58. Bölüm

336K 10.6K 3.1K
                                    

Multimedia Güneş ve Sidal'ın gelinlikleri var.

GÜNEŞ

Burnumun kaşınmasıyla kıpırdandım. Burnuma sanki bir şey dokunuyordu. Gözlerimi araladım. Efe burnuma maydanoz değdiriyordu.




''Defol git Efe. Beni uykumla baş başa bırak. '' Arkamı döndüm. Kahkaha sesinin sahibini tanıyınca gözlerim ardına kadar açıldı. Efe? Hemen yataktan kalktım ve Efe'nin üstüne atladım.




''Efe! Seni çok özledim. '' Kahkahaları acı dolu inlemelere döndü.




''Güneş, kalk üstümden. '' Hemen kalktım. Efe'de kalktı.

''Ben seni hiç özlemedim. Kızım neden üstüme atlıyorsun? '' Sarıldım.


''Ne yapayım? Çok özledim seni Efe. '' Gülerek o da bana sarıldı. Geri çekildim.


''Ne zaman geldin? Ne kadar kalacaksın? Teyzem de geldi mi?- '' Gülerek sözümü kesti.



''Dur be kızım. Bu sabah geldim. Teyzem beni kovana kadar kalmayı düşünüyorum. Annem gelmedi. ''





''Gel bir kez daha sarılayım. '' Tam sarılıyorken geri çekildi.




''Boğdun beni kuzen. Git şuradan. '' Kaçmaya başladı.




''Teyze beni kurtar şu kızından... '' Koltuktan yastık aldım ve Efe'yi yere yatırıp üstüne çıktım. Yastıkla kafasına vuruyorken Efe de yüzünü kapatıyordu. Kahkaha atıyordum.





''Güneş! '' İsmimi duymamla yerimden sıçradım. Tabii ki ismimde bir sorun yok ama ismimi kükreyen kişi Araf olunca insan ister istemez irkiliyor. Bakışlarımı kaşları çatık ve bir o kadar da öfkeli duran Araf'a çevirdim. Yapmacık bir gülüşle ''Ah, sevgilim. Sende mi buradaydın? Çok özledim seni. Dur geliyorum. '' dedim ve hemen Efe'nin üstünden kalktım. Ardından Araf'a sarıldım. Kollarını belime doladı ve belimi sıktı öküz. Bilerek yapıyor.



''Sağ olasın enişte. Sen de olmasan nişanlın beni yiyecekti. '' Efe yerden kalktı ve üstünü düzeltip koltuğa oturdu. Geri çekildim. Araf bir tutam saçımı kulağımın arkasına sıkıştırırken ölümcül bakışlarını atmayı da ihmal etmiyordu. Araf'ın evindeyken onu kızdırmak için konuştuğum kuzenim Efe'ydi. Ve sanırım benden önce tanışmışlar.


''Senin o çocuğun üstünde ne işin vardı Güneş? ''


''Enişteciğim, Güneş'i benden kıskanmana gerek yok. Al Güneş senin olsun. Başımdan cadaloz bir kuzen eksilmiş olur. '' Efe'ye gözlerimi kısarak bakıyordum. Ardından bakışlarını benden ayırmayan Araf'a çevirdim. Yapmacık bir şekilde güldüm.


''Şakalaşıyorduk, canım. Sen neden bu saatte geldin? ''



''Kızlar gelinlik bakacak. Seni almaya gelmiştim. Ama görüyorum ki benim nişanlım kuzeniyle şakalaşıyor. Ne güzel! ''


''Olmuyor böyle enişte- '' Araf sert bakışlarını Efe'ye çevirince Efe cümleye başka türlü devam etti.


''Valla kuzen olmamız dışında bir ilişki yok. Yemin ederim enişte. Hem ben ne yapayım Güneş'i... Kendi üstüme atladı. Beni öldürecekmiş gibi bakıyorsun altıma yapacağım şimdi. ''



''Çocuklar? '' Annem mutfaktan geliyordu.

''Hoş geldin Araf. Kahvaltıyı hazırlıyordum ben de... Hep beraber kahvaltı edelim. ''


ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin