Ayakta kala kalmıştım. Deniz beni bırakmışmıydı istemiyormuydu artık.. Ne yapmıştım ki ben? neden ? Biri beni öptü diye dudaklarını kesen Deniz biri bana dokununca deliren Deniz beni istemiyormuydu şimdi peki... sebep? yok!
Kafam bomboştu hiç birşey düşünemiyordum. Anahtarları alıp hızla evden çıktım.
Üstümdeki pijamaları düşünecek durumda değildim. Ayağımdaki peluş kurbağılı ayakkabılarla fırladım. İnsanlar garip garip bana bakıyordu. Elimde kağıtla taksi durağına koştum. Duraktaki taksicilerin garipser bakışlarına aldırmadan arabaya bindim. Deniz'in şirketinin adresini verdim.
Gözlerimin önünden didişmelerimiz Deniz'in tüm mimikleri gülüşü sinirlenişi psikopatlaşıp soğuk ifadesi çapkınca gözlerimin içine bakışı şaşırışı uyuduğundaki masumluğu her mimiği tek tek geçiyordu gözlerimin önünden tüm anılarımız film şeridi gibiydi. Peki herşey tam yoluna girmişken okula başlamışken Gökhan olayı hal olmuşken tüm herşey bitti derken bu da nerden çıkmıştı.
Peki ya ailesi biliyormuydu tabiki bilmiyorlardı yoksa çokdan ayaklanmışlardı. Ne yapacakdım peki Deniz'in karşısına dikilip ne diyecektim?
Taksicinin durmasıyla düşüncelerimden ayrıldım. Param yoktu aceleyle çıkmıştım. Taksiciye beklemesini söyledim ve bunun karşılığını fazlasıyla alacağınıda söyledim şirkete girdim.
Herkes bana bakıp birşeyler fısıldaşıyorlardı. Girişten birine Deniz'in odasını sordum ve hızla asansöre yöneldim.
Asansördeki insanlarda bana bakarak birşeyde fısıldaşıyorlardı ben ayrılacağımızı düşündükce kafayı yiyecektim.
" Ne bakıyorsunuz bee!"
Patlamıştım artık canım çok sıkkındı çenem titriyordu onu görünce konuşabilecekmiyim bilmiyordum boğazıma bir yumruk yemiş gibiydim.
Deniz'in odasına geldiğimde kapının önünde durdum boğazımı temizledim. Yüz ifademi düzeltip güçlü kadın suratı yapmaya çalıştım kendimce ne kadar başarılı olmuşumdur bilemiyeceğim elim kapıya gitti geri çektim. Ne ddiyecektim nolur beni bırakma mı ?
Asla öyle birşey söylemem. Karşısına geçince bulurdum birşey düşüncesiyle tekrar kapıya uzattım elimi yaaa beni terslerse küçümserse...
Kendi kendini doldurma kızım ya alt tarafı bir kapı aç gitsin sonrası çorap söküğü gibi gelir seni nasıl boşar anlaşmalı bir evlilikti herşeyden önce bu kadar kolay bitemez hani seni seviyordu. Bu kadar kolay mı bitirmek.
Gelip geçenler bakıyordu onların gözlerinden de kurtulmak için açtım kapıyı bir gürültüyle daldım odaya.
Masasında yoktu gözüm etrafı taradı. Cama parallel uzatılan deri kanepede uyuyordu. Saçı dağılmıştı üzerine takım elbisesinin çeketini atmış perişan haldeydi. Yaklaştım yanağına ufak bir öpücük kondurdum 1.5 haftadr görmüyordum kokusuna hasret kalmıştım. Derin bir nefes alıp kokusunu içime çektim. Zor zar tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım.
Beni nasıl bırakırsın Deniz yaa.. Biz nasıl ayrılırız Deniz...
Ortadaki sehbaya oturdum Deniz'e doğru eğilip yorgun yüzüne hasret giderircesine baktım bir daha onu görememekden çok korkuyorum. Bir daha göremem diye aklıma kazırcasına ezberlercesine inceledim yüzünü. Telefonumla bir fotoğrafını çektim. Fotoğrafına bakıp burukca gülümsedim.
" Seni seviyorum be adamım. Beni bırakma lütfen!" sessizce fısıldadım. Göz yaşlarımın ardı arkası kesilmiyordu git gide daha çok şiddetleniyordu ağlamam. Ağzımdan bir hıçkırık koptu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat kocam
Genç Kurgu"-Mış..." gibi yaptım ben hep; Güçlüy-müş gibi Canı hiç yanmaz-mış gibi, Ve hep Yaşıyor-muş gibi!"
