Çok yorulmuştuk Deniz kollarını kafasının altında birleştirmiş tavanı izliyordu bense onun çıplak göğsünde gülümsemeden edemiyordum. Kendi kendime bir karar almıştım yaşanılanları artık düşünmeyecektim o anları hayal etmeyecektim kayıp ettiklerime daha fazla ağlamayacaktım. Bir tek Deniz'i sevecektim. Bir tek onu mutlu etmeye çalışacaktım. Benim ondan başka hiç kimsem yoktu.
İlk zamanları hatırladıkça kafamı deve kuşu gibi toprağa gömmek istiyorum. Saçma baş kaldırışlar çocuksu isyanlar her şeyi duygusala bağlayıp kendi kendini yemeler filan aslında ilk zamanlar ki gibi olmak isterdim. Düşünsenize her şey toz pembe. Zaman öyle şeyler yaşatıyordu ki çocukken birden atmış yaşına geçiş yapabiliyorsunuz.
Zaman ikimizi de yola getirmişti. Denizi sorumluluk sahibi daha ılımlı sakin bir adam yapmıştı. Ona baktığımda göz göze geldik kafasını kaldırıp yüzümü incelemeye başladı ne düşündüğümü çözmeye çalışıyordu.
Ona babalık çok yakışmaz mıydı? Düşünsenize kocaman ellerinin arasında ondan benden küçücük sevimli bir parça. O baba olmayı hak ediyordu. Bense ona belki bir bebek bile veremeyebilirdim. Yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş acı bir tebessüme dönmüştü. Deniz kaşlarını çatarken
" Noldu?" dedi.
İfademi zorda olsa değiştirim ve gülümsedim. Çıplak göğsünün ortasını öptüğümde dudaklarımın altındaki kaslar kasıldı
" Huzur kokuyorsun." dedim. Başımı göğsüne tekrar yaslarken.
" En ufak hareketin beni baştan çıkarıyor Melis." dedi sitemle hafif doğruldu bel boşluğumdan tutup beni kendi hizasına hızla çıkardı.
" Deniz çok yoruldum." dedim sesim biraz cilveli çıkmıştı.
Deniz bunun üzerine yanağıma burnunu sürterek derin bir nefes aldı." Öyle güzelsin ki doyamıyorum." dedi.
Asıl onun her hareketi beni çileden çıkarıyordu. Bilerek yapıyordu ve başarıyordu da. Şehvet ve arzu aramızda o kadar fazlaydı ki onun bir hareketi öyle bir enerjiyle bana geliyordu ki adeta beni baştan çıkartıyordu.
Kollarımı nazikçe ensesine sardım gözlerini kapatıp dudaklarını ısırırken gülümsedi. Gözlerim yaralı ceylan görmüş aç aslan gibi avıma dikkat kesildim onları istiyordum. Nazikçe sarıdığım kollarımla sertçe kendime çektim ve bende yükseldim. Sertçe dudaklarım dudaklarını bulduğunda Deniz'in gülümseyişi daha çok yüzüne yayıldı. Sertçe dudaklarını talan ederken Deniz'in al dudağımı emmesiyle inledim.
" Bana dayanamıyorsun sıçan." dedi yüzüne piş bir gülümseyiş oturtmuştu.
Onun bu hareketi beni daha da hırslandırıyordu delirme sırası ondaydı yüzüme bende sinsi bir sırıtış yerleştirdiğimde yakasından tutup onu üzerimden tutup üzerimden alıp üzerine çıktım. Sanırım bu hareketimi beklemiyordu. Kaşlarını çatıp ciddileşti galiba benden gelecek hareketi bekliyordu. Bense kendinden emin gözüküyordum ama ne yaptığım hakkında en ufak bir fikir yoktu. Tepeye çıkmakla olmuyordu şimdi ne yapacaktım. Gözlerini gözlerime diktiğinde duraksadığımı çaktırmamak için gülümsemeye devam ettim yavaşça üzerine dudaklarına eğilip öpecekken gülümsedi.
" Sert seviyorsun demek." dedi.
Bense ne dediğinden çok parlayan dudaklarına odaklanmıştım dudaklarımı ısırarak onlara bakıyordum benimdi. Hemen şimdi benim olacakları hızla eğilip öpecekken bir anda kendimi tekrar altta bulmuştum.
" Burası benim yerim sıçan." dedi gülümseyerek kalkmaya çalıştığımda dudaklarıma yapıştı ve yavaşça sırtım tekrar yatakla bütünleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat kocam
Teen Fiction"-Mış..." gibi yaptım ben hep; Güçlüy-müş gibi Canı hiç yanmaz-mış gibi, Ve hep Yaşıyor-muş gibi!"
