A Phone Beside Me (ChanBaek)

Sehun vs Chanyeol?

Baekhyun'un alçısına 2 ay olmuştu. Ve bugün alçısının alınması gerekiyordu. Bu 2 ay müddette Sehun ve Chanyeol arasında ki puanlama, Sehun-3 Chanyeol-6 şeklindeydi.
"Kyungsoo bugün alçının çıkması gerekiyor. Annemin toplantısı var. Benimle gelir misin?"
"Baekhyun bunu Chanyeol'a veya Sehun'a sorman gerekmez mi?"
"Bu durumdan sıkıldım Kyungsoo. Saçma bir karar aldığımı fark ettim. Söylesene kaç yaşındayım ben? 14? 15? Aklımı değil kalbimi dinlemek istiyorum Kyungsoo. Ve kalbimin seçeceği kişi Chanyeol veya Sehun olmak zorunda değil. Bir kız da olabilir değil mi?''

''Chanyeol puanlama olarak önde olduğu için mi böyle bir karar aldın?'' Kyungsoo keskin ama bir o kadar da sakin sesiyle konuştu.

''Bununla hiç bir alakası yok. Daha önce de nötr olduğumu söylemiştim. Kyungsoo bilemiyorum. Kafam karmakarışık. Ve biliyor musun?! Yarından itibaren Park&Byun olarak şirketler birleşiyor. Yarın işbaşı yapıyorum Kyungsoo!'' Baekhyun bu durumdan memnun değildi. Bunu da ses tonuna yansıtmıştı. Babasının şirketinde çalışmayı tabi ki isterdi. Ama içine sinmeyen bazı şeyler vardı. Karmakarışık hissediyordu. Uykusunu almıştı ve aç değildi. Vitaminlerini de almıştı, peki neden yorgun hissediyordu.

Kitapta okuduğu ufak dizeler geldi aklına, 'Ruh yorgunluğu bu. Ne ilaçlar geçirir ne de uyku.' (Böyle bir kitap yok arkadaşlar bilginize plkflhfhl)

--

Baekhyun bacağında ki alçıyı aldırmıştı. Şimdi sıra fizik tedavi deydi. Jongin ve Kyungsoo Baekhyun'u hiç yalnız bırakmıyor ona hep destek oluyordu. Normalde ufak çatlaklarda 1 ay alçı ve 1 ay fizik tedavi ile hasta normal hayatına dönerken, Doktor Baekhyun'a böyle bir uygulama yapmamıştı. Hücrelerin daha sağlam bir yapı oluşturması için 2 ay alçıda kalmıştı ve 2 hafta kadar da fizik tedavi sürecekti.

--

Baekhyun fizik tedavisinin ilk 5 gününü geride bırakmıştı. Normalde eve gidip dinlenmesi gerekirken, babası önemli bir toplantı olduğunu ve onun da gelmesini istediğini söylemişti. 3 yıllık bir anlaşma yapılacaktı ve bu anlaşmada ki kuralları kabul etme yetkilerinden biri de Baekhyun'a aitti. Aslında babası bunu yapabilirdi ama Baekhyun'un bu konuda bilgi sahibi olmasını istiyordu. Şoförün ona yardım etmesi ile büyük binaya girdi ve asansöre yöneldi. 

Kıyafetleri iş yeri için uygun değildi ama kimin umrunda idi ?!

3. katta duran asansöre binen bir kaç kişiye baktı. Omo! O Chanyeol muydu?!

Siyah dar gömlek! WTF!

Siyah dar kumaş Pantolon! WTF!

Vücut ölçülerini belli eden bir ceket! WTF!

Baekhyun bakışlarını sonunda Chanyeol'un üzerinden çekip diğerlerine baktı. Burada çalışanlar olmalıydı.

Chanyeol Baekhyun'u fark ettiğinde başıyla selam verdi ve önüne döndü.
Chanyeol ona soğuk mu davranmıştı? İş yerinde olduğumuz için. Diye düşündü Baekhyun.
Baekhyun babasının yanına gittiğinde onun çok yoğun olduğunu gördü. Onu rahatsız etmek yerine babasının sekreteri ile konuşmayı tercih etti.
Jungkuk. Genç bir sekreterdi. Cana yakındı ve konuşmayı seviyor gibi gözüküyordu.
Junkuk, Baekhyun'un şirket varisi olduğunu öğrendiğinde ona saygı dili ile hitap etmişti fakat Baekhyun bunu çok sinir bir durum olduğunu söyleyip onu reddetmişti.
Baekhyun babasının onu çağırmasıyla, Junkuk'a selam verip babasının odasına girdi.

''Baba önemli bir toplantı olduğunu söylemiştin?'' Baekhyun sıkılmış ses tonuyla mırıldandı.

''O toplantı sen rahatsız olduğun için ertelendi Baekhyun. Kahve içer misin?''

''Olur.'' Baekhyun kendini geniş deri koltuğa bıraktı.

''Eee Chanyeol ile nasıl gidiyor? Düğün ne zaman?''

''Baba o benim arkadaşım. Hem ne düğünü? Ben evlenmek istemiyorum.''

Bay Byun gülümsedi. ''Baekhyun bu düğün eninde sonunda olacak bildiğin üzere.''

Kapı tıklatıldı ve Bay Byun'un gir komutuyla genç bir kadın içeri girdi. Kahveleri bıraktıktan sonra odayı terk etti.

--

Baekhyun babasının odasından çıktıktan sonra saçlarını karıştırdı. ''Neymiş efendim bu düğün olacakmışmış. Ulan evlenmiyorum! Gençliğimin en güzel çağlarında ev kadını rolüne mi bürüneceğim be! Evlenmeyeceğim işte.'' Baekhyun sızlanarak yürürken sert bir şeye çarptı. Kafasını kaldırdığında o tanıdık yüzü gördü.