22. Bağ evi

127K 4K 375
                                    

Bir tane çok değerli okuyucum yazdığım hikayenin hayatım olup olmadığını merak ediyor. Aslında hayatım olmasını çook isterdim ama malesef değil yanlız hayatımdan eklediklerimde var hepsi kurgu hayal değil. Gerçi bunlar benim hayalim yani en çok istediklerim psikopat yakışıklı benim için deliren millete kök söktüren biri olsun isterdim hayatımda ama yeri geldiğinde de ağzıma sıçan aynı Deniz gibi. Ona ulaşmak için çabalamak isterdim Melis gibi zor olsun işte benim için ulaşılmaz olsun. Mutlu bir hayatım olsun diyenlerden değilim ben heycanlı, aksiyonlu ve tutkulu  bir hayatım olsun üzüleyim yeri geldiğinde de güleyim tos pembe bir hayat beklentim yok açıkcası kim tos pembe yaşıyorki değil mi ? 

Bu arada arkadaşlar ben bunu içimden geldiği gibi yazıyorum hiç bir iddiam yok ilk başlarda vakit geçirmek içn başlamıştım şimdi okuyucularım destekleriyle tutundum hikayeye ve görüldüğü gibi devam ediyorum. Sizden ricam beni kimseyle kıyaslamayın yazış tarzımı eliştirmeyin sevmeyen beğenmeyen olursa okumasın. Bu hikaye benim için çok kıymetli hayallerimle hayatımın harmanlanmış hali diyebilirim.

Çok zırvaladım hikayeyi bekliyorsunuz biliyorum. Hikayeme geçiiyorum tamam tamam :D 

Koşarak Deniz'den uzaklaştım ve eve yöneldim. Ev bizim evimize hiç benzemiyordu mütevazi bir ev idi.  Kapıdan girdiğimde karşımda salon vardı yavaş yavaş içeri geçtim burası beni büyülemişti rengarenkti .  Bir tane kanepe vardı çok hoşuma gitmişti bir çok farklı renk desen bir araya uç uca getirilmiş bir kumaşı vardı. Üstünde Sarı, mavi, turuncu, pembe, kırmızı, mor, yeşil renklerde küçük küçük bir çok yastık vardı. kanepe karşısında ortada açık mavi  bir sehpa vardı. Salonla yarı bitişik amerikan bir mutfak vardı. Mutfakda rengarenkti. Evin içinden bahçeye açılan cam bir kapı vardı ordan çıktığımda karşımda beyaz ahşap bir masa 2 tanede sandelyesi karşımda büyük bir ağaç gölge ediyordu dalında da bir salıncak vardı. Hayal gibiydi ama gerçekti. 

Deniz'e sım sıkı sarılıp kemiklerini kırmak istiyorum şuan oooyş kanım kaynadı. Tamam kendine gel Melis. Mutlulukdan delirmek üzereyim tam ihtiyacım olan şeydi bu gülmekden yanaklarım ağrımıştı. 

" Deniz çok teşekkür ederim." diyip tekrar boynuna asıldım sımsıkı sarıldım.  İlk şaşırmış olacak ki bir tepki vermedi sonra oda bana sımsıkı sarıldı. Gülümsediğini hiissediyordum. Sonra boğazını temizledi beni birden kendinden iterek uzaklaştı ve arkasını döndü .

" Yeter bu kadar karnım açıktı benim." diyip mutfağa yürüdü. 

Arkasından koşa koşa seke seke güle oynaya gittim. Sevinçle dolabı açtım büyük bir hüsran.

" İyide dolapda hiç birşey yok ki."

" Hadi yaa." 

" Bişeyler alıp gelsen?" 

" Şehir merkezinden ne kadar uzaktayız biliyormusun sen gel git yapamam tekrar tekrar Tatil kısa sürdü üzgünüm"

Kapıya doğru yürümeye başladı önüne geçip cebimdeki çikolatamı uzattım.

" Al ye."

" Sence onla doyarmıyım?" 

" Bahçeden birşey alıp hazırlayım?" 

" Hadi Melis." 

Elveda muhteşem bağ evim elvedaaaa. Küçük suçlu çocuk gibi tın tın yürüyüp eve tekrardan bakma fırsatı buluyordum. Sevincim kursağımda kalmıştı. 

Deniz arabaya çoktan binmişti arabanın içinde tepiniyordu. Sonra kapısını açtı. 

" Benzin bitti." 

Psikopat kocamTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang