MHRMH | 44

161 18 0
                                    

44.BÖLÜM

Multimedya: Tüm kötü kabuslarınızı,anılarınızı,rüyalarınızı kapsın ve geri getirmesin...

Şarkı: Bu şarkı sanırım bu bölüm için yazılmış... Severek dinleyeceğinize eminim...

Yayınlanma Tarihi. 16.12.2020

Aralık Ayının hep gülümsetmesi ile,

DİPNOT1; Şimdi ekrana bir kez dokunup altta çıkacak olan yıldızı doldurmanızı istiyorum, bölüm aralarında ya da bölümün sonunda yorum kısmına yorum yaparsanız çok sevinirim. Gerçekten çok sevinirim, hatta çok mutlu olurum.

DİPNOT2;Bazı sahnelerde birinci kişiden çıkıp ilahi bakış açısını anlatıyorum daha kapsamlı ve anlaşılır olması için umarım rahatsız olmazsınız bu konuda,

- - - - 

kısa hatırlatma,

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

kısa hatırlatma,

"İNSAN KIZINI HİÇ Mİ SEVMEZ! KIZIM BİLE DİYEMEZ Mİ!" göz yaşları akarken dönüp tekrar baktı doktora, "Ben annemi çok sevdim ama o beni hiç sevmedi... Bir kere bile bana 'kızım'demedi..."

"Turna,"diyebildi sadece. "Yok doktor,durdurma beni, dün gece odamda öylece düşündüm sadece annemi düşündüm. Delirsem annemi yine tanırdım ben,yine görürdüm,severdim,bilirdim. Çünkü kimse bana o kadar kötü bakamadı." dedi nefes nefese kalmışcasına.

"Belki de Kemik yüzündendi her şey..." dediği an doktorun surat ifadesi garip bir hal aldı. Dudaklarının arasından çıkan hava rahat bir nefes aldığına işaretti.

"Eğer bir gün onu bulursam," kaşları yukarıda asılı kalırken, "Bulursan,"ayağa kalktı Turna,

"O gün iyileşeceğim..." dedi rahatlıkla,ayağa kalkıp çıktı odadan.

Koridorda dolaşırken bu saatlerde boş olan koridorun kalabalıklığına baktı. Herkesin bir ziayretçisi vardı demek ki... Gözlerinde ki yaşlar kurumuştu artık. Bugün o gündü. İlk maddeyi ikinci maddeyi çizmişti şimdi de üçüncü madeddeydi sıra, ailesi.

Koridorda ilerlerken kapıları açık odalardan gelen sesler yüreğine taş atıyordu sanki,dudaklarını kemirmekten başka bir şey yapamadı. Koridordan inen merdivenlere bakarken iğneli kolunu çıkarttı yavaşça sürüye sürüye indirdi serumu serumun parçaları etrafa dağılırken hiç de umursamadı. Hastane girişine baktı. Açık hastane kapısına, yaralı bir hayvanın acısı gibiydi acısı,koşmaya başladı güvenlik fark edene kadar koştu.

"BABA!" diye haykırması ise her şeyi çözeceği yerde daha da berbat ediyordu. Çizdi maddeyi.

"BABA! ÇOK İHTİYAACIM VAR SANA! " haykırışı görevlinin içini parçalasa da bağırmaya devam etti,görevlide onu tuttmaya.

MİHRİMAH | FERFECİRWhere stories live. Discover now