The End

337 19 8
                                    

Not: Medyada ki şarkı ciğerinize sigaradan daha çok zarar verir.

Chanyeol geleli 10 gün olmuştu. Ve bu 10 gün en eğlenceli, en mutlu olduğum anları içine sığdırmıştı.

Bu 10 gün içerisinde Chanyeol ve Yu Jin de oldukça yakınlaşmıştı.

Chanyeol'un geri dönüşünden bir müddet sonra Jongin ve Kyungsoo plan yapmış ve tek eksiğin biz olduğunu söylemişti. Yu Jin'i annemlere bırakıp Chanyeol ile çocukların yanına geçmiştik.
"Sizi yan yana görmeyi öyle çok özlemişim ki." Kyungsoo dolu gözleri ile bize bakarken ben de Chanyeol'e döndüm. O da gözlerindeki aynı ışıltı ile bana bakıyordu. "Düşün ben bile özledim." Jackson konuştuğunda ufak bir kahkaha tufanı yaşandı. "Sen desen de demesen de Baekhyun'a çok iyi baktım dostum. Umarım bundan sonra sende ona en iyi şekilde bakarsın." Chanyeol ve Jackson tokalaşıp sarıldıktan sonra ikisi de gülümsedi.

Chanyeol bu 10 gün içerisinde sadece Jongin ve Kyungsoo ile görüşmüştü bu yüzden diğer çocuklar ile de ufak bir özlem giderip tekrar yanıma oturdu.

Birkaç masanın birleşmesi ile büyük bir masa yapılmış ve çevresine 12 sandalye koyulmuştu.

"Chanyeol, Sehun'un yanındaki Luhan. Eşi oluyor kendisi." Chanyeol gönülsüz de olsa Sehun ile de tokalaşmıştı.

"Ufak özlem giderme serüveni bittiğine göre eğlence kısmına geçelim. Fazla basit olacak ama şişe çevirmece ile geceye başlıyoruz." Jongin konuştuğunda herkesten onaylamaz sesler çıksa da oyuna başlanmıştı.

Saçma sorular ile geçen 1 saatin ardından Jongin tekrar ayağa kalkmış ve konuşmaya başlamıştı. "Size bir şey söylemem gerekiyor." Ciddi konuşması masadaki herkesin dikkatini çekerken ortama sessizlik hakim olmuştu.

Jongin Kyungsoo'nun elini tuttu ve kendi ile birlikte ayakta kalmasını sağladı. Kyungsoo biraz çekiniyor gibiydi. "Bunun hakkında çok fazla araştırma yaptık. Sorumluluk alıp alamayacağımızı düşündük. Ve ikimiz de ortak bir karara varıp bunu size söylemeye karar verdik." Jongin sustuğunda Kyungsoo derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Jongin ile bir bebeğimiz olsun istiyoruz. Bunun için de tedaviye başladık." Masada ki herkesin yüzünden bir gülümseme oluşurken Kyungsoo rahatça nefesini dışarı verdi.

"Bende ayrılık haberi falan vereceksiniz sandım. Bu kadar kasmaya gerek var mıydı?" Kris hyung konuştuğunda Jongin gülümsedi ve cevap verdi. "Hyung alışkın gibisin." Kris ellerini salladı ve "Benimle uğraşma." Dedi.

Gece güzeldi, ilk bahar esintileri kendini yavaş yavaş belli etmeye ve soğuk kış günleri geride kalmaya başlamıştı.

Dışarısı yavaş yavaş ısınıyordu, ben ise Chanyeol geldiği günden beri sıcacık hissediyordum.

"Çocuklar artık bizim kalkmamız lazım, Jin'i alacağız daha." Chanyeol söylediğinde Kyungsoo biraz itiraz etse de kalkmıştık.

Chanyeol'un elleri ellerimde benden yarım adım kadar öndeydi. Dışarısı gece esintisi nedeniyle gündüzden biraz daha soğuktu.

"Üşüdün mü?" Chanyeol durup bana döndü ve sordu. "Biraz. İlk bahar akşamları soğuk oluyor." Dedim. Gülümsedi ve büyük montunu açıp bana sarıldı.

Sıcacıktı. Montunun içi de yüreğinin içi gibi sıcacıktı.

 Montunun içi de yüreğinin içi gibi sıcacıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
A Phone Beside Me (ChanBaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin