MHRMH | 23

481 139 9
                                    

23.BÖLÜM

Şarkı: Sia-Titanium

Yayınlanma Tarihi. 10.05.2019

İYİ OKUMALAR.

Multimedya, Kevser Çamoğlu,

- - - -  


Dipnot 3, Bölümler de en az olan şey,yorumlar. Ben bölümleri git gide uzatırken sizin yorumlarınız kayboldu.Sizlerden tek bir istediğim şey var o da,nasıl bölümler bekliyorsunuz,yazılan bölümleri beğeniyor musunuz, sevdiğiniz sevmediğiniz merak ettiğiniz her şeyi yorumlara bırakmanız. Gerçekten çok merak ettiğim şey sizin düşünceleriniz, kötü de olsa bir yorum bırakın lütfen. Anlayışlı davranacağınızı temenni ediyorum, 

Dipnot 4, Hayırlı, bereketli Ramazanlar dilerim. Umarım bu ramazan ayında tüm kötülükler sizlerden uzak olur.

- - - -

kısa bir tekrar, en son burada kalmıştınız,

"Mesela? Ne istiyorsun?" Furkan gözlerini devirdi, "Annemizin bulunmasını dersen,zekana hayran kalacağım." "O senin zekana yakışır bir cümle,benim değil." sonra dilimden dökülen cümleleri toparlayamadan dökülüverdi dudaklarımdan.

"Mesela, ben de annemin yanında olayım. Beni de götürsünler. Annemi göreyim, annemin yanında olurum." kaşları çatık 3 erkek bana bakarken giyinme odasından gelen dolap sesi her şeyi bozdu. İşte şimdi her şey daha kötü olacaktı.

- - - -

Gözlerim hızla büyürken, ne yapacağımı bilemez halde ağabeylerime baktım. Furkan ayağa kalkınca,daha çok gerilmiştim nedense. Gözlerimiz birleşince kaşlarını çattı,işaret parmağını giyinme odama yöneltti.

"Bu ses ne!" gözlerimi hızla kapayıp açana kadar o çoktan odaya girmişti bile. Fazla gergindim. O kadar gergindim ki,elim kolum bağlanmıştı. Yatakta tek oturan kişi,daha doğrusu yatan kişi Buse idi. Annemin kayboluşundan sonra her şey daha kötüye giderken bu tedirginlikleri ondandı,ama kimse bilmiyordu ki ayakkabı dolabının iç kısmında kutuların yanında EMİR VARDI! Yatağın kenarından geçerken giyinme odasına doğru yönelip iki merdiveni geçerek yanlarına gittim.

"Bakın ben şizofren değilim,nereden geldi bu ses!?"sesi git gide sertleşen Furkan'ın bana olan bakışları da sertleşirken şu durumdan kurtulmak istiyordum,hemde bir an önce.Sesi gitgide yükselirken onu duymuyor ne yapacağımı düşünüyordum şuan.  Şu ortamdan beni kurtarabilecek tek kişi Çağlar'dı. Batuhan'a söyleyemezdim. Ne kadar anlayışla karşılayacak olsa da, bu durumdan kurtulur kurtulmaz ilk işi Emir'i göndermek olacaktı. Göndermese bile evde rahat vermezdi adım kadar emindim buna. Furkan'ın yanında duran Çağlar'ın yanına giderek dolabın iç kısmını açıp kapattım. O anda da Çağlar'ın kolundan dürtükledim. Bakışları odanın içerisinde gezerken gözleri beni buldu. Kaşlarını çatarken dudaklarımı oynattım. Dudak okumayı bilmesi çoğu zaman işime gelmiyordu ama şimdi çok işe yaramıştı. Annemin yardım ettiği kurumlardan bir kaçında alınan dersti bu. İşitme kayıplı kimselere veriliyordu ve annemde zaman zaman gittiğinde öğrenmişti. Ben de ki ise doğuştan gelen bir yetenekti sadece. Annemle dudak okuyarak konuşuyorduk çoğu zaman ve bu bizim aramızda bir şeydi,ta ki Çağlar'ın anladığını anladığımız zamana kadar. Kısa ve net bir şekilde Emir'in burada olduğunu anlattım ama kutuların olduğu yeri açmaya çalışınca kolundan tuttum. Derin bir nefes alarak Furkan'a döndü,

"Yok burada bir şey,dengesini sağlayamadı herhalde dolaptaki eşyalar,kaldırmıyor artık o kadar eşyayı!" kinayeli konuşması devam ederken gözlerini bir an olsun benden ayırmadı.

MİHRİMAH | FERFECİRWhere stories live. Discover now