MHRMH | 3

1.9K 480 168
                                    

3. BÖLÜM

Yayınlanma Tarihi. 29.06.2016

Şarkı. Sia - Elastic Heart.

İYİ OKUMALAR

Multimedya: Sırasıyla kardeşler bulunmaktadır. Batuhan,Furkan,Çağlar,Kevser.

- - - -

Birinin bana dokunmasıyla rahatsızca kıpırdandım. Uykumdan uyandırılmak en nefret ettiğim şeydi. Gözlerimi kırpıştırıp açtıktan sonra etrafa bakındım. Yanımda oturan kadın tebessüm ederek bana bakıyordu.

"Hanımefendi, geldik." kafamı onaylarcasına salladım. Tüm ciddiyetimle etrafıma bakarken herkesin yavaş yavaş uçağı boşalttığını görmek...

Gerindikten sonra uçaktan indim. Bavulumu elimde tutarken kol çantamı da sıkıca tutup, çıkış kapısına yöneldim. Taksi bulma umuduyla etrafıma bakındım. Ama hayat bana gülmediği için, hepsi doluydu. Gözlerimle etrafı taradım. Telefonum aklıma geldi. Kapalı olan telefonu açıp mesajlara göz gezdirdim, indirim mesajları vesaire bir kaç mesaj.

"Ne yapacağım ben bu koca şehirde?" kendi kendime konuşa konuşa yürümeye başladım. Karşıdan karşıya geçip etrafıma bakındım. Kimsesiz olduğum kadar yalnızdım da, dişlerimi sıktım. Yanımda kimse de yoktu. Ne ailem, ne de bir başkası. Aklıma gelen şeyle Hayal'i aradım.

"Uçaktan ineli 4 dk 20 saniye oldu ve senin yeni mi aklına geldim?" Hayal çok dikkatli bir kızdı, dakikasına kadar her şeyi ayarlardı. Nasıl böyle bir insandı bilemiyordum ama zamanla yarışırdı her zaman. Saat onun için önemliydi, daha doğrusu hayat. O kadar önemli bulurdu ki, programları kaçırmazdı. 

"Telefonu yeni açtım. Aklıma sen geldin zaten." Göz devirdiğini hayal ediyordum. "Patron çağırıyor, telefonun açık kalsın." Telefonu kapattım. İnsanların zıttına gitmek bence bizi biz yapıyordu.

 Taksi bulmam şarttı ve yalının yerini de bilmiyordum. Yoldan geçen bir taksiyi durdurup bindim. Sağ sol derken yolu bulmuştuk, pahalıya patlamıştı ama önemli değildi. Zaten masraf şu an son düşüneceğim şeydi.

"Demek yalı burası." dudaklarımı birbirine bastırıp kaşlarımı kaldırdım. Kocaman bir yer kaplıyordu evleri.  Gerçekten muhteşem gözüküyordu. Bembeyaz bir ev. Ev mi dedim? Saraydı. Dış cephesi o kadar muazzamdı ki, hayran kalmıştım. Tabi apartmanlı evden böyle bir evi görünce hayran kalırdım. Evin dışı bu kadar güzel ise içi nasıldır acaba? Kol çantamı omzumda sıkı bir şekilde tutum. Kocaman beyaz kapıyı ittirdim. Kocaman kapının arkasında büyük bir merdiven onun arkasında ise boşluk vardı. Kapının tokmağına bir kaç kez vurup kapının açılmasını bekledim. Açılmadığını görünce bekletilmemek için tekrar vuracaktım ki,

 Vuracağım sırada içeriden çıkan bir adam bana çarptı ve hafif sendelendim, arkamda olan büyük merdivenin boşluğuna düşecekken son anda birinin kolumdan tutulup kendine çevrilmesiyle kolumdaki çanta düştü ama ben düşmemiştim. Bedenim titriyordu, yanıyor küle dönüyordu. Kafamı bedenimde olan gözlerimden kaldırıp karşım da ki kişiye baktım.

Bir adamdı, bir erkekti, gözlerim direk gözlerini bulurken erkeklerde aradığım özelliklerden biri olan özelliği bulduğumu yeni fark ettim. Kahverenginin en koyu tonu olan gözleri ateş ile alevleniyordu. Korku muydu, heyecan mı, hislerime engel olamıyordum ben. Kalbim fazla atıyordu yutkundu bir anda, adem elması boynunda süzüldü. Şu an o kadar yakındık ki, kendimi donmuş hiç hareket edemeyen biri gibi hissediyordum. Kolumda ki eli genişledi beni aşağıya atacağını zannederken belime bir elini koyup diğer tarafta durmamı sağladı.

MİHRİMAH | FERFECİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin