PART-2

603 47 4
                                    

Baekhyun yanındaki yabancı adamın bir anda yere düşmesiyle bir iki adım geri gitmişti. Ona vuran kişiye bakmaya cesareti yoktu. Siyah takım elbiseli iki adam yere düşen adamı kollarından tutup uzaklaştırmaya başlamışlardı. ''Baekhyun seninle biraz konuşabilir miyiz?'' Baekhyun sonunda başını kaldırdığında genç adama vuranın Bay Park olduğunu anlamıştı. Başını aşağı yukarı salladı ve Bay Park'ı takip etmeye başladı. Bay Park hastaneye çok da uzak olmayan bir kafeye girmişti . Bir masaya oturdular. Baekhyun olayın şokunu hala üzerinden atamamıştı. ''Bakar mısınız?'' Bay Park nazik sesiyle garsonu çağırdı. ''Su ve Kahve lütfen.'' dedi.

İçecekler gelene kadar Bay Park olayları aklında topladı. Garson suyu ve kahveyi getirdiğinde, Baekhyun önüne koyulan sudan bir yudum alarak Bay Park'a baktı. Şimdi daha iyiydi. ''Öncelikle bu konuştuklarımızın aramızda kalmasını istiyorum. Ne Chanyeol, ne annen ne de baban kimse bilmeyecek. Sadece sen ve ben huh?'' Baekhyun sadece başını salladı. ''Chanyeol'u vuran kişi, benim adamlarımdan biriymiş. Bunu ben de bilmiyordum. Öğrendiğimde ben de çok şaşırdım.'' Baekhyun gözlerini genişleterek Bay Park'a baktı. ''S-Sizin adamınız? İyide neden Chanyeol'u vursun ki?'' Bay Park kahvesinden bir yudum alıp Baekhyun'u incelemeye başladı. ''Başta seni vurmak istediğini düşündüm ama seninle konuşurken gördüğümde durumun farklı olduğunu anladım. Baekhyun o adamın Chanyeol'u vurma nedeni seni sevmesiydi.'' Baekhyun duyduklarıyla daha da şaşırırken, durumun ne kadar ciddi olduğunu da anlamıştı. Bu durum sıradan bir vurulmadan ya da şirket birleşmesi nedeniyle yapılan bir evlilik değildi. Altında tonlarca sır bulunduran bir şirket evliliğiydi. ''İyi de ben o adamla daha önce hiç karşılaşmadım. İlk kez o bankta konuştum. Nasıl olur da bana aşık olabilir?'' ''Baekhyun bu durum karışık. Hem de çok karışık. Normalde hiç kimsenin haberi olmadan her şey devam edecekti ama o piç tüm ortalığı karıştırdı. Tüm olayları baştan anlatıyorum. Aramızda unutma!" Bay Park derin bir nefes aldı. "Annen ve ben liseden beri arkadaşız. Sadece arkadaş değil ama.'' Büyük sırrı açıklamaya başladı. ''Nasıl sadece arkadaş değil!'' Baekhyun sinirli çıkan sesine engel olamamıştı. ''Sözümü kesme lütfen. Evet sadece arkadaş değil. Annen ve ben sevgili idik. Üniversite sonuna kadar da sürdü. O zamanlar maddi durumum iyi değildi. Annen ne yaptı biliyor musun? Fakir olduğum için beni terk etti ve babanla evlendi. Anneni hiç affedemedim Baekhyun. O benim ilk aşkımdı. Ve hep son olduğunu düşündüm. Ondan başkasını sevemeyeceğimi düşündüm. Sonra bir şirkette işe başladım.Orada biri ile tanıştım, Annen kadar sevemesem de sevdim. Evlendim.'' Bay Park kahvesinden büyük bir yudum alıp konuşmaya devam etti.

''Başlarda sekreter olarak başladığım işte patronun güvenini kazandım. Patron beni oğlu gibi sevmeye başladı. Patron öldüğünde tüm mirasını bana bıraktığını öğrendim. Şimdi zenginim karımı seviyorum, Çocuklarımı seviyorum. Ama yıllar önce Junhyung ile iş birliği yaptım. Annenin ve senin tüm hareketlerini izledim. Attığınız her adımdan haberim oldu. Baekhyun ben ne zaman annenden vazgeçtim biliyor musun? Annen o adama (Baekhyun'un babasından bahsediyor.) aşkla baktığını gördüm. Daha sonra bana hiç öyle bakmadığını hatırladım. Mutlu olmasını istedim. Sonra bu şirket anlaşması çıktı ortaya. Bu anlaşmanın ortaya çıktığı zaman Chanyeol'un sevgilisi öldü. Chanyeol bir müddet toparlanamadı. Arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi bıraktı. Evden çıkmıyordu. Sonra babana bu teklifi sundum. Seni ve Chanyeol'u babanın kabul etmesiyle her şey tamam oldu. Taki bu olaya kadar. Junhyung benim sağ kolum gibiydi. ondan böyle bir şey beklemezdim. Baekhyun bunları sana anlattım, aramızda kalacak değil mi?'' Baekhyun yavaşça başını salladı.

''Evet aramızda kalacak.'' ''Teşekkür Ederim Baekhyun. Bu arada Chanyeol çok zor zamanlar geçiriyor. Ona yardım et huh?'' ''Ben bu konuda emin değilim, Henüz böyle bir birlikteliğe hazır değilim. Chanyeol iyi biri. Ama biraz zamana ihtiyacımız var. Böyle bir birliktelik olacaksa Birbirimizi sevmeliyiz.'' Bay Park yavaşça başını salladı. ''Bu arada Chanyeol'u vuran kişiyi tanımadığını söyler misin? Onu polislere teslim etmek beni de ailemi de yakar.'' Baekhyun tekrar başını salladı.

Hastaneye döndüklerinde Chanyeol'un normal odaya alındığını öğrenmişlerdi. Bay Park Chanyeol'un oda numarasını öğrendi, Baekhyun ile birlikte odaya girdiler. Chanyeol hala tam olarak uyanmamıştı. Odada herkes vardı ve daha önce Baekhyun'un görmediği bir kişi vardı. Baekhyun odadakilere kısa ve sessiz bir selam verip annesinin yanına gitti. ''Durum nedir?'' ''Daha iyi birazdan uyanırmış, doktor söyledi.'' Baekhyun anlarcasına başını salladı. (Ne çok kafa salladı bu da fkjşlfdkldşikildgk)

Chanyeol uyandıktan bir müddet sonra, Bay Park ve Bay Byun şirkette ki işlere göz atmak için hastaneden ayrılmıştı. Odada sadece Baekhyun'un annesi, Bayan Park ve Chen vardı. Chanyeol odadakileri süzmeye başladı. Herkesin uykusuz olduğu gözlerinin altlarındaki morluklarla belli oluyordu. (Chen dışında) Chanyeol yattığı rahatsız hastane yatağında doğrulmaya çalıştı. Ani hareket etmese de yarası taze olduğu için canı acımıştı. Canının yandığı belli etmemeye çalışarak, ''Anne hepiniz uykusuzsunuz. Biraz dinlenin. İki güne kadar taburcu olurum zaten.'' dedi. ''Olur mu öyle şey? Sen dinlenmene bak hayatım. Biz senin yanındayız.'' Bayan Byun'da onaylarcasına başını salladı.

Chen odaya tekrar hakim olan sessizliği bozup konuştu. Bir yandan da Chanyeol'un bacağını okşuyordu. (qaşar.s) ''Dostum, bu nasıl oldu? Bu Güzel bayan kim? Yanında ki Kız kim?'' Baekhyun kendine kız denildiğini duyunca başını yerden kaldırdı ve konuşan çocuğa baktı. Dişlerinin arasından annesine, ''Anne şu ejderha kılıklı çocuğa Benim erkek olduğumu açıkla! Ben hava alacağım!'' Baekhyun hızla odadan çıkarken herkes onun bu sinirli haline şaşırmıştı. Bayan Park oğlunu zorlamak istemediği için Chen'e açıklama yapmaya başladı. ''DaeDae, o bir kız değil. Byun Baekhyun! Ve o güzel bayan da Byun Baekhyun'un annesi.'' Chen anladım dercesine başını salladı. ''Chanyeol ve Baekhyun evlenecek.'' ''NE?!'' ''Şirket anlaşması de denilebilir. Biraz uzun bir hikaye.'' ''Önemli değil, Annecim.'' Chen güzel gülümsemelerinden birini Bayan Park'a gösterdi.

Baekhyun hastanenin dışına çıktığında, sinirle saçlarını karıştırdı. ''Kimmiş ulan kız olan! Ejderha kılıklı öküz başlı hipopotam!'' Baekhyun kendi kendine konuşurken, kulağının ısırılmasıyla ufak (!) bir çığlık atmıştı. Arkasına döndüğünde arkadaşlarını gördüğünde gülümsedi. Sırayla hepsine sarıldı. ''Sen iyi misin? Chanyeol vurulmuş.'' konuşan Kyungsoo'ydu. ''Evet, Ben iyiyim. O da Şuan oda da.'' ''Neden burda kendi kendine hayvan ismi uydurduğunu sorabilir miyim Baekkie?'' Minseok merakla sordu. ''Chanyeol'un arkadaşı olmalı! Bana kız dedi! Ona sinirlendim! Yah Jongin! Gülmesene lan!'' Herkes kahkahalarla gülerken Baekhyun Kris'e döndü ''Hyung ben kıza mı benziyorum?'' Kris olumlu anlamda başını sallarken Baekhyun iyice çıldırmıştı. Hızla odaya ilerlerken arkadaşları onu takip ediyordu.

Baekhyun odaya girdiğinde arkadaşları da onunla birlikte girmişti. Kyungsoo elindeki çiçekleri Bayan Park'a verirken ''Geçmiş olsun efendim.'' demişti. Hepsi teker teker geçmiş olsun dedikten sonra, Chanyeol'a döndüler. ''Nasılsın?'' Bunu soran Kris olmuştu. ''İyiyim.'' dedi ve gülümsedi Chanyeol. ''Baekhyun'u sana emanet etmiştik, Bundan sonra seni Baekhyun'a emanet etmeliyiz huh?'' Minseok şakayla sorduğunda herkes gülmüştü. Chen dışında. ''Arkadaşını Chanyeol'a emanet etmek yerine kendin de sahip çıkabilirsin!'' Chen sert sesiyle söylediğinde, gülen yüzleri ciddi bir hal almıştı. Minseok başta Chanyeol'a baktı. ''Oh üzgünüm tanıştırmadım. Bu Chen! Benim en yakın arkadaşım. Ve bunlarda Kyungsoo, Jongin, Minseok ve Kris hyung.''

Kontrol etmeden attım. Bir hatam varsa şimdiden özür dilerim *-* Bol bol yorum ve vote yapın lütfen *-*

A Phone Beside Me (ChanBaek)Where stories live. Discover now