50. Bölüm

292K 11.1K 1.7K
                                    

GÜNEŞ

Ayça kim? Dur onu da sileyim. Numaranın üstüne bastım. Ardından numarayı sildim.

"Okullar bitti ya buradan çıkmazsın artık." Merdivenlerden gelen Araf'ı görünce sinsice sırıttım.

"Hah! Ben sanki senin suratsız yüzünü görmeye çok meraklıyım. Aras için geliyorum ben bir kere... " Yanıma gelince kaşlarını çattı. "Ne yapıyorsun? " Omuz silktim.

"Rehberindeki kızları siliyorum. " Hemen telefonu elimden aldı.

"Farkındaysan bu benim telefonum. Ne hakla siliyorsun? " Elindeki telefonu sallamaya başladı.

"Sevgilin sıfatıyla siliyorum. " Yalandan sevgili sıfatı desem daha doğru olur. Ama sürekli 'yalandan deyip durma, dışarıdakiler gerçekten sanacak' diyor. Al sana gerçekten sevgililik.

"Sevgilim olman sana bu hakkı vermiyor. "

"Aksine veriyor. Sen bana karışırken iyi de ben sana neden karışamıyorum? " Bugün okuluma geldi ve beni çıldırtmayı başardı. Okuluma gelmesinde tabii ki sorun yok. Sorun şu ki okula geldiğinde olay çıkardı. Bir erkek yanlışlıkla bana çarptı diye çocuğa yumruk attı. Sonra yolda giderken birkaç erkek bana bakıyormuş diye onları dövdü. Az daha ileri gitseydi öldürecekti, elinden zor kurtuldular. Giydiğim kıyafete karışmasına ne demeli? Şort giymiştim. Az daha yırtacaktı. Araf'ın evine gelince bana kendi eşofman altlarından birini verdi. Ve şortuma ne yaptı bilmiyorum. O benim en sevdiğim şortumdu.

"Ne yani? Sana bakan çocukları görünce sesimi çıkarmayayım mı? Ayrıca aynı durum değil. Burada karışılacak bir durum yokken senin yaptığına bak. Rehberde önemli numaralarda vardı. "

"O zaman gel beraber silelim. "

"Silmek zorunda mısın? "

"Peki sen benim şortuma karışmak zorunda mıydın? "

"Zorundaydım. Eve de bu şekilde gideceksin. "

Kaşlarım havaya kalktı. Suratıma alaylı bir ifade yerleştirdim.

"Oldu canım. Bu halde hiçbir yere çıkmam ben. "

"O zaman adamlara söylerim sana bol bir pantolon alırlar. Onu giyersin. " Bu seçeneği biraz düşündükten sonra aklıma yattı.

"Anlaştık. Senin bu yaptıklarına karşılık bizde rehberini temizleyeceğiz. Yoksa sana inat şortları giymeye devam ederim. Çok ciddiyim, yaparım biliyorsun. " Oflayarak yanıma oturdu. Gülümsedim.

'Telefonunu alayım. " Elimi uzattım. Sertçe telefonu elime verdi.

Rehberde gezinmeye başladım. Cadı isimini görünce Araf'a döndüm.

"Cadı kim? " Güldü.

"Sen. "

"Beni cadı diye mi kaydettin? " Gözlerimi devirdim.

"Evet. Sen ne diye kaydettin? " Sırıttım.

"Öküz diye kaydettim. Tam sana layık. "

"Çok mu düşündün bu lakabı? "

"Sana bakınca düşünmeye gerek kalmıyor. " Homurdanmaya başlayınca telefona geri döndüm.

Beste ismini görünce kaşlarım çatıldı.

"Beste kim? "

"Eskiden iş yaptığım kişi. "

"Eskiden olduğuna göre silmem de bir sorun olmaz. " dedim ve hemen numarayı sildim.

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin