Özel Bölüm 2

300K 8.9K 2.5K
                                    

Multimedia Rüzgar ve Ömür.

GÜNEŞ

"Hepimiz iyiyiz anneciğim. Siz keyfinize bakın. "

"Torunumda iyi değil mi kızım? "

"Gayet iyi anne. "

"Bakabiliyor musun? Sana pek güvenemiyorum Güneş. Çocuk bakmak kim sen kim. "

"Ben neden bakamayacak mışım? Çokta güzel bakıyorum kızıma. "

"Hemen kızma güzel kızım. Araf oğlum demişti. Çocuk ağlarken sende ağlıyormuşsun. " Görecek o Araf. Beni anneme ispiyonluyor.

"Siz ne zamandan beri beni çekiştiriyorsunuz anne? "

"Yok kızım. Geçen gün bize geldiğinizde Araf oğlumla konuşurken 'Güneş'e yardımcı olur musun anne? Bebeğe bakarken biraz zorlanıyor' demişti. O yüzden diyorum. "

"Ben kızıma bakabiliyorum. Şimdi de mışıl mışıl uyuyor. " Gözüm beşiğinde ağlayan Vuslat'a gitti. Tamam, yalan söylüyor olabilirim. Ama bakamıyorum da demek istemiyorum. Hem alıştım zaten. Şimdi aç olduğu için ağlıyor. Annem artık telefonu kapatırsa kızımın karnını doyuracağım.

"O yüzden mi arkadan torunumun ağlama sesi geliyor. "

"Çünkü karnı aç anne. Kapatıyorum ben. " dedim ve telefonu kapatıp vitrine koydum. İlla beni sinir edecekler. Önceden kızıma bakamıyor olabilirim. Ama şu an çokta güzel bakıyorum. Alıştım artık.

Hemen kızımı kucağıma aldım ve ağzına biberonu götürdüm. Artık ağlamıyordu. Gülümsedim. Vuslat'ın karnını doyururken kapı çaldı. Biberonu kenara koydum.

"Kimler gelmiş bakalım mı güzel kızım? Eslem teyzenle Sidal teyzen mi gelmiş? " Kızımla konuşurken bir yandan da kucağımda Vuslat'la merdivenlerden iniyordum. Kapıya ulaşınca kapıyı açmamla kızımın "Yayın! " diye çığlık atması bir oldu.

Evet, kızımın ilk kelimesi anne-baba olması gerekirken Yalın olmuştu. Tabi bunu duyan Araf deliye döndü. Kızımıza küstü. Neymiş efendim ilk kelimesi Yalın olamazmış.

"Gelin içeri. " dedim gülümseyerek.

"Fıstığıma bak sen. Hemen Yalın diyor. Hiç teyzeleri görmüyor. " dedi Eslem. Sidal ve Eslem içeri girerken Sidal gülerek konuştu. "Sizin çocuklar işi pişirecek gibi görünüyor. " Kıkırdadık.

"Araf duymasın. " Gülmeye başladık. Hep beraber oturma odasına girdik. Vuslat kucağımdan inmeye çalışıyordu. Yalın'ın yanına gitmek istediğini tahmin etmek zor değil. Eslem'in kucağında olan Yalın'ın yanına kızımı koymamla Vuslat'ın, başını Yalın'ın kucağına koyması bir oldu.

"Baba görmesin kızım. Araf işte ama her an bir yerlerden çıkıp 'alın şu sıçanı benim kızımın yanından' diye bağıracakmış gibi geliyor. " dememle kahkaha attık.

Bakışlarımı karnı burnunda olan Sidal'a çevirdim.

"Sidal, senin doğurmaya niyetin yok herhalde. Rüzgar artık doğurmayacağını düşünmeye başladı. " dedim gülerek. Güldü. Sidal'ın doğurması gerekiyor. 9 ayını bile doldurdu ama bebeğin yeri rahat olmalı. Rüzgar'da ümidi kesti. Şaka maka Sidal'ın doğumunu dört gözle bekliyoruz.

"Valla bana da öyle geliyor. Oğlumun çıkmaya niyeti yok. "

"Uhud kaç aylık oldu Eslem. " dedim. Eslem gözlerini kıstı.

"Vallahi kızını alır kaçırırım oğluma. Kızım, Uhud deyip durmayın. Onun ismi Yalın. "

"Siz hala isim olayını kapatmadınız mı? " dedi Sidal.

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin