Final Part 1/2

292K 9.6K 1.2K
                                    

Aynı gün içerisine iki bölüm atacağımız için pek uzun olmasa da sizi merakta bırakmamak adına bölümü yazdık.

GÜNEŞ

Hazırladığım masaya son bir kez bakıp gülümsedim. Aslında yemeklerin birçoğunu hazır aldım. Ya da neredeyse hepsini desem daha doğru olur. Eksik bir şey var mı diye düşünürken kapı çaldı. Hızlı adımlarla mutfaktan çıkarken yere düştüm. Yüzümü buruşturdum.

''Bacağım.. '' diye inledim. Kapı daha şiddetli çalınca hemen yerden kalktım ve üstümü düzelttim. Yine sakarlığım tuttu. Hızlı adımlarla kapıya ulaştım ve açtım.

''Hoş geldin. ''

Her zamanki gibi karşımda homurdanan Araf'ı görünce gözlerimi devirdim. Bana bakmadan eve girdi. Şu hallerinden gerçekten nefret ediyorum. İnsan karısının yüzüne bir bakar değil mi? Evet, bu ara işleri çok yoğun ama bende ilgi istiyorum.

''Yine işlerde sorun mu çıktı canım? '' Ceketini çıkarırken konuşmaya başladı. ''Evet. Plan, proje hazır ama hep bir aksaklık oluyor. Düşün yani Esat bile balayından bu işlerle ilgileniyor. '' Demek durum o derece ciddi.

''Aras nere-''Bana dönünce lafına devam etmedi ve ağzı aralandı. Beni baştan aşağı süzerken yanaklarımın yandığını hissettim. Tabii geldiğinden beri yüzüme bakmayınca onun için hazırlandığımı daha yeni fark ediyor. E şimdi üstümde mini bir elbise olunca ve bacaklarımı öne serince ister istemez Araf'ın da ağzı açık kaldı. Bu haline gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

''Aras'ı anneme bıraktım. Biraz yalnız vakit geçirelim diye. Yalnız vakitten kastım birbirimizin yüzünü görüp oturup konuşmak. Aklından fesat şeyler geçirip durma. ''

Bakışları gözlerimi bulunca gülümsedim. Gözleri kararmıştı. Yutkundum. Şu hali fazla korkutucu.

''Beni baştan çıkarmaya çalışıyorsan kesinlikle bu yolda devam. '' Ufaktan kaçsam iyi olacak.


''Şey.. Yemek hazırladım. Mutfağa geçelim mi? ''

''Bence yatak odasına geçelim. '' Seri adımlarla mutfağa girerken konuşmaya başladım. ''Ben çok açım. Yemek yiyelim. '' Aslında ben sadece güzel giyinmek istemiştim ama Araf bu, durur mu? Peşimden geliyordu.

''Ben de acıktım. Ama seni yersem karnım doyacak. '' Yapmacık bir şekilde gülümsedim.

''Bence yemek yemen daha makbul. '' Hafif güldü.

''Yemekten sonra tatlı niyetine seni yiyebilirim. Evet, bu fikir aklıma yattı. Hadi hemen yemek yiyelim. '' Elbette kocamdan kaçacak değildim ama her şeyin yeri ve zamanı vardı. Araf bu zamanı hiç bilmiyordu.

Masaya oturdu. Tabağına yemek koyduktan sonra kendi tabağıma da koydum. Ardından Araf'ın karşısına geçtim. Beş dakika oldu olmadı Araf'ın tabağı bitmişti. Bu ne hız?

''Ben yedim, hadi. ''

''Daha ben yemeğimi yemedim. Sonra da mutfağı falan toparlarım anca. Sen yorgunsundur hem. '' 

''Hiçte yorgun değilim. ''

Niyetinden asla vazgeçmeyecekti. Ama her şey onun istediği zaman istediği şekilde olmazdı. Ve bende bunu ona gösterecektim.

''Ben odaya çıkıyorum. Seni bekliyorum. '' Cevap vermeden yemeğimi yemeye devam ettim. 

On beş dakikanın sonunda yemeğim bitmişti. Elimden geldiğince yemeğimi ağır yemeye çalıştım. Şimdi bir saatte de mutfağı toparlasam Araf çoktan uyumuş olur. Hatta kim bilir kaçıncı rüyasını görüyordur. Bu düşünceyle gülümsedim. Öyle her dediğimiz olmaz Araf Bey. 

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin