MHRMH | 41

165 27 2
                                    



41.BÖLÜM

Multimedya: Turna Ata'nın çırpınışları...

Şarkı: Sena Şener Yalnızım ve bir de ağlarken dinlediğiniz müzikleri dinleyin lütfen, ben bir de Canan Erçetin'den Annem'i dinledim.

Yayınlanma Tarihi. 14.10.2020

Ekim Ayının hep gülümsetmesi ile,

DİPNOT1; Şimdi ekrana bir kez dokunup altta çıkacak olan yıldızı doldurmanızı istiyorum, bölüm aralarında ya da bölümün sonunda yorum kısmına yorum yaparsanız çok sevinirim. Gerçekten çok sevinirim, hatta çok mutlu olurum.

DİPNOT2;Bazı sahnelerde birinci kişiden çıkıp ilahi bakış açısını anlatıyorum daha kapsamlı ve anlaşılır olması için umarım rahatsız olmazsınız bu konuda,

- - - -

kısa hatırlatma,

"ESİN AKUT DEĞİLİM BEN!" tüm camlar titredi, ben bile titriyordum.

"BEN TURNA'YIM! TURNA ATA'YIM!" sanki üstümde öyle bir yük vardı da yere bırakıp nefes alıyordum, ciğerlerim rahatlıyordu. Hıçkırıklarım artarken boğazım yanıyordu. Nefes alabiliyorken kendime işkence ediyordum. Hiç unutmayacaktım bu günü... Nefes alınan gün unutulur muydu? Hiç unutulur muydu insanın kendini bulduğu gün? Ben bir hastane odasında pardon,akıl hastanesinde bulmuştum benliğimi... Kendimi aramıyorken,kendimi bulmuştum.

"BİRİSİ DEĞİLİM! BİR BAŞKASI DEĞİLİM! ESİN AKUT DEĞİLİM BEN! TURNA'YIM! SENELERDİR HEP BİRİSİ OLDUM! Ama ben onlar değilim ki... Ben TURNA'YIM!"

"Ben sen ne istersen onu yaptım! Fotoğraf istedin gönderdim,video istedin,ses kaydı istedin gönderdim! Ne istiyorsan hepsini teker teker yapan bendim ben! Gazeteciyim ben casus değil! Sen ne istersen yaptım ben! Zorla gönderdin beni buraya! Zorla geldim! Esin oldum 6 ay! Adımı unuttum ben! KENDİMİ UNUTTUM!" göğsüme vurdum.

"Her şeyi bana ayakçına yaptırdın! Daha ne yapacağım be adam! Ne yapacağım! Ağzımla kuş mu tutayım!" ağlamaya başlarken kendimi yere bıraktım.

"Ben kötü biri değilim... Esin değilim... Benim de bir adım var... Ben Turna'yım! TURNA!"

"Ben kötü birisi değilim ki!" kafamı kaldırıp karşıma bakınca gördüğüm manzara ağlamamı şiddetlendirdi. Nefes alamaz bir halde dudaklarımı araladım. Gözlerim bulanık görürken etrafı netleşti her şey. Kapının önünde ki yığınla insan arasında en önde ki polisin karnına elini koymuş ve yüzünde ki dehşet ifadesi ile polisi durduran Alper'le göz göze gelince elini yavaşça bıraktı. Polis bana doğru hareket ederken öylece Alper'e bakıyordum. Gözlerimden süzülen yaşları silen ama şimdi uzaktan bana bakan Alper' kitlenmiştim.

"Özür dilerim..." dedim ağlamaya devam ederken, "Özür dilerim," polis kollarımdan tutarken kapıya doğru götürdü,ona dokunmak için harekete geçtiğim sırada kendi bedenini sanki bir çöpten kaçar gibi kaçırdı. Dün bana dokunan,sarılan,öpen,bedenimde ki izleri bırakan kendisi değilmiş gibi kaçtı ellerimden. Dudaklarım titredi.. Ağlamamak için direndim. Yemin ediyorum direndim. Tuttum kendimi,gözlerine bakarken buruk bir tebessüm vardı dudaklarımda. Koridorda yanımda ki polislerle gidiyorduk arkamda o kadar ses vardı ki... Ben hareket edemiyordum... Kollarımdan tutulan eller beni yönlendiriyorken tek yapabildiğim ağlayarak Alper'e bakmamdı. Arkamı döndüm. Ağlamamı engelleyemedim.

"Alper!" dedim, bana bakan gözleri öyle kahrediyordu ki beni... Ölseydim de şu anı yaşamasaydm... Ölseydim ama görmeseydim bu bakışlarını... Yüzünde ki ifade asla değişmedi... Kahrolmuştu adeta. Gözlerinde ki dumanlar yakıyordu bedenimi. Acı çektiğim zamanları düşündüm. Bunun kadar acı bir şey olmamıştı.

MİHRİMAH | FERFECİRWhere stories live. Discover now