Harabeye dönmüş ruhlar

31.4K 1.1K 236
                                    


Lys sınavına çok az kaldı ve ben son gaz ders çalışıyorum artık kafayı yemek üzerindeyim. Biraz soluklanmaya ihtiyacım vardı ve bir bölüm yazarak biraz olsun sizle dinlenmek için içimi boşaltmak için burdayım aylar sonra. :) Merhaba psikopat kocam ailesi



Deniz'in ağzından

Gün boyu içimdeki huzursuzluğa anlam veremiyordum. Eve gitmek için hazırlanırken aklımda Melis'in beni beklediği aklıma geldiğinde saçma bir gülümseme yüzüme yerleşti. Ofisime giren sekreterle kendime geldim. Gülümsemeyi yüzümden sildim. 

" Deniz bey istediğiniz dosyalar efendim ."

" Masama bırak yarın gelince bakarım." dedim ve odadan çıktım. 

Dışarı çıktığımda hava alacakaranlıktı ve akşam serinliği kendini belli ediyordu. Hızla arabama bindim ve evime sürmeye başladım. İçimdeki huzursuzluk Melis'i düşündüğümde bir nebze olsun kayboluyordu. Bu kadın beni kendine bağımlı etti. 

Eve geldiğimde tüm ışıklar sönmüş ev adeta sessizliğe boğulmuştu. Evin içindeki tüm ışıkları teker teker açtım. Anahtarlarımı ve anahtarları ortadaki sehpanın üzerine attım. Bu saatte uyuyor olamazdı herhalde. Odamızda olması işime gelirdi doğrusu yüzümdeki muzurlukla yukarı çıktım. Yatak odası serin ve oldukca karanlık olması istemsiz kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. Odayı kararmaya yüz tutmuş gökyüzü ve bahçenin lambalarının yansıması aydınlatıyordu. Pencere sonuna kadar açıktı bu soğukluğun sebebi demek buydu. 

Huzursuzluğumun sebebi belliydi kendimi neden kandırıyordum ki Emre'den sonra Melis tamamen kendini kaybetmişti. Olayın üzerinden 2 hafta geçmişti ve Melis sadece Emre'nin cesedi yanında ağlamıştı ordan çıktıkdan sonra ise hiç birşeye tepki vermemeye başlamıştı. Emre'nin yanından eve geldiğimizde hiç birşey olmamış gibi oturup televizyon izledi ve televizyon karşısında uyudu. İlk baş gerçekden ondan nefret edip intikam aldığını ve rahatladığını düşünmüştüm. Ama ilk kez birini öldürmüştü o kişi en yakınıydı her ne kadar hayatımızın ortasına sıçsa da. Bazı şeyler aşırı gelsede sesimi çıkarmamıştım ve tamamen kontrolünü kaybetmeye başlamıştı son hafta artık evde bulamıyordum. Mert'in mekanına gidip komaya girene kadar içiyordu. Sert çıksam da fayda etmiyordu.Boş boş yüzüme bakıp uyuyordu.  Başa çıkamıyordum aslında durdurmasını iyi biliyordum ama daha fazla üzülmesini istemediğimden eve hapis edemiyordum. Nefes alması gerekiyorsa benimle almalı benimle dağıtmalı bana açmalıydı kendini saçma sapan arkadaşlık kurduğu garip görünümlü yaratıklara değil. 

Elimle ceplerimi yokladım ama telefonumu bulamadım aşağıdan gelen telefonumun melodisiyle aşağıya hızla indim yine Mert arıyordu. 

" Söyle!"

"Kardeşim acil gelmen gerekiyor." dedi nefes nefese.

Telefonu kapatıp evden koşarak çıktım. Yine ne olmuştu yola odaklandım artık bende sağlıklı düşünemiyordum. Herşeyden kaçıp kurtulmak istiyordum şu bataklıkdan Melis'i çekip çıkarmak. Yaşanılanlar yetmedi mi Melis'im. 

Arabayı barın önüne sesli bir frenle bıraktım. İçeri girdiğimde yine mekan tıklım tıklımdı. Ortada dolanan adam görünümlü piçlere baktığım Melis'in her gün buraya geldiği aklıma geldikçe beni geriyordu Allahdan çocuklar göz kulak oluyorlardı. Bizim locaya insanları yararak bazende iterek zar zor ilerledim dışarıdan içeri gelince anlaşılan iğrenç kokuda önceleri saatlerce zaman geçirirdim ve farkına varmazdım şimdi leşti .

Mert ve Erdem Melis'in önüne geçmiş onu tutuyorlardı. Arkada debelenen yine dağılmış Melis'e odaklandım ve hızla yanlarına gittim. 

"Yenge Deniz ebemizi beller nolur o gelene kadar bekle sonra git ." diye adeta yalvarıyordu Mert. 

Psikopat kocamWhere stories live. Discover now