbini kırdım, bir şekilde sana seni ne kadar çok sevdiğimi gösteremedim. Gözlerine bakarken ya da sen sadece konuşurken bile kalbimin senin için nasıl attığını hissettiemedim. Gruba ilk geldiğinde sana kötü şeyler söyledim ve aşağıladım. Ağlamanı umursamadım oysa şu an tek bir gözyaşında kalbim parçalanıyor. Senden özür dilerim, seni seviyorum, teşekkür ederim. Hayatıma girdiğin için, sevmeyi öğrettiğin için teşekkür ederim. Seni bilerek ve bilmeden kırdığım için özür dilerim. Ve inan bana seni tüm kalbimle seviyorum. Seninle durmadan sevişiyorum çünkü senin bana ait olduğun hissi tattığım en güzel his. Sanki vücudum havalanıyor ve rüzgarla süzülüyormuşum gibi rahatlatıcı bir his. Aynı zamanda çok kıskanç biriyimdir, evet. Senin yanında bir başkasını gördüğümde deli oluyorum çünkü seni kaybetmek istemiyorum. Her ne kadar sert görünsem de korkak bieiyim Baek. Seni kaybetmekten, beni bırakmandan deli gibi korkuyorum. Şu an bu ülkede evlenemeyiz ama yine de benimle evlenir misin? Belgeler olmasa bile kalplerimizi mühürlememize ne dersin?"

 Chanyeol beklemeden Baekhyun'un güzel parmağına içine adlarını kazıttığı yüzüğü taktı. Baekhyun gözlerini kırpıştırarak Chanyeol'a baktı. Yanaklarına düşen yaşları ve içinde büyüyen mutluluk & heyecan karışımı şeyi engelleyemiyordu. Kalbi son hızda atarken tek yapabildiği 'evet' diye mırıldanırken Chanyeol'a sarılmak olmuştu. Suratındaki kocaman gülümsemeyle ağlarken mutluluktan ağlamanın ne demek olduğunu anlıyordu.

"Ö-özür dilerim" Yüzünü biraz kaldırıp Chanyeol'un gözlerine baktı.

"Şu ana kadar asıl seni ne kadar sevdiğimi gösteremeyen benim. Sen seni sebiyorum demedikçe seni sevdiğimi söylemedim. Ben de seni üzdüm. Özür dilerim. Teşekkür de ederim Chanyeol. Senin gibi harika birinin hayatında onjn her şeyi olabildiğim için. Seni seviyorum." Yavaşça tüm duygularıyla dudaklarını Chanyeol'un dudaklarına bastırdı. Bundan önceki bütün öpüşmeler yok olmuş gibiydi. Şu an dudakları birbirlerinin tatlarını en iyi şekilde alırken hissettikleri şey 'aşk'tı.

Chanyeol Baekhyun'u üzerine çekip ince örtüyü de onun çıplak kalçasına örttüğünde Baekhyun huzurla iç çekip kafasını uzun olanın göğsüne yasladı.

"İyi uykular" Aynı anda söylediklerinde ikisinin de suratında oluşan ifade büyük bir gülümsemeydi. Kimsenin engel olamayacağı bir gülümseme.

****

"Neden sırıtıyorsun?" Jongin sevimlice gülümseyen Kyungsoo'ya sordu.

"Hiç, sadece beni kıskanmanı seviyorum" Başını Jongin'in boyun girintisine koyup uzun olanın üstüne hareket ettiğinde tekrar tatlı noktasına değen penisle dudaklarını ısırdı.

"O zaman seni daha mı fazla kıslanmalıyım?" Kyungsoo'yu belinden tutup yavaşça kaldırdıktan sonra tekrar sertçe penisine oturmasını sağlarken sordu.

"Bence ben ve Seohyun'u destekleyen kızın saçlarını yolman yeterli" Kyungsoo kıkırdayarak söyledi.

"Üzgünüm Soo" Jongin mırıldandığında Kyungsoo kaşlarını çatarak ona baktı.

"Chanyeol hyung kadar cesur olamadığım için affet beni. Herkesin önüne çıkıp Do Kyungsoo bana ait diyemediğim için affet. Korkak bir aptalım" Kyungsoo dolan gözleriyle Jongin'e baktı. Evet biraz da olsa onlara imrenmişti ama asla Jongin'e kızmamıştı bu konuda. Kendisinin de ceareti yoktu çünkü.