|51

404 47 23
                                    

"Uyumak istiyorum ya bıraksana beni!" Akın kolumdan çekiştirip voleybol oynamam için zorlarken resmen yerimde bir çocuk gibi tepinmek zorunda kalmıştım. O kadar uykusuzdum ki ağlamak istiyordum.

"Yata yata götün büyüdü götün!" diye bağırdığında ağlamaklı bir ses çıkarıp elinden kurtulurken yerde bağdaş kurdum hızla. "Ay tamam ya tamam kalk siktir git. İyice pis çocuklar gibi oldun valla uğraşılmıyor seninle!" dediğinde zafer gülüşüyle yerden kalkıp popomu sirkeledim.

"Ben de seni seviyorum hadi gittim." diyerek yanağından bir makas alıp koşar adımlarla okulun giriş kapısına ilerledim. İçeri girip merdivenleri çıkarken aklıma gelen şey ile yavaşladım.

Görkem neredeydi?

Sınıfına doğru ilerlerken çoğu derslerinin boş olduğunu bildiğim için rahattım. Kapının açık olduğunu görünce yavaşça kafamı uzatıp içeri baktığımda üç beş kişi görünüyordu sınıfta.

Cam kenarında oturan kız beni tanıyormuş gibi gülümsedi. "Arka bahçede seninki." dediğinde gülümseyip başımı salladım.

Üzgün ve uykulu halimle merdivenleri inip arka bahçeye doğru çıktığımda gelen gürültüleri duyunca kaşlarım çatıldı.

"Öldürürüm lan seni!" Görkem'in sesini duyduğumda daha da paniklerken neler olduğunu anlamak için duvarın kenarından kendimi göstermeden bakmaya çalıştım.

Görkem'i üç kişi tutmaya çalışırken karşısında ona gülerek bakan Aybars'ı bir kişi tutuyordu. Etraflarında sınıftan olduğunu düşündüğüm birkaç kişi de çember oluşturmuş endişeyle ikisine bakıyordu.

"Beni böyle üzemezsin be oğlum." diyerek gülmüştü Aybars. "Ama ben seni, sana dokunmadan üzerim. Ölmeden toprak atılmış olur üzerine." dediğinde kaşlarım çatıldı.

Orspu cocu beni kullanıyordu Görkem'e karşı.

O kadar uzun zamandır kavga etmemiştim ki bir an nasıl yumruk atabileceğimi düşündüm.

"Tek bir saç teline bile zarar gelirse-" derken saldırmak için atak yaptığında üç kişi zar zar tutmuştu.

"O zaman kararında istikrarlı ol. Uzak dur, uzak durayım." derken gülümseyerek reverans yapmıştı Görkem'e. O kadar kudurtacak şekilde hareket ediyordu ki

"Durmayacağım ve sen de hiçbir sikim yapamayacaksın!" diye bağırdığında kollarını tutan çocuklardan bir anda kurtulmuştu. Aybars'a kafayı öyle sert ve hızlı bir şekilde koymuştu ki etraftaki birkaç kız çığlık atarak geri çekilmişti.

Yere yığılan Aybars acıyla kıvranırken sert bir tekme atmıştı karnına. "Benim, güzelimden, uzak, dur." Her kelimeyi tane tane bastıra bastıra söylerken yakasından tutup yüzüne bakmaya zorlamıştı Aybars'ı. "Seni parçalara ayırırım." derken sertçe bıraktığında tekrar yere düşmüştü.

Kimsenin Görkem'i tutmaya cesareti olmayacak ki hiçbir şey yapmamayı seçip sadece izlemeye geçmişlerdi. Müdür yardımcısının oğlu olmaları da belli bir statüyü etkiliyordu tabi.

Son kez acı içinde kıvranan Aybars'a bakıp yavaş adımlarla benim tarafıma doğru gelmeye başladığında birkaç saniye içinde karar verip koşar adımlarla okula girip sınıfıma çıktım.

Bu olayı bana anlatacak mıydı bilmek istiyordum. Küçücük bir testti sadece hoşuma gitmiyordu ama anlatmazsa büyük hayal kırıklığına uğrayacaktım.

Hızla sınıfıma girip en arkadaki sırama geçerken nefes nefese kaldığım için biraz su içip boğazımı rahatlattım. Nefesim düzene girdiğinde kollarımı sıraya yerleştirip yavaşça başımı yaslayarak gözlerimi kapattım.

Pamuk Ama Prenses Değil (#Wattys2020)Where stories live. Discover now